Danıştay Kararı 10. Daire 2014/221 E. 2016/827 K. 17.02.2016 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2014/221 E.  ,  2016/827 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2014/221
Karar No : 2016/827

Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
Temyiz Eden ve
Karşı_Taraf_(Davalı) :
Vekili : Av.
İstemin_Özeti : … 1. İdare Mahkemesince, yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü ile, toplam 89.852.80 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın kabulü, fazlaya ilişkin taleplerin reddi yolunda verilen kararın, manevi tazminat isteminin kısmen reddi ile yasal faiz isteminin reddine ilişkin kısımları yönünden bozulmasına ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 14/12/2012 tarih ve E:2012/1483, K:2012/6568 sayılı kararına uyularak 50.000,00 TL manevi zararın tazmini, yargılamanın yenilenmesi dilekçesinde faiz isteminde bulunulmadığından yasal faiz işletilmemesi, fazlaya ilişkin 100.000,00 TL manevi tazminat istemlerinin reddi yolunda verilen …. tarih ve E:….. sayılı kararın; davacı tarafça, hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğu, ilk dilekçe ile yasal faiz isteminde bulunulduğundan, yasal faize de hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek; davalı idarece ise, 659 sayılı KHK uyarınca reddedilen kısım için idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca karşılıklı olarak temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Savunmaların_Özeti : Davacı tarafça savunma dilekçesi verilmemiştir. Davalı tarafından verilen dilekçede ise temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Davacı taraf temyiz isteminin reddedilen kısma ilişkin olarak reddi ile, kararın bu kısmının onanması; yasal faiz istemine yönelik olarak ise, ilk dava dilekçesinde yasal faiz isteminde bulunulduğu dikkate alınarak, hakkaniyet gereği, adli yargı yerinde dava açma tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği düşüncesiyle bu kısma ilişkin olarak temyiz isteminin kabulü ile, kararın bozulması; temyize konu kararın verildiği tarihte 659 sayılı KHK yürürlükte bulunduğundan ve davalı idare adına, adli müşavir veya vekil eliyle dosya takip edildiğinden, davalı taraf temyiz isteminin kabulü ile, reddedilen kısım yönünden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, davacılar yakını ……., bir sanığın yakalanması sırasında güvenlik kuvvetleri mensubunca açılan ateş sonucu öldüğünden bahisle, ölenin desteğinden yoksun kalındığı belirtilerek, davacılara toplam 4.410,00 TL (yargılamanın yenilenmesi dilekçesi uyarınca 400.000,00 TL) maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. 1. İdare Mahkemesince, posta ücreti ve harçların tamamlanmadığı sebebiyle davanın açılmamış sayılması yolunda verilen kararın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkına aykırı olduğunun tespit edilmesi üzerine, davacılar tarafından yargılanmanın yenilenmesi istemiyle yapılan başvuruda bu defa davacı eş için 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, çocukları olan diğer davacılar için ise ayrı ayrı 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 200.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü ile, toplam 89.852,80,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın kabulü, fazlaya ilişkin taleplerin reddi yolunda verilen kararın, manevi tazminat isteminin kısmen reddi ile yasal faiz isteminin reddine ilişkin kısımları yönünden bozulmasına ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 14/12/2012 tarih ve E:2012/1483, K:2012/6568 sayılı kararına uyularak, 50.000,00 TL manevi zararın tazmini, yargılamanın yenilenmesi dilekçesinde faiz isteminde bulunulmadığından yasal faiz işletilmemesi, fazlaya ilişkin 100.000,00 TL manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça, reddedilen manevi tazminat talebi ile yasal faiz talebi yönünden; davalı idarece ise, reddedilen kısım nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca İdare Mahkemesi Kararının karşılıklı olarak temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Davacıların manevi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısım yönünden temyiz isteminin incelenmesi,
Temyizen incelenen Mahkeme kararının manevi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davacı tarafça dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemektedir.
Davalı idarenin reddedilen kısım nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz isteminin incelenmesi,
Davanın 11/5/1998 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile açıldığı, kararın ise 9/7/2013 tarihinde verildiği, 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 2/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alındığında, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olmayan 659 sayılı KHK uyarınca davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının reddedilen kısım nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davalı idarece dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemektedir.
Davacıların, kabulüne karar verilen maddi ve manevi tazminat istemlerine yasal faiz işletilmemesi yönünden temyiz isteminin incelenmesi,
Davanın 11/5/1998 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile açıldığı, söz konusu dilekçede davacılar tarafından yasal faiz isteminde bulunulduğu, Mahkemesince, posta ücreti ve harçların tamamlanmadığı sebebiyle davanın açılmamış sayılması yolunda verilen kararın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkına aykırı olduğunun tespit edilmesi üzerine, davacılar tarafından yargılanmanın yenilenmesi istemiyle yapılan başvuruda bu defa davacı eş için 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, çocukları olan diğer davacılar için ise ayrı ayrı 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 200.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesinin istenildiği anlaşılmakta olup, yargılamanın yenilenmesi dilekçesi ile güncellenen miktarlar üzerinden hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına, 11/5/1998 havale tarihli dilekçede yer alan faiz istemi dikkate alınarak ve yargılamanın yenilenmesine ilişkin olarak verilen dilekçe tarihi olan 29/5/2008 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken, yargılamanın yenilenmesi dilekçesinde yasal faiz isteminde bulunulmadığından bahisle yasal faiz işletilmemesine ilişkin kararda hakkaniyete ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca davacı tarafın, manevi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısma yönelik temyiz isteminin ve davalı idarenin, reddedilen kısım nedeniyle idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısma yönelik temyiz isteminin reddi ile …. 1. İdare Mahkemesinin …. tarih ve E:…. sayılı kararının belirtilen kısımlarının ONANMASINA, davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile, anılan Mahkeme kararının, kabulüne karar verilen maddi ve manevi tazminat istemlerine yasal faiz işletilmemesine ilişkin kısmının BOZULMASINA, dosyanın bozulan kısım için yeniden bir karar verilmek üzere adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine 17/2/2016 tarihinde davacı taraf temyiz istemi yönünden oyçokluğu, davalı taraf temyiz istemi yönünden oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY:
Dava, davacıların eşi ve babası olan ……, bir sanığın yakalanması sırasında güvenlik kuvvetleri mensubunca açılan ateş sonucu öldüğünden bahisle, ölenin desteğinden yoksun kalındığı belirtilerek, davacılara toplam 4.410.-TL maddi ve manevi zararın yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmış olup, 29/5/2008 tarihinde verilen yargılamanın yenilenmesi dilekçesi ile bu talep toplam 200.000.-TL maddi ve 200.000.-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi şeklinde değiştirilmiş, …. 1. İdare Mahkemesi’nce gerek, daha önce verilen …. tarih ve E:….. sayılı karar ve gerekse; temyize konu karar ile de, ilk dilekçede yer alan talepler aşılmak suretiyle toplam 89.852,80.-TL maddi ve 100.000.-TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Talep tarihi itibarıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda veya gönderme yapılan kanunlarda bu şekilde talep değişikliğini mümkün kılan bir yasal düzenleme bulunmadığından ve yargılamanın yenilenmesi yoluyla görülen dava da yeni bir dava olmadığından, ilk dilekçede yer alan taleple bağlı kalınarak ve bu talep yönünden ilk dilekçede istenilen yasal faiz istemine göre karar verilmesi gerektiğinden, davacı taraf temyiz istemine yönelik olarak çoğunluk kararına katılmıyoruz.