Danıştay Kararı 10. Daire 2013/1701 E. 2016/1460 K. 17.03.2016 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2013/1701 E.  ,  2016/1460 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2013/1701
Karar No : 2016/1460

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin_Özeti : … 5. İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, davacı hakkında, 5607 sayılı Kanuna muhalefet ettiğinden bahisle … Cumhuriyet Başsavcılığı Kabahat Bürosunun 9/3/2011 tarih ve 2011/1441 sayılı kararı uyarınca verilen idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen 528.299,40.-TL tutarlı, 3/8/2011 tarih ve 02 takip numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
…. 5. İdare Mahkemesince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere yedi (7) gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde yetkili idari yargı merciilerinde dava açabileceği hükmüne yer verildiği; davacıya verilen para cezasının öngörülen sürede ödenmemesi ve para cezasına karşı yapılan itirazın reddedildiği dikkate alındığında, kesinleşen amme alacağının tahsilini temin için düzenlendiği anlaşılan dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun’un 37. maddesinde, âmme alacaklarının hususî kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği; 55. maddesinde, âmme alacağını vadesinde ödemeyenlere yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı ve kısmen ödediği ya da zaman aşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içerisinde dava açabileceği hükme bağlanmıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, bu Kanun’un genel hükümlerinin, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; 17. maddesinin değişik üçüncü fıkrasında, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen idarî para cezalarının genel bütçeye gelir kaydedileceği; dördüncü fıkrasında, genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idarî para cezalarına ilişkin kesinleşen kararların, 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderileceği; 27. maddesinin birinci fıkrasında, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurulabileceği, bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması hâlinde idarî yaptırım kararının kesinleşeceği hükümlerine yer verilmiştir.
İdarî para cezasına ilişkin genel kurallar Kabahatler Kanunu’nun çeşitli başlıklar altındaki bir çok maddesinde düzenlendiği hâlde, bunların ödeme emri ile ne zaman isteneceğini gösteren müstakil bir madde bulunmamaktadır. Kanun’un 17. maddesinin dördüncü fıkrasında, genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idarî para cezalarına ilişkin kesinleşen kararların, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği şeklinde dolaylı bir ifadeye yer verilmiş ise de, maddenin genel ifadesinden burada asıl anlatılmak istenilenin, cezanın hangi idare tarafından ve hangi hükümlere göre tahsil edileceğini göstermek olduğu anlaşılmaktadır. Kanun’un 27. maddesinde, idarî yaptırım kararının, onbeş gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurulmaması hâlinde kesinleşeceği öngörüldüğünden, 17. maddesinde geçen “kesinleşen karar” ibaresinden, cezanın dava açılması hâlinde davanın sonunda kesinleşeceği sonucuna varılmakta ve dolayısıyla ancak bundan sonra ödeme emri ile istenebilmektedir.
12/5/2007 tarih ve 26520 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 442 seri nolu Tahsilat Genel Tebliği’nin III. bölümünün “İdari Para Cezalarının Kesinleşmesi” başlıklı (C) bendinde ve IV. bölümünde yer alan hükümlerde de aynı yönde düzenleme getirildiği görülmektedir.
Olayda, 528.299,40.-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin ….. Cumhuriyet Başsavcılığı Kabahat Bürosunun 9…. sayılı kararına karşı 12/4/2011 tarihinde … 5. Sulh Ceza Mahkemesinin Değ. İş 2011/483 sayısına kayden itiraz edilmiş ve ödeme emrinin düzenlendiği 3/8/2011 tarihinden önce 4/5/2011 tarihinde itirazın reddine karar verilmiş olmakla birlikte; söz konusu karara karşı yapılan 23/11/2011 tarihli kanun yararına bozma talebine ilişkin dilekçenin gönderildiği Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce … Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan 28/3/2012 tarih ve 18696 sayılı yazı içeriğinden, ‘anılan Sulh Ceza Mahkemesi kararında başvurulabilecek kanun yolu ve mercii dışındaki diğer kanun yolu bilgilerinin ve kanun yararına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin gösterilmediği, ayrıca, karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, süresi, sürenin ne zaman başlayacağı, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin açıkça gösterildiği meşruhatlı davetiye de gönderilmediği ve bu sebeple kesinleşmemiş bulunan karara karşı kabahatli vekili tarafından verilen 23/11/2011 havale tarihli dilekçenin öğrenme üzerine verilmiş itiraz dilekçesi olarak merciince değerlendirilmesi gerektiği’ belirtilmek suretiyle başvurunun kanun yararına bozma incelemesine konu edilmediği, … 5. Sulh Ceza Mahkemesinin anılan kararına itiraz dilekçesi olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, bu haliyle kesinleştiğinden söz etme olanağı bulunmayan para cezasının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık; Mahkemece, dava konusu ödeme emrinin dayanağını oluşturan idari yaptırım kararına karşı açılan davada, … 5. Sulh Ceza Mahkemesinin…. sayılı kararı ile, idari yaptırım kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verildiğinden, idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle verilen davanın reddi yolundaki kararda ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, … 5. İdare Mahkemesinin … tarih ve …. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 17/3/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

OYU:
Temyizen incelenen idare mahkemesi kararı usule ve hukuka uygun olup; aynı neden ve gerekçelerle onanması gerekirken aksi yöndeki Daire Kararına katılmıyorum.