Danıştay Kararı 10. Daire 2013/3004 E. 2016/1266 K. 09.03.2016 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2013/3004 E.  ,  2016/1266 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2013/3004
Karar No : 2016/1266

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İstemin_Özeti : … 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava; … Büyükşehir Belediyesi Zabıta Denetim Şube Müdürlüğü’nde zabıta memuru olarak görev yapan davacı tarafından, ile …Sen arasında yapılan 3.9.2010 tarihli toplu iş sözleşmesinin 4. ve 18. maddesi ile aynı tarihli ek protokolün 1. maddesinin ve kendisinin sözleşme hükümlerinden yararlandırılmayarak iyileştirme zammı ödemesi yapılmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… 2. İdare Mahkemesi’nce; 1982 Anayasası, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi hükümleri birlikte incelendiğinde, sendika kurma, sendikaya üye olma ya da üye olmama özgürlüğünün korunduğu, dayanışma aidatına ilişkin 4688 sayılı Kanun’da hüküm bulunmadığı, hüküm bulunmayan hallerde 2821 sayılı Kanun’a atıf yapıldığı, 2821 sayılı Kanun’un 40. maddesinde, dayanışma aidatının sendika gelirleri arasında gösterildiği ve 61. maddesinde de, Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya dayanışma aidatının ödeneceğinin belirtildiği, 2822 sayılı Kanun’da da, toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri için toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlı olduğunun belirtildiği; buna göre, … üyesi çalışanların halen almakta oldukları aylıklarına ilaveten her ay net 100 TL ödenmesine, sendikaya üye olmayanların sözleşmeden yararlanabilmelerinin, taraf sendika …’e dayanışma aidatı ödenmesi koşuluna bağlanmasına ve 18. madde gereği her ay net ödenen 100 TL’den çalışanların faydalanabilmesi için eki taahhütnamenin imzalanması gerektiğine ilişkin 3.9.2010 tarihli toplu iş sözleşmesinin 4. ve 18. maddesi ile aynı tarihli ek protokolün 1. maddesinde hukuka aykırılık görülmediği; toplu iş sözleşmesine taraf sendika üyesi olmayan davacının sözleşme hükümlerinden yararlanması ve dolayısıyla iyileştirme zammı ödemesinden faydalanabilmesi için, dayanışma aidatını ödeyerek toplu iş sözleşmesinden faydalanmayı istediğini belirten dilekçeyi ve taahhütnameyi imzalaması ve devamında dayanışma aidatını ödemesi gerektiği, bu yükümlülüğünü yerine getirmediği ihtilafsız olan davacının iyileştirme zammından yararlandırılması mümkün olmadığından, sözleşme hükümlerinden yararlandırılmayarak davacıya iyileştirme zammı ödemesi yapılmamasına ilişkin işlemde de hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ”Kapsam” başlıklı 1. maddesinde; bu Kanunun; Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanacağı, 2. maddesinde; bu Kanunun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenlediği, 146. maddesinde ise; bu Kanunun birinci maddesi, birinci fıkrası kapsamına giren memurların aylık, ücret, ödenek, hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil ve şartları bakımından bu Kanundaki hükümlere, aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamına giren memurların özel Kanunlardaki hükümlere tabi olacağı, memurlara kanun tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda anılan Kanun hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; memur statüsü esaslarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile belirlendiği, belediyelerde çalışan memurların da anılan Kanun kapsamında yer aldığı, Devlet memurlarına 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda sağlanan haklar dışında herhangi bir ücret ödenmeyeceği, öte yandan toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte toplu iş sözleşmesi hakkının yalnızca işçiler için tanındığı, memurlara sağlanan sendikal haklar kapsamında mali haklar konusuna yer verilmediği açıktır.
Davalı … Büyükşehir Belediyesi ve … Genel Müdürlüğü ile … Sendikası(…) arasında 3.9.2010 tarihinde imzalanan ve 3.9.2010 ila 2.9.2011 tarihleri arasındaki 1 yıllık dönemi kapsayan Toplu İş Sözleşmesinin “Sözleşmenin Kapsamı ve Yararlanma Koşulları ” başlıklı 4. maddesinin “Kapsam” başlıklı A) maddesinde; işbu sözleşmenin … Büyükşehir Belediyesi ve … Genel Müdürlüğünde çalışanlarını kapsayacağı, aynı maddenin “Yararlanma” başlıklı B/d maddesinde; sendikaya üye olmayanların sözleşmeden yararlanabilmelerinin sözleşmenin taraf olan …’e taban aylığının %2 oranında dayanışma aidatı ödemeleri koşuluna bağlı olduğu, ”İyileştirme Zammı” başlıklı 18. maddesinde de; Tüm-Bel-Sen üyesi çalışanlarının halen almakta oldukları aylıklarına ilaveten her ay net 100 TL ödeneceği, aynı tarihli ek protokolün 1. maddesinde ise sözleşmenin 18. maddesi gereği her ay net ödenen 100 TL den çalışanların faydalanabilmesi için eki taahhütnamenin imzalanması gerektiği hükümleri yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davalı idare ile Tüm Belediye Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası arasında 3.9.2010-2.9.2011 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak toplu iş sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafından 3.9.2010 tarihli toplu iş sözleşmesinin 4. ve 18. maddesi ile aynı tarihli Ek Protokolün 1. maddesinin ve kendisinin sözleşme hükümlerinden yararlandırılmayarak iyileştirme zammı ödemesi yapılmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; toplu iş sözleşmesinin kapsadığı tarihler gözönüne alındığında; yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca anılan tarihlerde toplu iş sözleşmesi hakkının yalnızca işçilere tanındığı, memurlara sendikal haklar kapsamında “mali haklar” konusuna yer verilmediği ve bu bağlamda memur sendikaları ile Belediyeler arasında belediye memurlarına, kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde belirtilen mali haklar dışında ödeme yapılması sonucunu doğuran bir sözleşme yapılmasına olanak bulunmadığı dikkate alındığında; davacı tarafından iptali istenilen 3.9.2010 tarihli toplu iş sözleşmesinin 4. ve 18. maddesi ile aynı tarihli ek protokolün 1. maddesinde hukuka uyarlık, davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmamasına ilişkin işlemde ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, toplu iş sözleşmesinin 4. ve 18. maddesi ile ek protokolün 1. maddesinin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolunda verilen kararın bu kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır. Mahkeme kararının, davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmamasına ilişkin işlem yönünden davanın reddine yönelik kısmında ise sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan, 12.9.2010 tarihli halkoylamasıyla kabul edilen 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 1982 Anayasasında bazı değişiklikler yapılmıştır.
Buna göre, Anayasanın 53. maddesinde yapılan değişiklikle memurlar ve diğer kamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma hakkına sahip olduğu, Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde tarafların Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabileceği, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlarının kesin olup toplu sözleşme hükmünde olduğu, toplu sözleşme hakkının kapsamının, istisnalarının, toplu sözleşmeden yararlanacakların, toplu sözleşmenin yapılma şeklinin, usulünün ve yürürlüğünün, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılmasının, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususların kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Anayasa değişikliğine paralel olarak 6289 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun adı “Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu” olarak değiştirilmiş ve yapılan değişikliklerle toplu sözleşme yapılmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun Geçici 14.maddesiyle 15.3.2012 tarihinden önce yapılan sözleşmeler yönünden bir takım düzenlemeler getirilmekteyse de; yargılama idari işlemlerin tesis edildikleri tarih itibarıyla yapıldığından anılan maddenin dava konusu toplu iş sözleşmesine uygulanması mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kısmen reddi ile … 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmamasına ilişkin işlem yönünden davanın reddine yönelik bölümünün yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile toplu iş sözleşmesinin 4. ve 18. maddesi ile aynı tarihli Ek Protokolün 1. maddesi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA, dosyanın bozulan kısım için yeniden karar verilmek üzere anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 9.3.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.