Danıştay Kararı 10. Daire 2015/1134 E. 2020/4116 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/1134 E.  ,  2020/4116 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/1134
Karar No : 2020/4116

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin …. tarih ve E:.., K:… sayılı kararının davalı idare tarafından kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, kendisine ait Şanlıurfa ili, Halfeti ilçesi …mahallesi, …parselde kayıtlı 38148 m² antepfıstığı bahçesine cephe Halfeti- Birecik Karayolunda, yağmur sularının geçmesine yarar menfez yada köprü yapımının ihmal edildiğinden bahisle, suların tarla yüzeyinde birikmesi nedeniyle 35 adet antepfıstığı ağacının kurumasından kaynaklanan 28.000,00-TL ağaç bedeli ve elde edilemeyen mahsullerden dolayı 20.000,00-TL zarar bedelinin gerekli önlemleri almayan davalı idarenin kusurundan kaynaklandığı iddiasıyla tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Şanlıurfa ili, Halfeti ilçesi, …Mahallesinde kain …parsel nolu davacıya ait 38148 m²’lik antepfıstığı bahçesine cephe Halfeti- Birecik Karayolunda yağmur sularının geçmesine yarar menfez yada köprü yapılmaması nedeniyle suların tarla yüzeyinde birikimine sebebiyet verilerek 35 adet antepfıstığı ağacının kuruduğu, söz konusu zararın davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı, bu nedenle kuruyan ağaçların bedeli ile elde edilmeyen ürün bedelinden oluşan toplam 28.000-TL maddi zararın davacıya ödenmesi, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Halfeti il yolunda idare tarafından herhangi bir yol ve bakım çalışması bulunmadığı; yol çalışmasından, yolun bakımsızlığından veya yanlış ve eksik yapımından kaynaklanan herhangi bir zararın meydana gelmediği; idarenin yol yapımı sırasında yol kenarında yağmur suyunun tahliyesini sağlayan menfezlerin eksiksiz yapıldığı; dava konusu edilen fıstık ağaçlarının bulunduğu yolun yaklaşık 50-60 yıllık bir yol olduğu bugüne kadar suyun tahliye edilmesinde herhangi bir sorun yaşanmadığı; söz konusu yolda yağmur sularının yolun karşısına tahliyesinin gerek yola gerekse yol kenarında yer alan tarlalara zarar vermemesi için gerekli büzlerin ve menfezlerin zamanında yapıldığı; meydana geldiği iddia edilen zararın nedeninin, davacının tarlasını yola kadar sürmesinden kaynaklı olarak yağmur sularının tahliyesini sağlayan hendeğin toprakla dolması sonucu suyun birikmesinden kaynaklandığı; kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla mevzuat ve projesine uygun yapılan dava konusu yolun 50-60 yıllık bir yol olup, bakımının düzenli olarak yapıldığı; davacının ağaçlarının ise 20-30 yaş aralığında olduğu ve aynı yol kenarında bulunan başka ağaçların bu kadar yıl boyunca sağlıklı olup son bir kaç yılda zarar görmesinin müsebbi olarak idarenin yapmış olduğu yolun gösterilmesinin hayatın olağan akışına ayrılık teşkil ettiği; bilirkişi raporunun bilimsellikten uzak olduğu; raporda 35 adet ağaç bedelinin tespiti için kullanılan 800,00-TL değerin hangi kriterler kullanılarak bulunduğunun anlaşılamadığı; ayrıca her bir ağaç için belirlenen bedelin son derece yüksek olduğu; öte yandan ziraat mühendisi bilirkişisi tarafından uzmanlık alanı olmadığı halde yolun inşaası ve bakımı ile ilgili teknik meselelerle alakalı olarak rapor tanzim etmesinin hukuka aykırı olduğu; bilirkişi tarafından bahçede kaç adet ağaç olduğu ve zarar gördüğü iddia edilen 35 adet ağacın taşınmazın tam olarak hangi kesiminde yer alması soncu ne şekilde zarar gördüğü belirtilmeksizin rapor tanzim edildiği ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacıya ait Şanlıurfa ili, Halfeti ilçesi …mahallesi, …parselde kayıtlı 38148m2 antepfıstığı bahçesinde mevcut 35 adet antepfıstığı ağacın, Halfeti- Birecik Karayolunda ki yağmur sularının geçmesine yarayacak menfez yada köprü yapımının ihmali nedeniyle yağmur sularının tarlaya zarar vermesi sonucu … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı, zararın tazmini amacıyla da 21/04/2011 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında dava açıldığı, açılan davada … tarih, K:… sayılı kararla, davanın idari yargının görev alanında girdiği gerekçesiyle görev yönünden reddedildiği ve iş bu kararın 04/10/2012 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine 20/01/2013 tarihinde temyize konu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları ödemekle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında bu hizmetten doğan nedenlerle kişilerin uğradığı zararların hizmetin sahibi idarece karşılanması esas olmakla birlikte, tazminata hükmedilirken, olayın meydana geliş şekline göre zarara uğrayan kişilerin de kusurlu olup olmadığının, dolayısıyla olayda müterafik kusur bulunup bulunmadığının da ortaya konulması gerekmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davacının 13/10/2010 tarihli dilekçe ile …Köy civarı mevkiisinde kendisine ait …sayılı parselde bir kısım antepfıstığı ağacının kurumasının, asfalt yola menfez ya da köprü yapılmaması nedeniyle yağmur sularının oluşturduğu göletten kaynaklandığı, davacı tarafından zararın tespiti amacıyla keşif yapılması için Halfeti Kaymakamlığı’na başvurulduğu, Kaymakamlıkça görevlendirilen Ziraat Mühendislerince 13/10/2013 tarihli keşif raporunda; ” lokal alanda yaşları 10 ila 20 arasında değişen 35 adet antepfıstığı ağacının kurumuş olduğu, antepfıstığı meyve bahçelerinde suyun ağacın gövdesine değmeyecek şekilde taç izdüşümünün dışına verilmesi durumunda herhangi bir zararlanma söz konusu olmamadığı, ancak kurumanın sebebinin arazinin eğim yönüne doğru dik geçen asfalt yolun suyun araziden tahliyesine izin vermediği, dolayısıyla drenaj imkanlarının olmadığı, arazide yağmur sularının uzun süreli oluşturduğu su birikintisinin antepfıstığı ağaçlarında kök boğazı çürüklüğü dediğimiz boğulma olayına neden olduğu” yönünde rapor tanzim edildiği, bunun üzerine davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle davacıya ait 35 adet antepfıstığı ağacının kurumasından kaynaklanan zararın tespiti amacıyla 17/02/2011 tarihinde … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı, yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan raporda ise; “taşınmazın kuzey, doğu, batı cephesinin antepfıstığı bahçeleri ile çevrili, güney cephesinin ise Halfeti-Birecik karayoluna cephesinin bulunduğu, taşınmazın üzerinde ortalama 20-23 yaşlarında kapama antepfıstığı ağaçlarının bulunduğu, söz konusu meyve ağaçlarının tüm zirai işlemlerinin muntazam olarak yapıldığı, toprak ve topografya bakımından tarımsal kültürel işlemlerini engelleyecek herhangi bir sorunun bulunmadığı ve toprak yapısı bakımından killi-tınlı, taşımazın eğiminin ise %2-4 civarında olduğu, antepfıstığı ağaçlarında zarar olmadığı konusunda; taşınmazın konum olarak hafif çukur bir noktada, kuzeyden güneye azalan bir eğime sahip olması nedeniyle taşınmazın kuzeyinden gelen yağmur sularının güney cephesine doğru akış haline geçtiği, parselin güney tarafında geçmekte olan karayolunun taşınmazdan 30-40 cm yüksekte inşa edildiği, taşınmaza cephe olan karayolunda eğim aşağı ve yolun karşı tarafına geçecek bir menfez ve köprünün bulunmamasından kaynaklı suyun karsı tarafa geçemediği böyle yukarıdan aşağıya gelen suların tarla yüzeyinde birikimeye sebebiyet verdiği, bu nedenle uzun süre su altında kalan ağaçların köklerinde çürüme ve hastalık oluşması nedeniyle 35 adet antepfıstığı ağacını kurumuş olduğu, taşınmaz üzerinde su birikmesinden dolayı kuruyan 35 ağacın topraksız zarar bedelinin 35×800=28.000 TL” olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlık konusu olayda, idarenin hizmet kusurunun, davacının da tarlasını geniş sürmek suretiyle menfezlerin kapatılmasına neden olduğu yönündeki iddia karşısında müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının netleştirilmesi, akabinde hizmet kusurunun varlığı durumunda davacının gerçek zararların tespit edilmesi amacıyla; kuruyan ağaçların sayısı, verimi ve değeri (adli yargı tespit raporundaki bilgiler incelenmek, davacının çiftçi kayıt sistemindeki bilgileri araştırılmak suretiyle ağaçların yaşı ve verimi dikkate alınmak suretiyle hesaplanmalı) ile bu ağaçlardan elde edilecek ürün (fıstık) miktarı (ürün kaybı) hesaplandıktan sonra bu şekilde tespit edilecek değer üzerinden arazinin boş kaldığı dönemde başka bir ürün ekilmesi halinde elde edilebilecek gelir ile varsa ağaçların odun değeri düşüldükten sonra zarar hesabı yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kuruyan ağaçların bedeline yönelik 28.000-TLlik kısmın BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren bozulan kısman ilişkin onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.