Danıştay Kararı 10. Daire 2015/107 E. 2020/4719 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/107 E.  ,  2020/4719 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/107
Karar No : 2020/4719

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Valiliği
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … asıllı olan ve Türkiye’de çalışma izni bulunan davacının ikamet izninin 7 günü aşmayacak şekilde kısaltılmasına ve bu süre sonunda ülkeden çıkış yapmaması halinde sınırdışı edilecekler kapsamına alınmasına ilişkin davalı idare işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; her ne kadar davacının kamu düzenini bozacak bir iddia olan cinsel taciz ile suçlandığı açık olsa da, söz konusu fiilden dolayı yargılamasının devam ettiği, diğer bir ifade ile davacının anılan suçu işlediğine dair henüz bir yargı kararı bulunmadığı ve sürecin devam ettiği anlaşıldığından, bu sürecin tamamlanması beklenmeksizin davacı hakkındaki iddiaların sübut bulduğu kabul edilerek hakkında ikamet tezkeresinin kısaltılıp yurttan çıkış yapması, aksi halde sınır dışı edileceği yönünde tesis edilen işlemde hukuka ve evrensel hukuk ilkelerine uyarlık bulunmadığı, öte yandan, söz konusu yargılama sonucunda davacının ceza alması durumunda, gerek suçtan zarar görenin, gerekse kamunun beklentisi doğrultusunda, bu cezanın infaz edilmesi gerekmekte iken, davacının yurt dışına çıkartılması nedeniyle cezanın infaz edilemeyeceği, bu nedenle işlenilen suçun cezasız kalabileceği gerekçeleriyle iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesi hükümlerine uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davacı vekili tarafından, dava konusu işlemin dayanağı olarak gösterilen mevzuatta anılan işleme dayanak alınacak bir düzenlemenin bulunmadığı, öte yandan müvekkili hakkında açılan ceza davasında şikayetçi B.G. isimli kişinin şikayetinden vazgeçtiği ve davanın düşmesine karar verildiği belirtilerek dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
… vatandaşı olan ve Türkiye’de 08/09/2009-01/09/2015 tarihleri arasında uzun süreli ikamet tezkeresi sahibi olan davacı hakkında, 20/06/2013 tarihinde, … Havalimanında gerçekleşen bir olay sonucu cinsel taciz iddiası nedeniyle kamu davası açıldığı, adli süreç devam etmekte iken davacının durumu Emniyet Genel Müdürlüğüne bildirildiği, gelen görüş doğrultusunda davacının ikamet izninin 7 günü aşmayacak şekilde kısaltılarak ülkeden çıkış yapmasının istenilmesine ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
İşlem tarihinde yürürlükte olan mülga 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet Ve Seyahatleri Hakkında Kanun’un “İkamet Tezkeresinin Reddolunacağı Haller” başlıklı 7. maddesinde, “A) Sırf iş tutmak için gelecek sanat ve meslek erbabı olup da tutacağı iş, kanunlar gereğince Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan; B) Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya faaliyette bulunan; C) Türkiye’de kalmak istediği müddet zarfında yaşamak için maddi imkanları meşru bir şekilde temin edemiyeceği sabit olan; D) Türkiye’ye girmesi memnu olup da her nasılsa girmiş bulunan; E) Türkiye’de oturduğu müddetçe huzur ve asayişi ihlal eden; yabancılara ikamet tezkeresi verilmez.” hükmü; “Muzır şahıslar” başlıklı 19. maddesinde, “İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancılar verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye’den çıkmağa davet olunur. Bu müddetin sonunda Türkiye’yi terketmiyenler sınır dışı edilebilirler.”hükmü; “Karar almağa yetkili makamlar” başlıklı 21. maddesinde, “Bu kanunda derpiş edilen sınır dışı kararını almaya İçişleri Bakanlığı yetkilidir. İçişleri Bakanlığı, lüzum göreceği sınır ve sahil illerine memleketin umumi güvenlik ve nizamı noktasından derhal çıkarılmaları lazım gelen yabancıları istizan etmeden sınır dışı etmek yetkisini verebilir. Bu iller bu yetkiye göre işlem yaptıkları takdirde keyfiyeti mucip sebepleriyle birlikte İçişleri Bakanlığına bildirmeğe mecburdurlar.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinde yer alan, siyasi ve idari icaplara aykırı hareket, örf ve adetle yahut siyasi icabatla telif edilemeyecek durum gibi tanımlamalarla idareye yurda girişine izin verilecek veya yurtta kalmasına izin verilecek yabancılarla ilgili olarak karar almak konusunda takdir yetkisi tanındığı açıktır. Bu haliyle, idareye tanınan takdir yetkisi, yabancılar hukuku açısından dikkate alındığında, devletin hükümranlık haklarının doğal sonucu olup; kamu düzeninin korunması amaçlanmaktadır.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde; 20/06/2013 tarihinde gerçekleştiği ileri sürülen cinsel taciz iddiasına yönelik olarak ifadesi alınan M.Y. isimli kişi tarafından, uçak yolculuğunun ardından otobüs ile terminale giderken aynı otobüste bulunan davacının, B.G. isimli kişiye doğru yakınlaşarak arkasından sarılmaya çalıştığı, B.G. isimli kişi tarafından uyarılmasına rağmen bu tavırlarını devam ettirdiği, bunun üzerine kendisinin B.G. isimli kişinin daha fazla rahatsız olmaması için o kişiye yer verdiği, daha sonra davacının kendisine doğru dönerek üstüne yürüdüğünün beyan edildiği; ifadesi alınan B.G. İsimli kişi tarafından da M.Y. isimli kişinin beyanlarını doğrular nitelikte beyanlarda bulunulduğu; davacı tarafından ise, otobüse bindikten sonra ayakta müzik dinlediği sırada B.G. isimli kişinin kendisine sinirli bir biçimde bir şeyler söylemesi üzerine bu kişiye sakin olmasını söylediği, bunun ardından söz konusu kişinin bağırarak tepki vermeye başladığı, daha sonra da otobüsün başka bir tarafından sinirli birinin geldiğini gördüğü, sonrasında da olayın daha fazla büyümemesi için yan tarafa döndüğünün beyan edildiği görülmekte; anılan olayla ilgili olarak B.G. isimli kişinin şikayeti üzerine davacı hakkında basit cinsel saldırı ve hakaret suçlarından açılan ceza davasında, şikayetten vazgeçilmesi üzerine … Asliye Ceza Mahkemesinin E: … sayılı dosyasında … tarihli karar ile açılan kamu davasının ayrı ayrı düşmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacı hakkında açılan ceza davasında şikayetten vazgeçme üzerine davanın düşmesine karar verildiği görülmekle birlikte; ceza yargılamasına konu suçun niteliği ve bu suça ilişkin dava dosyası içinde yer alan ifade tutanaklarında yer alan beyanlar dikkate alındığında; kamu güvenliği ve esenliğinin korunması bakımından yabancıların yurda girişine izin verme veya yurtta kalmasına izin verilecek yabancılarla ilgili olarak karar almak konusunda takdir yetkisi bulunan davalı idarece söz konusu tespitler uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.