Danıştay Kararı 10. Daire 2012/9064 E. 2016/721 K. 11.02.2016 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2012/9064 E.  ,  2016/721 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2012/9064
Karar No : 2016/721

Temyiz Eden (Davalı) :Karayolları Genel Müdürlüğü
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin_Özeti : …2. İdare Mahkemesinin …tarih ve … sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Dava; idarenin yol yapım çalışmaları sebebiyle davacıya ait evin hasar gördüğü ve taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların idarece kesilmesine rağmen bedellerinin ödenmediği iddia edilerek, adli yargı yerinde yaptırılan tespit sonucu bilirkişilerce belirlenen evin değeri 33.486,60 TL ve ağaç bedeli 16.332,76 TL ile 330 TL tespit masrafının tazminat olarak ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İdarece kesilen ağaçların üzerinde bulunduğu davacıya ait taşınmazın …m²’lik kısmının kamulaştırıldığı, idarece kamulaştırma ve ağaç bedelinin davacıya ödendiği görüldüğünden, mahkeme kararının bu kısmının mükerrer ödemeye sebep olması nedeniyle hukuka aykırı olduğu; diğer yandan mahkemece hükme esas alınan bu bilirkişi raporunun teknik verilerden uzak, eksik incelemeye dayalı olması nedeniyle, mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonrasında yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava; …İli, …İlçesi, …Köyü, …mevkiinde bulunan, …ada, …parsel numaralı davacıya ait taşınmazın yanında yapılan karayolu yapım çalışmaları nedeniyle davacının evinin hasar gördüğü ve oturulamaz hale geldiği, aynı zamanda davacının mülkiyetinde olan pek çok ağacın da bu çalışmalar sırasında kesildiği, söz konusu zararların adli yargı yerinde yapılan tespit ile ortaya konulduğu, bu kapsamda hizmet kusuru bulunan davalının tazminle yükümlü olduğu ileri sürülerek tespit masrafları dahil toplam 50.149,36 TL zararın, zarar tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
…2. İdare Mahkemesince; idarenin yol yapım çalışmaları nedeniyle evi ve ağaçları zarar gören davacının zararlarının idarece karşılanması gerektiği grerekçesiyle, adli yargı yerinde yapılan tespit ve bilirkişi raporu hükme esas alınarak, anılan bilirkişi raporunda hesaplanan 33.486,60 TL ev zararı, 16.332,76 TL ağaç/ürün zararı ve 330 TL tespit masrafı olmak üzere toplam 50.149,36 TL maddi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, …İli, …İlçesi, …Köyü, …mevkiinde bulunan, …ada, …parsel numaralı taşınmazının yanında, idarece 2007-2009 yılları arasında yapılan yol çalışması nedeniyle, evinin hasar gördüğü ve oturulamaz hale geldiği, ayrıca bazı ağaçlarının da kesildiği iddiasıyla, bu durumun tespiti için adli yargı yerine başvurulduğu, bu kapsamda …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin D.İş No:… sayılı dosyasında yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; fen bilirkişi tarafından, yol yapım çalışmasında istimlak sahasına itibar edildiği, …ada, …parsel numaralı taşınmaza tecavüzün olmadığı; inşaat mühendisi bilirkişi tarafından, davacıya ait 2B sınıfı 10 yıllık yapının özellikle silindir aracının yolu sıkıştırması ve ağır kamyonların geçişi sırasında evin temelinde oturmalardan dolayı evde onarılamaz şekilde boydan boyla çatlaklar meydana geldiği ve evin kullanılamaz durumda olduğu, evin değerinin ise 33.486,60 TL olarak hesaplandığı, ziraat mühendisi bilirkişi tarafından, taşınmaz üzerinde bulunan ve idarece yol yapım çalışmaları sırasında kesilen meyveli ve meyvesiz ağaçların erken kesimi ve ürün kaybı nedeniyle yapılan hesaplama sonucu toplam 16.332,76 TL zarar oluştuğu ifadelerine yer verildiği, bunun üzerine davacı tarafından söz konusu zararların tazmini için idareye başvurulduğu, talebin reddi üzerine de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Temyize konu mahkeme kararının, idarenin yol yapım çalışmaları sebebiyle davacıya ait evin oturulamaz hale gelmesinden dolayı bilirkişi tarafından hesaplanan 33.486,60 TL yapı değerinin ve 330 TL tespit masrafının tazminat olarak davacıya ödenmesine ilişkin kısmında 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, davalı idarenin bu kısma yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Temyize konu mahkeme kararının, idarenin yol yapım çalışmaları sırasında davacıya ait ağaçların kesilmesi nedeniyle, kesilen ağaçların bedeline ilişkin tazminat istemi yönünden incelenmesi;
Davalı idare tarafından, davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan ve yapılan yol çalışmaları sırasında kesilen ağaçların tespit edilerek tutanağa bağlandığı, kamulaştırma bedeline ilişkin 2.9.2010 tarihli anlaşmazlık tutanağı düzenlendiği, bu alanın kamulaştırma sınırları içinde kaldığı ve yargılama esnasında kamulaştırma işlemlerinin devam ettiğinin ileri sürülmesi nedeniyle, Dairemizin 7.9.2015 tarih ve E:2012/9064 sayılı ara kararı ile, kamulaştırma işlemlerine devam edilip edilmediği ve devam edildi ise işlemlerin hangi aşamada olduğu sorulmuş, idarece gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacıya ait …ada, …parsel numaralı taşınmazın, idarece kesilen ağaçların üzerinde bulunduğu … m²’lik kısmının kamulaştırıldığı, bu kapsamda açılan kamulaştırma bedel tespiti davasında …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve …sayılı kararıyla belirlenen 14.197,26 TL kamulaştırma ve ağaç bedelinin davacı hesabına yatırıldığı; öte yandan anılan mahkeme kararının …5. Hukuk Dairesinin … tarih ve … sayılı kararı ile onandığı anlaşılmıştır.
Buna göre, davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan ve idarece yol yapım çalışmaları sırasında kesilen ağaçların bedelinin, kamulaştırma bedel tespiti davasında verilen mahkeme kararı ile kamulaştırılan taşınmaz bedeli ile birlikte davacıya ödenmesi nedeniyle, aynı olay sebebiyle mükerrer ödemeye yol açacak şekilde tazminata hükmedilemeyeceğinden, mahkeme kararının 16.332,76 TL’lik tazminat talebinin kabulüne ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüyle, …2. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve … sayılı kararının, 33.486,60 TL yapı değerinin ve 330 TL tespit masrafının tazminat olarak davacıya ödenmesine ilişkin kısmının ONANMASINA oyçokluğuyla, davacıya ait ağaçların idarece kesilmesi nedeniyle istenilen 16.332,76 TL’lik tazminat talebinin kabulüne ilişkin kısım yönünden mahkeme kararının BOZULMASINA oybirliğiyle, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 11.2.2016 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266. maddesinde, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.” kuralına yer verilmiştir.
Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişilerin uyuşmazlık konusunda özel ve teknik bilgiye sahip olan kişiler arasından seçilmesi gerektiği kuşkusuz olup, bilirkişi veya bilirkişilerce düzenlenen raporda, sorulara verilen cevapların şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, rapor içeriğinin ise hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince, adli yargı yerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor hükme esas alınarak karar verilmiş ise de; anılan bilirkişi raporunda, idarenin yol yapım çalışmaları nedeniyle zarara uğradığı iddia edilen evin imar mevzuatına uygun yapılıp yapılmadığı, plan ve projesinin bulunup bulunmadığı, yapı izni / kullanma izninin olup olmadığı ve yapıda oluşan çatlakların yapım esnasındaki işçilik, malzeme, imalat hataları gibi sebeplerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarında açıklama yapılmadığı gibi, yapının onarımının mümkün olup olmadığı hususunda da yeterli izahatta bulunulmadığı görülmektedir. Bu nedenle, eksik inceleme ve araştırma sonucu düzenlenen ve hukuki bir denetime olanak sağlayacak niteliği haiz olmadığı anlaşılan bilirkişi raporu esas alınarak verilen mahkeme kararının, hukuka aykırı olduğu, mahallinde yeniden yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde usulüne uygun olarak düzenlenecek rapora göre yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği düşüncesiyle, aksi yönde verilen Dairemiz kararının, mahkeme kararının kısmen onanmasına ilişkin kısmına katılmıyorum.