Danıştay Kararı 10. Daire 2015/1649 E. 2020/7026 K. 28.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/1649 E.  ,  2020/7026 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

ONUNCU DAİRE

Esas No : 2015/1649

Karar No : 2020/7026

DAVACI …

VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … Bakanlığı / …

VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. …

2- … Valiliği

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :

Resmi belgede sahtecilik suçundan … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 2 yıl hapis cezasına mahkum olan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen davacının, Genel Bilgi Toplama kaydının silinmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin Kağıthane Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile dayanağı olan İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat, Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığının 04/06/2007 tarih ve 3 sayılı Bilgi Toplama Yönergesi’nin 9. maddesinin ve 16. maddesinin (b) bendinin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık 25.000,00 TL manevi tazminatın davanın açıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :

İptali istenilen Yönergenin, üst norm olan Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinin 13. fıkrasına aykırı olarak düzenlendiği; dava konusu düzenlemenin sebep, konu, maksat unsurları yönünden sakat olduğu, genel bilgi toplama kayıtlarındaki bilgilerinin her daim görülebildiği ve bu durumun basın mensubu olması nedeniyle sorun teşkil ettiği, resmi kurumlara ait etkinliklerde görevlendirildiğinde kayıtlar gerekçe gösterilerek kolluk görevlilerince engellendiği ve bu kayıtların meslektaşları önünde sözlü olarak açıklanması nedeniyle rencide edildiği, üst hukuk normlarına aykırı olan düzenleyici işlemin ve genel bilgi toplama kaydının silinmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

DAVALILARIN SAVUNMALARI :

Dava konusu Yönergenin, 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 13. ve 33. maddeleri, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 7. maddesi ve Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliği’nin 42/e-f maddeleri uyarınca düzenlendiği ve belirtilen mevzuatların uygulanma şekillerini gösterdiği; bilgi sisteminde tutulan kayıtların yargı yerlerince verilmiş olan kararlara dayandığı ve yargı işlemi veya kararına dayanmayan herhangi bir kaydın tutulmadığı, davacının ceza aldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumuna tabi tutulduğu suçun resmi belgede sahtecilik suçu olduğu ve KİHBİ Daire Başkanlığı Bilgi Toplama Yönergesinin 9/b maddesinde belirtilen suçlardan olduğu, Yönergenin 16/b maddesinde ise 9/b maddesi kapsamına giren suçlara ait bilgi formlarının iptal koşullarının belirlendiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun anılan maddede sayılan iptal şartlarının dışında olduğu; KİHBİ bilgi formlarının GBT kayıtlarında çıkmadığı, GBT kayıtlarında sadece UYAP kayıtlarında mevcut olan kayıtların bulunduğu; bu nedenle davacının GBT kayıtlarını ileri sürerek kolluk kuvvetleri tarafından engellendiği ve meslektaşları önünde rencide edildiği iddialarının yersiz olduğu, bu kayıtların sürekli karşısına çıktığını iddia eden davacının bu iddiasını ispatla mükellef olduğu, tazminat isteminin yersiz ve fahiş olduğu savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ :Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …

DÜŞÜNCESİ : Dava; resmi belgede sahtecilik suçundan … Asliye Ceza Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile 2 yıl hapis cezasına mahkum olan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen davacının, Genel Bilgi Toplama kaydının silinmesi istemiyle yapılan başvurusunun reddine ilişkin Kağıthane Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğünün … gün ve … sayılı işlemi ile dayanak olarak gösterilen İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat, Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığının 4.6.2007 gün ve 3 sayılı Bilgi Toplama Yönergesinin 9’uncu maddesi ile 16’ncı maddesinin b bendinin iptali ve söz konusu işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 25.000.- TL. manevi zararın, davanın açıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 12’nci maddesinde yer verilen, ilgililer tarafından haklarını ihlal eden bir idari işlem nedeniyle doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren süresi içinde tam yargı davası açılabileceği kuralı karşısında; davacının davalı idareye başvurmadan da tam yargı davası açması mümkün olduğundan, davalı İdare tarafından bu konuda ve diğer konularda usüle ilişkin olarak ileri sürülen iddialar, yerinde görülmeyerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.

2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun ek 7’nci maddesinde, “Polis, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğe dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve asayişi sağlamak üzere, ülke seviyesinde istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu amaçla bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanma alanına ulaştırır. Devletin diğer istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapar.” hükmü yer almaktadır.

Öte yandan; 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 13’üncü maddesinde, “Kaçakçılık, İstihbarat, Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı”nın görevlerine yer verilmiş ve bunlar arasında “suç işleyip ele geçmeyen kişilerin, çalınan veya kaybedilen motorlu taşıtların, ateşli silahların, kimliği ispata yarayan her türlü belgelerin kayıtlarını tutarak güvenlik kuvvetlerine bildirmek” sayılmıştır.

Yine aynı Yasanın 33’üncü maddesinde, İçişleri Bakanlığının Kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetleri tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve diğer idari metinlerle düzenlemekle görevli ve yetkili olduğu belirtilmiştir.

Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 42’nci maddesinde, Jandarmanın genel görevlerinden birisinin de, eski hükümlülerin, sabıkalı ya da şüpheli ve serserilerin, iş ve ilişkilerini araştırmak, belirli zaman aralıklarıyla çevrelerinde gizlice soruşturma yapmak, elde ettiği bilgileri kayıtlara geçirerek toplumun emniyet ve asayişi yönünden gerekli önlemleri almak şeklinde öngörülmüş ve Jandarmanın bu konuya ilişkin görevlerinin bir yönergede gösterileceği vurgulanmıştır.

Yukarıda yer verilen mevzuat çerçevesinde; “Kaçakçılık, İstihbarat ve Bilgi Toplama Daire Başkanlığının, Bilgi Toplama İş ve İşlemleri ile Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı Bünyesindeki Bilgi Toplama Büro ve Kısımlarının Görev, Yetki ve Sorumlulukları Yönergesi hazırlanmıştır.

Yönergenin amacının devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, anayasa düzenine ve genel güvenliğe dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak üzere eski hükümlülerin, suç işleyip ele geçmeyen kişilerin, çalınan, kaybedilen veya gasp edilen motorlu taşıtların, ateşli silahların, kimliği ispata yarayan her türlü belgelerin güvenlik kuvvetleri ile görevli kuruluşlar arasında koordinasyon sağlamak suretiyle kayıtlarının tutulması ve bu kuruluşlar arasında iletişimin sağlanmasının esas ve usullerini saptamak olduğu belirtilmiştir.

Bu durumda, emniyet makamlarının istihbari nitelikte bilgi toplamaları, adli soruşturma sonuçlarını kaydetmeleri ve bu bilgileri arşivleyip bilgi fişi düzenlemelerine ilişkin usul ve esasları belirleyen dava konusu Yönergede, buna dayanılarak davacı adına tesis edilen işlemde yukarıda bahsi geçen mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Ayrıca; davacının, söz konusu işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 25.000.- TL. manevi zararın, davanın açıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminde de yasal isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :

Davacının, “resmi belgede sahtecilik” suçu nedeniyle yargılanmış olduğu davada, … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmiş ve anılan karar 02/05/2011 tarihinde kesinleşmiş; davacı tarafından, 15/01/2015 tarihinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne “genel bilgi toplama kaydı”nın silinmesi istemiyle yapılan başvurunun İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat, Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı Bilgi Toplama Yönergesinin 16. maddesinin (b) bendi uyarınca reddedilmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:

USUL YÖNÜNDEN

Davalı…Valiliği’nin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiştir.

ESAS YÖNÜNDEN

İlgili Mevzuat:

3152 sayılı dava konusu düzenlemenin tesis edildiği tarihteki adıyla İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 13. maddesinde, “Kaçakçılık, İstihbarat, Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı”nın görevleri düzenlenmiş ve bunlar arasında “suç işleyip ele geçmeyen kişilerin, çalınan veya kaybedilen motorlu taşıtların, ateşli silahların, kimliği ispata yarayan her türlü belgelerin kayıtlarını tutarak güvenlik kuvvetlerine bildirmek” sayılmıştır.

Yine aynı Kanun’un 33. maddesinde, İçişleri Bakanlığının kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetleri tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve diğer idari metinlerle düzenlemekle görevli ve yetkili olduğu belirtilmiştir.

2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle ek 7. maddesinde, “Polis, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğe dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve asayişi sağlamak üzere, ülke seviyesinde istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu amaçla bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanma alanına ulaştırır. Devletin diğer istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapar” hükmü düzenlenmiştir.

Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliği’nin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 42. maddesinde, Jandarmanın genel görevlerinden birisinin de, eski hükümlülerin, sabıkalı ya da şüpheli ve serserilerin, iş ve ilişkilerini araştırmak, belirli zaman aralıklarıyla çevrelerinde gizlice soruşturma yapmak, elde ettiği bilgileri kayıtlara geçirerek toplumun emniyet ve asayişi yönünden gerekli önlemleri almak şeklinde öngörülmüş ve Jandarmanın bu konuya ilişkin görevlerinin bir yönergede gösterileceği kuralı yer almıştır.

Hukuki Değerlendirme:

Yukarıda aktarılan mevzuat çerçevesinde, İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat, Harekat ve Bilgi Toplama Daire Başkanlığı Bilgi Toplama Yönergesinin hazırlandığı görülmektedir.

Yönergenin davaya konu 9/b maddesinde, sanığı yakalanmış olsa dahi hakkında bilgi formu açılacak suç türleri arasında resmi belgede sahtecilik yirmi ikinci sırada gösterilmiş; 16/b-1 maddesinde, “Bu Yönergenin 9/b maddesinin bentlerinde yazılı suç sayılan fiilleri işleyenler hakkında adli makamlarca, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi veya dava zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ve kararın kesinleşmiş olması halinde bilgi formları iptal edilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Yönergenin amacının, Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, anayasa düzenine ve genel güvenliğe dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak üzere eski hükümlülerin, suç işleyip ele geçmeyen kişilerin, çalınan, kaybedilen veya gasp edilen motorlu taşıtların, ateşli silahların, kimliği ispata yarayan her türlü belgelerin güvenlik kuvvetleri ile görevli kuruluşlar arasında koordinasyon sağlamak suretiyle kayıtlarının tutulması ve bu kuruluşlar arasında iletişimin sağlanmasının esas ve usullerini saptamak olduğu belirtilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; resmi belgede sahtecilik suçundan … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 2 yıl hapis cezasına mahkum olan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen davacı tarafından, Genel Bilgi Toplama kaydının silinmesi istemiyle yapılan başvurusunun reddine ilişkin işlem ile anılan işlemin dayanağı olarak gösterilen İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat, Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı Bilgi Toplama Yönergesinin 9. maddesi ile 16. maddesinin (b) bendinin iptali ve söz konusu işlem nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zararlara karşılık 25.000,00 TL manevi tazminatın davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle, bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İşlenen resmi belgede sahtecilik suçu hakkında verilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılması, yukarıda belirtilen mevzuatta yer alan önleyici ve koruyucu tedbir amacıyla kayıt tutma ve bilgi toplamaya dair düzenlemeler karşısında bilgi formunun düzenlenmemesini veya iptalini gerektirmemektedir.

Bu durumda, güvenlik kuvvetleri ile görevli kuruluşlar arasında koordinasyon sağlamak suretiyle kayıtlarının tutulması ve bu kuruluşlar arasında iletişimin sağlanması amacıyla emniyet makamlarının istihbari nitelikte bilgi toplamaları, adli soruşturma sonuçlarını kaydetmeleri ve bu bilgileri arşivleyip bilgi fişi düzenlemelerine ilişkin usul ve esasları belirleyen ve üst hukuk normlarına aykırılık içermediği anlaşılan dava konusu Bilgi Toplama Yönergesinde ve anılan hüküm uyarınca davacının talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Ayrıca; davacının, söz konusu işlem nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü 25.000,00 TL manevi zararın, tazmin şartlarının dava konusu olayda gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVANIN REDDİNE,

2. Aşağıda ayrıntısı gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,

3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,

4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,

5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 28/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.