Danıştay Kararı 10. Daire 2015/1765 E. 2020/4406 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/1765 E.  ,  2020/4406 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/1765
Karar No : 2020/4406

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …
2- … Kaymakamlığı / …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bingöl ili, … ilçesi, … Köyü’nde ikamet eden davacının, (münferiden/müştereken) sahibi olduğu … ada … nolu, … ada … nolu ve … ada … nolu parseller üzerinde bulunan taşınmazların dinamitle patlatılarak kullanılamaz hale getirildiği, bu eylemin henüz kamulaştırma işlemleri tamamlamadan yapıldığı, ayrıca taraflarına bildirim de yapılmadığı, benzer şekilde 11 adet arılı kovanın da zarar gördüğü, olay nedeniyle arazilerin kamulaştırma kesinleşene kadar da kullanılamadığı, bu yönüyle de gelir kaybının olduğu ve bu kapsamda savcılığa şikayette bulunduğu, yaşanan olayda idarelerin hizmet kusurunun bulunduğu ve ortaya çıkan zararı tazmin etmeleri gerektiği ileri sürülerek; … ada … nolu parselde yer alan binanın değeri olarak 33.500,00 TL maddi, … ada … nolu parseldeki bina için 5.312,00TL maddi, … ada … nolu parselde yer alıp kamulaştırma esnasında yıkık olduğu için bedeli ödenmeyen bina için hissesine düşen tutar karşılığı 2.680,00 TL maddi, “olay nedeniyle” ve “olay tarihinden sonra” söz konusu arazilerin normal/tarımsal olarak kullanılamaması nedeniyle 5.000,00 TL maddi, telef edilen ve zarar gören 11 adet arılı kovanın bedeli olarak 3.080,00 TL maddi, ortaya çıkan manevi zararın tazmini için 7.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; tazminata konu edilen olayın kim ya da kimler tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşılmadığı gibi yapıların dinamitle yıkılmış/kovanların tahrip edilmiş olduğunun dahi bilinebilir olmadığı, dolayısıyla ortada davalı idarelere atfedilebilecek bir işlem/eylem ve kusurun varlığından söz edilemeyeceği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, aynı olay nedeniyle taşınmazı zarar gören Osman Cömert tarafından açılan davada çıkan görev uyuşmazlığı üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi’nin davanın görüm ve çözümünde … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verdiği, anılan davada … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne karar verildiği, dosyanın öncelikle görev yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava, Bingöl ili, … ilçesi, … Köyü’nde ikamet eden davacının, (münferiden/müştereken) sahibi olduğu … ada … nolu, … ada … nolu ve … ada … nolu parseller üzerinde bulunan taşınmazların dinamitle patlatılarak kullanılamaz hale getirildiği, bu eylemin henüz kamulaştırma işlemleri tamamlamadan yapıldığı, ayrıca taraflarına bildirim de yapılmadığı, benzer şekilde 11 adet arılı kovanın da zarar gördüğü, olay nedeniyle arazilerin kamulaştırma kesinleşene kadar da kullanılamadığı, bu yönüyle de gelir kaybının olduğu ve bu kapsamda savcılığa şikayette bulunduğu, yaşanan olayda idarelerin hizmet kusurunun bulunduğu ve ortaya çıkan zararı tazmin etmeleri gerektiği ileri sürülerek; … ada … nolu parselde yer alan binanın değeri olarak 33.500,00 TL maddi, … ada … nolu parseldeki bina için 5.312,00TL maddi, … ada … nolu parselde yer alıp kamulaştırma esnasında yıkık olduğu için bedeli ödenmeyen bina için hissesine düşen tutar karşılığı 2.680,00 TL maddi, “olay nedeniyle” ve “olay tarihinden sonra” söz konusu arazilerin normal/tarımsal olarak kullanılamaması nedeniyle 5.000,00 TL maddi, telef edilen ve zarar gören 11 adet arılı kovanın bedeli olarak 3.080,00 TL maddi, ortaya çıkan manevi zararın tazmini için 7.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinde, dava dilekçelerinin görev yönünden inceleneceği, 15. maddesinde de, adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; Bingöl ili, … ilçesi, … köyünde ikamet eden davacının, (münferiden/müştereken) sahibi olduğu … ada … nolu, … ada … nolu ve … ada … nolu parsellerin Kığı Barajı alanı içinde kalması hasebiyle kamulaştırma sürecine dahil edildiği, ancak taşınmazlar henüz kamulaştırılmadan davacı tarafından, taşınmaz üzerindeki binaların 17/04/2009 tarihinde dinamitle patlatılarak yıkıldığı, ayrıca yıkım sonrası arazilerin kullanılamadığı, arı kovanlarının zarar gördüğü belirtilerek bu kapsamda ortaya çıktığı öne sürülen maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle iş bu davanın açıldığı, taşınmazlarla ilgili kamulaştırma kararının ise 27/05/2009 tarihinde alındığı anlaşılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında davanın; 17/04/2009 tarihi itibarıyla hakkında herhangi bir kamulaştırma ve yıkım kararı olmayan taşınmazlar üzerindeki yapıların, baraj inşası sırasında yıkılmasından doğan zararın tazmin edilmesi istemi ile açıldığı ve bu niteliği gereği haksız fiili neticesinde meydana gelen zararın tazminine yönelik olduğu açıktır.
İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projenin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptali için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak davalar ile idarenin aynı plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak davaların görüm ve çözümünün, iptal ve tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu, idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11/02/1959 tarih ve E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde, “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” görüşüne yer verilmiştir.
Bu durumda, idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü, adli yargı yerinin görevine girmektedir.
Nitekim; … tarafından, 17/04/2009 tarihinde … Kaymakamlığı’nın talimatı ile … İlçesi … Köyü’nde dinamitle gerçekleştirilen yıkım işlemleri sırasında davacıya ait … Ada … parselde bulunan kerpiç evin yıkılması ve 32 adet arı kovanının kullanılmaz hale gelmesi nedeni ile davacının uğradığı 19.010,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi zararın tazmini istemiyle açılan tazminat davasında adli ve idari yargı yerleri arasında çıkan görev uyuşmazlığı sonucunda … Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar da bu yöndedir.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan davanın reddi yolunda karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.