Danıştay Kararı 10. Daire 2015/1347 E. 2020/3062 K. 17.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/1347 E.  ,  2020/3062 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/1347
Karar No : 2020/3062

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … Mahallesinde bulunan davacıya ait taşınmazlara su verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile taşınmazlarının sulanmaması nedeniyle oluşan … TL maddi zararın, devletin ağaç dikimini teşvik etmesine rağmen davalı idarenin yüklenmiş olduğu sulama işini yapmadığı iddia edilerek tazmini istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı her ne kadar taşınmazlarına su verilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile taşınmazlarının sulanmaması nedeniyle oluşan taşınmazlarının sulanmamasında ve zarara uğramasında davalı idarelerin hizmet kusuru olduğunu ileri sürerek … TL maddi zararın tazminini talep etmekteyse de, söz konusu taşınmazların imara ve yoğun yerleşim alanına açıldığından tarım dışı maksatla kullanılması uygun görülen taşınmaz olarak kabul edilerek, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kullanımı Kanunu çerçevesinde, … İl Toprak Koruma Kurulunun … tarih … sayılı kararı ile sulamadan çıkarılan 1282 hektarlık alanın içinde kaldığı, 2010 yılından itibaren bu alana su verilmeyeceğinin DSİ … Bölge Müdürlüğü’nün talebi üzerine belediye tarafından mutat ilan saatlerinde halka duyurulduğu, yine DSİ … Bölge Müdürlüğü’nce ilgili muhtarlıklara da yazı ile bildirildiği, idare ile davacı arasında su verilmesine yönelik herhangi bir su mükellefiyeti ilişkisi de bulunmadığı, bir zararın meydana gelmesinde davalı idarenin kusuru bulunduğunu ortaya koyan bilgi ve belgelerin davacı tarafından dosyaya sunulmaması, diğer bir ifadeyle, davacının zararının idarenin her hangi bir eylem veya işleminden kaynaklandığını ispatlayamaması hususları bir arada değerlendirildiğinde, dava konusu edilen … tarih ve … sayılı işlemde hukuka aykırılık görülmemekte ve davacıya ait taşınmazların sulanmamasında hizmet kusuru bulunmadığı anlaşılan idarenin tazmin sorumluluğundan söz edilemeyeceğinden, davacının tazminat talebinin kabul edilmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, 2009 yılından sonra kanallara su verilmeyeceğinin karara bağlandığı bildirilmişse de bu kararın tarafına tebliğ edilmediği, muhtarlıkça da bir bildirim yapılmadığı, 2009 yılı dahil olmak üzere uzun süre ağaçlarını suladığı, 2010 yılından itibaren su verilmediğinden ağaçların kuruduğu, geçimini bununla sağladığı ileri sürülerek Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.