Danıştay Kararı 10. Daire 2015/1770 E. 2015/3832 K. 17.09.2015 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/1770 E.  ,  2015/3832 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/1770
Karar No : 2015/3832

Temyiz_Eden_(Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İstemin_Özeti : … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve … sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın_Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görülmekle yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:
Dava; sınırlarında olup, davacı şirkete 17.11.1995 tarih ve 165 sayılı kararla tahsisi yapılan … ada, (…) yeni … parsel nolu taşınmaz üzerinde davacının OSB Uygulama Yönetmeliğinde belirtilen sürelerde yatırımını tamamlayıp üretime geçmediğinden bahisle sözkonusu tahsisin iptaline yönelik 9.12.2013 tarihli ve 38 sayılı kararı ile anılan parsel için yatırılan 40.505,11 TL’den ödenmemiş borçların mahsup edildikten sonra kalan tutarın iadesine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, davacının, şirket ünvan ve adres değişikliklerine ilişkin yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği ve tahsisten itibaren ilk bir kaç yılda tamamlanıp yatırıma geçirilmesi gereken işletmelerin aradan 18 yıl gibi çok uzun süre geçmesine rağmen tamamlanamamış olduğundan davacıya yapılmış olan tahsisin iptalinde kamu yararına hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan mahkeme kararının yerinde olmadığı iddiasıyla temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun 3. maddesinde; Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB); sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dahilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla; sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dahilinde gerekli idari sosyal ve teknik altyapı alanları ile küçük imalat ve tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık alanları, teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dahilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu Kanun hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgelerini ifade edeceği; 5. maddesinde, OSB’nin kamu yararı gerekçesiyle adına kamulaştırma yapılabilen veya yaptırılabilen bir özel hukuk tüzel kişiliği olduğu; 8. maddesinde, yönetim kurulunun; kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü ve benzeri düzenlemeler ile müteşebbis heyetin kararları çerçevesinde OSB’nin sevk ve idaresini yürütmekle görevli olduğu hükme bağlanmıştır.
Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin, “İnşaata başlama ve bitirme” başlıklı 108.maddesinde,
(1) Tahsis edilen arsa ile ilgili olarak;
a) Tahsis tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde gerçekleştireceği yapıya ait projeleri OSB’ye tasdik ettirerek yapı ruhsatını almayan,
b) Yapı ruhsatı tarihinden itibaren 2 yıl içinde üretime geçmeyen,
c) Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğine göre “Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi değildir”, “Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir” veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu” kararı almayan,
katılımcılara yapılan tahsis, yönetim kurulu tarafından iptal edilir.
(2) OSB’ler mücbir sebeplerin varlığı halinde bu süreleri 2 yılı geçmemek şartıyla uzatabilir.
(3) Bakanlık kredisi kullanmayan OSB’lerde, bu maddede geçen tüm bu sürelerin hesabında 1/1000 ölçekli parselasyon planının onay tarihi esas alınır.”, kuralı, aynı Yönetmeliğin “Hak ve yükümlülükler” başlıklı 111.maddesinin son iki fıkrasında da;
“(3) Katılımcı, inşaatını süresinde ya da verilen ek süre içinde bitirmediği takdirde; temel atmış veya temel inşaatını bitirmiş olsa bile, OSB, arsa bedelini iade etmek suretiyle tahsisi iptale yetkilidir. Arsa tahsislerinin iptalinde iade edilecek arsa bedeli; ilk satış bedelinden az, yılı kanuni faiz oranları ile belirlenen arsa bedelinden fazla olmamak üzere OSB’ce belirlenerek katılımcıya ödenir.
(4) Belirlenen sürelerde tesisini tamamlayıp üretime geçilmemesi halinde; eğer inşaat temel seviyesinin üstüne çıkmışsa, verilen sürenin bitim tarihinden itibaren 3 ay içerisinde inşa edilmiş kısmın eski ve yeni katılımcılar tarafından rızaen belirlenecek bedelinin ödendiğinin belgelendirilmesi şartıyla yeni katılımcıya arsanın tahsisi yapılır. Süre bitiminde inşa edilmiş kısmın rızaen satışının yapılmaması halinde ilgili Mahkeme tarafından belirlenecek bilirkişi marifetiyle tespit edilen bedel üzerinden satışı, OSB tarafından yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
İdare işleviyle ilgili ve tek taraflı irade beyanına dayalı olarak hukuki sonuç doğuran tasarruflar olarak tanımlanan idari işlemler, kural olarak idare makamlarınca tesis edilmektedir. Ancak idare işleviyle ilgili kamu yetki ve usullerini kullanmakla yetkili olduğu özel yasal düzenlemeyle istisnai olarak kabul edilen özel hukuk tüzel kişilerinin, tek taraflı irade beyanlarıyla hukuki sonuç doğuran, doğrudan uygulanabilir nitelikli işlemlerinin de, idari işlem niteliği taşıdığının kabulü gerekir. Zira bir işlemin idari işlem olup olmadığı konusunda asıl ayırt edici unsur işlemin idare işleviyle ilgili bir alanda, kamusal yetki ve usuller kullanılarak yapılması, başka bir deyişle idare hukukunun ilke ve kurallarına tabi olmasıdır.
Dava dosyasının incelenmesinden; sınırlarında olan … ada, (…) yeni … nolu taşınmazın 17.11.1995 tarih ve 165 sayılı kararla davacı şirkete tahsisinin yapıldığı, davacı şirket ile OSB arasında satış vaadi ile taksitli arsa satış sözleşmesi imzalandığı, anılan sözleşmenin 6.maddesinde, alt yapı inşaatının durumu dikkate alınmaksızın sözleşme imza tarihinden itibaren yapı ruhsatı alınarak yatırımın bir yıl içerisinde inşaata başlanılması ve üç yıl içinde tesisin işletmeye başlatılmasının öngörüldüğü, bu hallerden herhangi birinin tamamlanmamış olması halinin sözleşmenin feshini ve arsanın geri alınması için kafi sebep olarak belirtildiği, 12. maddesinde ise uygulamada çıkacak anlaşmazlıkların çözümünün bölge yönetim kurulu kararıyla sağlanacağı, bu suretle çözümün mümkün olmaması halinde anlaşmazlıkların çözümünde … Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun belirtildiği, davacının belirtilen sürelerde yatırımını tamamlayıp üretime geçmediği nedeniyle tahsisinin iptali ile söz konusu parsel için yatırmış olduğu 40.505,11 TL’den ödenmemiş borçları mahsup edildikten sonra kalan tutarın iadesine, parsel üzerinde inşa edilen tamamlanmamış binanın başka bir katılımcıya devri için üç ay süre tanınmasına, süre bitiminde inşa edilmiş kısmın satışının yapılmaması halinde mahkemece belirlenecek bedel üzerinden davalı tarafından satışının yapılmasına ilişkin OSB Yönetim Kurulu’nun 9.12.2013 tarih ve 38 sayılı kararının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; davacı şirkete arsa tahsisinin yapılmasından sonra davacı şirket ile davalı OSB arasında satış vaadi ile taksitli arsa satış sözleşmesinin imzalanması ve Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin yukarıda belirtilen 108.maddesindeki şartlara söz konusu sözleşmede de yer verilmesi karşısında; satış vaadi ile taksitli arsa satış sözleşmesi hükümlerinin ihlali nedeniyle, davacı şirkete yapılan arsa tahsisinin iptal edilmesi yolunda tesis edilen dava konusu işlem, idare hukuku ilke ve kurallarına göre tesis edilen bir idari işlem niteliğini taşımamakta olup; bu haliyle uyuşmazlık davacı şirketle davalı OSB arasında imzalanan satış vaadi ile taksitli arsa satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargının görevinde bulunduğundan, davanın görev yönünden reddi gerekirken, esasını inceleyerek davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan idare mahkemesine gönderilmesine, 45,60 TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine 17.9.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.