Danıştay Kararı 10. Daire 2014/3793 E. 2016/628 K. 09.02.2016 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2014/3793 E.  ,  2016/628 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2014/3793
Karar No : 2016/628

Temyiz eden ve
Karşı Taraf (Davacılar) : 1-
2-
3-
Vekili :
Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin_Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nce davanın kabulü yolunda verilen …. tarih ve …. sayılı kararın; davalı idarece esasına ilişkin olarak, davacılar tarafından ise, faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmı yönünden 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Karşılıklı olarak savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz istemlerinin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, davacılardan ….’un eşi, ve…’un babası … ile, davacı ‘un 30/10/1999 tarihinde Muğla Jandarma Komutanlığınca küçükbaş hayvan hırsızlığı yaptıkları iddiasıyla usulsüz gözaltına alındıkları, işkenceye uğradıkları ve bu yapılanlara dayanamayan …’un intihar ettiği, olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle her bir davacı için ayrı ayrı 30.000.-TL, ‘un kendisinin usulsüz gözaltına alınması ve işkenceye uğraması nedeniyle ayrıca 40.000.-TL manevi ve ‘un eşinin desteğinden yoksun kalması nedeniyle (miktar artırım dilekçesi uyarınca) 94.639,59.-TL maddi zararın (toplam 130,000.-TL manevi ve 94.639,59.-TL maddi tazminatın) olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
…. 1. İdare Mahkemesince, Anayasamızın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun belirtildiği; olayda, jandarma görevlileri hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda, görevlilerin, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve suçunu söyletmek için kötü muamelede bulunma suçlarından mahkum edildikleri, davanın nedenini oluşturan ölüm olayının, idareye ait bir görevin görülmesi sırasında ve idarenin bir görevlisinin kusuru sonucunda meydana geldiği göz önüne alındığında, genel güvenliğin sağlanmasına ilişkin kamu hizmetini yürüten ve kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesi için ihtiyaç duyulan nitelikli personeli temin etmekten, personelin eğitiminin ve iş disiplininin sağlanmasından, personelin üstlendiği görevleri hizmetin gereklerine uygun olarak yürütmesinden sorumlu olan davalı idarenin; personelinin kusuru sonucu ortaya çıkan zararları kusurlu sorumluluk ilkesi gereği davacılardan ‘un, ölen eşinden dolayı maddi zarara uğradığı ve destekten yoksun kaldığı açık olup idarenin uğranılan maddi zararları tazmin sorumluluğu bulunduğu; destekten yoksun kalınması nedeniyle uğranılan maddi zararın hesaplanması için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapora göre, ‘un eşinin ölüm olayı ile ilgili olarak uğramış olduğu maddi zararın ortalama yaşam tablosu, evlenme ihtimali, asgari geçim indirimi vs. hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle toplam 94.639,59.-TL olduğu tespit edildiğinden, bilirkişi raporu ile ortaya konulan toplam 94.639,59.-TL destek kaybının idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacı ‘a ödenmesi gerektiği; olayın niteliği, oluş şekli ve ölüm olayı sonucunda davacıların duyduğu ağır üzüntü ve elem, ayrıca davacılardan ‘un bizzat kötü muameleye maruz kaldığı göz önüne alındığında, davacıların tüm manevi tazminat taleplerinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davacılardan ‘un maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü ile, toplam 94.639,59.-TL maddi tazminatın ve 30.000.-TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacı ‘a ödenmesine, davacılardan ‘un manevi tazminat talebinin kabulü ile toplam 30.000.-TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacı ‘a ödenmesine, davacılardan ‘un manevi tazminat taleplerinin kabulü ile toplam 70.000.-TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacı ‘a ödenmesine karar verilmiştir.
Davacılar tarafından, olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği ileri sürülerek faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmı yönünden; davalı idare tarafından ise, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Temyiz istemlerinin, maddi ve manevi tazminat isteminin kabulü ile maddi tazminat isteminin kabul edilen 30.000.-TL’lik bölümüne ilişkin olarak yasal faizin başlangıç tarihi yönünden incelenmesi,
Temyizen incelenen Mahkeme kararının maddi ve manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, taraflarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemektedir.
Temyiz istemlerinin maddi tazminatın kabul edilen 64.639,59.-TL’lik bölümüne ilişkin olarak yasal faizin başlangıç tarihi yönünden incelenmesi,
İdare Mahkemesince, destek yoksun kalınan meblağın belirlenmesi için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporda, maddi zarar miktarının 94.639,59.-TL olarak hesaplanması ve raporun davacı tarafa tebliği üzerine, davacı tarafça, 18/12/2013 havale tarihli dilekçe ile, dava dilekçesinde istenilen 30.000.-TL maddi tazminat miktarının artırılarak 94.639,59.-TL olarak belirlenmesinin istenildiği, miktar artırım dilekçesinin karşı tarafa tebliği suretiyle hükme esas alındığı ve Mahkemesince, 94.639,59.-TL maddi tazminat isteminin kabulüyle, idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Ancak, bilirkişi raporunda belirlenen 94.639,59.-TL’nin, miktar artırımı dilekçesi öncesi istenen 30.000.-TL’lik kısmının idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte, miktar artırımı dilekçesi ile arttırılan 64.639,59.-TL’lik kısmının ise miktar artırımı dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edildiği 26/12/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi gerekirken, temyize konu kararın, kabul edilen 94.639,59.-TL’lik maddi tazminat miktarının 64.639,59.-TL’lik kısmının yasal faiz başlangıcının idareye başvuru tarihi olarak belirlenmesine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacılar temyiz isteminin reddine, davalı idare temyiz isteminin kısmen kabulüyle, …. 1. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…. sayılı kararının miktar artırımı dilekçesinde belirtilen 64.639,59.-TL maddi tazminat isteminin yasal faiz başlangıç tarihinin idareye başvuru tarihi olarak belirlenmesine ilişkin kısmı yönünden BOZULMASINA; davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddi ile, kararın maddi ve manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı ve miktar artırım dilekçesi öncesi istenilen 30.000.-TL’lik maddi tazminat isteminin, idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi yönündeki kısmının ONANMASINA; bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 9/2/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.