Danıştay Kararı 10. Daire 2015/1955 E. 2020/3652 K. 12.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/1955 E.  ,  2020/3652 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/1955
Karar No : 2020/3652

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- … (…)
2- … (…)
3- … (…)
4- … (…)
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Suriye vatandaşı olan davacılar tarafından Türk vatandaşlığına alınma istemiyle yapmış oldukları başvurunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 07/02/2013 tarih ve 14926 sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; babaları Suriye vatandaşı olan davacıların dedelerinin Türk vatandaşı olduğu, bu sebeple doğum esasına göre babalarının da Türk vatandaşlığını kazanacağı açık olup, babaları Türk vatandaşı olması nedeniyle doğumla Türk vatandaşlığını kendiliğinden kazanan davacıların Türk vatandaşlığına alınma istemiyle yapmış oldukları başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacıların, dedelerinin Türk vatandaşı olduğu iddiasıyla babalarının da Türk vatandaşlığını kendiliğinden kazanacağı ve buna bağlı olarak kendilerinin de Türk vatandaşlığını kazanmalarının Kanun ve Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu, ayrıca davacıların iddialarını yeterli belge ile kanıtlayamadıkları belirtilerek dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Davacılar tarafından, babaları …’in, Türk vatandaşı olan annesi … (…), babası …’a bağlı olarak doğum esasına göre Türk vatandaşı olduğu, kendilerinin de doğum esasına göre Türk vatandaşlığını kazanmaları talebiyle davalı idareye yaptıkları başvurunun, davalı idarece, dedeleri …’ın Türk nüfusuna kayıtlı olduğu, ancak babaları …’in (…) nüfus kütüğünde kaydı olmadığından bahisle davacıların Türk vatandaşlığını kazanmalarının mümkün olmadığı belirtilerek reddedilmesine ilişkin 07/02/2013 tarih ve 14926 sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun “Doğumla kazanılan vatandaşlık” başlıklı 6. maddesinde,”Doğumla kazanılan Türk vatandaşlığı, soy bağı veya doğum yeri esasına göre kendiliğinden kazanılır. Doğumla kazanılan vatandaşlık doğum anından itibaren hüküm ifade eder.” hükmü; “Soy bağı” başlıklı 7. maddesinde,”(1) Türkiye içinde veya dışında Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğan çocuk Türk vatandaşıdır.
(2) Türk vatandaşı ana ve yabancı babadan evlilik birliği dışında doğan çocuk Türk vatandaşıdır.
(3) Türk vatandaşı baba ve yabancı anadan evlilik birliği dışında doğan çocuk ise soy bağı kurulmasını sağlayan usul ve esasların yerine getirilmesi halinde Türk vatandaşlığını kazanır.” hükmü yer almaktadır.
06/04/2010 tarih ve 27544 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin “Soy bağı esasına göre kazanılan vatandaşlık” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, ” Soy bağı esasına göre kazanılan Türk vatandaşlığı, Türk vatandaşı ana veya baba ile soy bağının kurulmasıyla kendiliğinden kazanılan vatandaşlıktır. Yapılan bildirim üzerine doğumdan itibaren Türk vatandaşlığı kazanılır.” hükmü; “Onsekiz yaşını tamamladıktan sonra doğuma ilişkin yurt dışından yapılan bildirimler” başlıklı 8. maddesinde, “(1) Yurt dışında yaşayan ve onsekiz yaşını tamamladığı halde doğumuna ilişkin bildirimde bulunulmayan kişilerin aile kütüğüne tescili, Türk vatandaşı ana veya babadan dolayı Türk vatandaşlığını kazandıklarının Bakanlıkça yapılacak inceleme sonucunda tespiti halinde mümkündür.” hükmü; “Onsekiz yaşını tamamladıktan sonra doğuma ilişkin yurt dışından yapılan bildirimlerde başvuru ve yapılacak işlemler” başlıklı 9. maddesinde, “(1) Türk vatandaşı ana veya babaya bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazandığını iddia ederek başvuruda bulunan kişi adına müracaat makamlarınca aşağıda belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenlenir ve karar alınmak üzere Bakanlığa gönderilir:
a) İsteği belirten form dilekçe.
b) Müracaat makamlarınca sistemden alınan, Türk vatandaşı ana veya babaya ait nüfus kayıt örneği.
c) Türk vatandaşı ana veya babadan birinin ya da her ikisinin aynı zamanda yabancı bir devlet vatandaşı olması halinde kimliğini ispata yarayacak belge.
ç) Talepte bulunan kişinin aynı zamanda yabancı bir devlet vatandaşı olması halinde kimliğini ispata yarayacak belge.
d) Medenî hal belgesi ve evli ise evlenme belgesi, boşanmış ise boşanmayı kanıtlayan belge, dul ise eşine ait ölüm belgesi.
e) Kişinin ana ve babasından, bunlardan birisinin ya da her ikisinin ölmüş olması halinde ise varsa kardeşlerinden, kardeşleri yoksa üçüncü derece yakınlarından, müracaat makamlarınca alınacak ve yakınlık derecelerini belirten ifade tutanağı.
f) Doğum belgesi.
g) Doğum belgesine dayanılarak düzenlenen doğum tutanağı.
(2) Bakanlıkça gerekli görülen hallerde, bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen belgelerle birlikte, ilgilinin vatandaşlığının ispatına esas olabilecek başka belgelerin de ibraz edilmesi istenebilir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre davacıların Türk vatandaşlığını kazanabilmeleri için Türkiye içinde veya dışında Türk babadan olmaları ya da Türk anadan doğmaları gerektiği açık olup, dosya içinde yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacıların babaları olduğunu iddia ettikleri … isimli kişinin Türk vatandaşı olmadığı, Suriye nüfusuna kayıtlı olduğu, dolayısıyla davacıların Türk vatandaşlığını kazanmak için gerekli olan Türk babadan olma şartını taşımadıkları anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Türk vatandaşlığı bağının davacıların dedelerinden babalarına, babalarından da kendilerine hiçbir kayda ve şarta bağlı olmaksızın geçeceği ve devam edeceği yönündeki iddiasının da yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davalı idarece tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.