Danıştay Kararı 10. Daire 2015/2134 E. 2020/4322 K. 02.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/2134 E.  ,  2020/4322 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/2134
Karar No : 2020/4322

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Uluslararası Nakliyat Turizm Gümrükleme ve
Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, İstanbul Yolu … km … / … adresinde A tipi Genel Antrepo işleten davacının, söz konusu antrepodaki eşyaların nakledilmesi ve antreponun kapatılması istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada işlemin iptaline karar verildiğinden bahisle antreponun iki yıl süreyle kapatılmamasından dolayı uğranıldığı ileri sürülen 80.000,00-TL zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; davacıya ait antrepoda bulunan telefon makinalarıyla ilgili Kazan İcra Müdürlüğü tarafından başlatılan haciz işleminin olması ve telefonların yeddiemin olarak davacının antreposunda bulunması nedeniyle, telefonların davalı idarece tahliyesinin mümkün olmadığı, telefonlara konulan haciz ve yeddieminlik görevi nedeniyle icra daireleriyle yazışmalar yapılarak icra dairesi tarafından belirlenen depoya telefon makinalarının tahliyesinin sağlandığı, bu nedenle antreponun kapatma işlemlerinin, üzerinde haciz bulunan ve yeddiemin olarak antrepoya bırakılan telefonların tahliye edilememesi nedeniyle 2 yıl sürdüğü ve bu süreçte davalı idarenin hacizli telefonların antrepodan tahliyesinin sağlanması için icra müdürlükleri ve ilgili gümrük müdürlükleri ile yaptığı yazışmalar dikkate alındığında, antreponun kapatma işlemlerinin 2 yıl sürdüğünden bahisle uğranıldığı ileri sürülen 80.000,00-TL zarardan dolayı davalı idarenin herhangi bir kusuru bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, davacının tazminat isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, antreponun kapatılması istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline karar verildiği, olayda idarenin sorumluluğunu makul sürede yerine getirmediği, yazışma yapmasının idarenin sorumluluğunu kaldırmayacağı, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
31/12/2014 tarih ve 29222 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibariyle uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 13. maddesinde; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Tarifenin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlıklı 10. maddesinde ise; “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
A) İdare Mahkemesi Kararının Davanın Reddine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen davanın reddine dair karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

B) İdare Mahkemesi Kararının Davalı İdare Lehine Hükmedilen Nispi Vekalet Ücreti ve Nispi Harç Yönünden İncelenmesi:

Dava, 80.000,00 TL maddi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesi’nce, davanın reddine karar verilerek Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi olarak hesaplanan 8.800,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine, ayrıca tazminat miktarı üzerinden 5.464,80 TL nispi harç hesaplanarak davacıdan peşin olarak alınan 1.366,20 TL harç düşüldükten sonra kalan 4.098,60 TL harcın davacıya tamamlatılmasına karar verilmiştir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin tamamı için ret hükmü kurulmasına rağmen davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde ve nispi harç hesaplanmasında hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda; davanın reddi nedeniyle davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 750,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan “8.800,00 TL nispi ” ibaresinin “750,00 TL maktu” olarak düzeltilmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte davanın reddi nedeniyle maktu karar harcı alınması gerektiğinden kararın “reddedilen 80.000-TL tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.464,80-TL nispi harç nedeniyle, davacıdan peşin olarak alınan 1.366,20-TL harç düşüldükten sonra kalan 4.098,60-TL harcın davacıya tamamlattırılması için Ankara Defterdarlığı’na tahsil müzekkeresi yazılmasına” ibaresinin “davacıdan peşin olarak alınan 1.366,20 TL harçtan 27,70 TL maktu karar harcının mahsubu ile kalan 1.338,50 TL harcın davacıya iadesine” şeklinde düzeltilmesi ve yargılama giderlerinde yer alan karar harcı miktarının 27,70 TL olarak düzeltilerek toplam yargılama giderinin 121,70 TL olarak belirlenmesine, dolayısıyla hüküm fıkrasındaki “5.558,80 TL” ibaresinin de “121,70 TL” olarak düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının davanın esasına yönelik temyiz isteminin reddine, hükmedilen nispi vekalet ücreti ve nispi karar harcına yönelik temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan “… TL nispi ” ibaresinin “…, TL maktu” şeklinde, “reddedilen …TL tazminat miktarı üzerinden hesaplanan …-TL nispi harç nedeniyle, davacıdan peşin olarak alınan …-TL harç düşüldükten sonra kalan …-TL harcın davacıya tamamlattırılması için Ankara Defterdarlığı’na tahsil müzekkeresi yazılmasına” ibaresinin “davacıdan peşin olarak alınan … TL harçtan … TL maktu karar harcının mahsubu ile kalan … TL harcın davacıya iadesine” şeklinde ve “… TL” ibaresinin de “… TL” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.