Danıştay Kararı 10. Daire 2015/2150 E. 2020/6513 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/2150 E.  ,  2020/6513 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/2150
Karar No : 2020/6513

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Komutanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; Van İl Jandarma Komutanlığı emrinde askerlik görevini yapmaktayken, 30/10/2010 tarihinde emniyet ve kontrol devriyesi olarak görevlendirildiği esnada bir aracın kontrol noktasında durmayarak hızla geçmesi ve davacının ayağının aracın altında ezilmesi nedeniyle %12 oranında iş gücü kaybına uğrayan davacının uğramış olduğu zarara karşılık 150.000,00 TL maddi; 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının iş gücü kaybı nedeniyle uğradığı maddi zararın hesaplanması amacıyla dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporda, davacıya ödenen nakdi tazminat ve bağlanan vazife malullüğü aylık tutarı da dikkate alındığında davacının maddi bir zararının olmadığı belirtildiğinden; hükme esas alınabilir nitelikte olan rapora göre davacının maddi tazminat isteminin reddine, kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca davacının manevi tazminat isteminin kabulüne, 40.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, yasal faizin olay tarihinden itibaren hesaplanması, maddi tazminatın reddine ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu, Davalı idare tarafından, kararın manevi tazminata ilişkin kısmı ile yargılama giderlerine ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
A) Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının, Davanın Reddine, Yasal Faizin Başlangıcına ve Avukatlık Ücretine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davanın reddine, yasal faizin başlangıcına ve avukatlık ücretine İlişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE
İLGİLİ MEVZUAT:
Manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısma yönelik temyiz isteminin incelenmesi;
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’un “Nakdi tazminat ve aylığın etkisi” başlıklı 6. maddesinde, “Bu Kanun hükümlerine göre ödenecek nakdi tazminat ile bağlanacak emekli aylığı uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığıdır.
Yargı mercilerinde maddi ve manevi zararlar karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında bu kanun hükümlerine göre ödenen nakdi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıklar gözönünde tutulur.” kuralı yer almıştır.
Olayda, bilirkişice yapılan hesaplamada davacıya maddi tazminat ödenmesini gerektirecek bir zarar bulunmadığı, davacıya ödenen nakdi tazminatın güncel tutarının ise 15.457,56 TL olduğu hesaplanmıştır.
Yukarıda aktarılan Kanun hükmüne göre ödenen nakdi tazminatın hükmedilecek manevi tazminatın tutarının belirlenmesinde dikkate alınması gerekmektedir.
Dava konusu olayda davalı idarenin kusursuz sorumluluğundan kaynaklı uğranılan manevi zararın, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkesi de gözetilerek manevi tatmin sağlayacak, makul bir tutarın ödenmesine karar verilmek suretiyle giderilmesi gerekmektedir.
Olayda; manevi tazminat miktarının benzeri olaylarda hükmedilen manevi tazminattan yüksek belirlenmesini gerektiren farklı ve özel bir sebebin bulunmadığı (ve ayrıca davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu) görüldüğünden, manevi tazminatın amaç ve niteliği dikkate alındığında, hükmedilecek manevi tazminat miktarının Mahkemece yeniden belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, yukarıda belirtilen kriterler dikkate alınarak manevi tazminatın yeniden belirlenmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. Temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın reddine, yasal faizin başlangıcına ve avukatlık ücretine ilişkin kısmının ONANMASINA, davanın kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.