Danıştay Kararı 10. Daire 2012/9149 E. 2015/4435 K. 19.10.2015 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2012/9149 E.  ,  2015/4435 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2012/9149
Karar No : 2015/4435

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin_Özeti : Azerbaycan uyruklu olan ve Türk vatandaşıyla evlenen davacının, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak istemiyle yaptığı başvurunun, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartı taşımadığından bahisle reddine ilişkin 26/9/2011 tarih ve 84312 sayılı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada; her ne kadar davalı idare tarafından, davacının 1996 yılında fuhuş yapanlar şeklinde parmak izi alındığı, 26/5/2004 tarihinde transit rejimi kurallarına aykırılık nedeniyle … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararı ile adli para cezası verildiği ileri sürülmekte ise de; davacının, evlendikten sonraki dönemde herhangi bir suç kaydına rastlanmadığı; öte yandan, idarece yapılan soruşturma sonucu düzenlenen değerlendirme formunda, aile birliği içerisinde yaşadığı, evliliğinin ciddi olduğu şeklinde kanaat belirtildiği görüldüğünden, Türk vatandaşlığına alınma talebiyle yaptığı başvurunun 5901 sayılı Kanun’un 16.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine uygun olmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptali yolunda verilen … 5. İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu, davacı hakkındaki fuhuş sebebiyle oluşan kayıtların evlilik tarihinden önce olmasının, bu eylemlerini ortadan kaldırmayacağı, vatandaşlığa alınma hususunda mevzuatın kişilere kesin bir hak tanımadığı, idarenin takdir hakkı bulunduğu ileri sürülerek 2577 sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca temyiz yoluyla incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile … 5. İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının ONANMASINA 19/10/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.