Danıştay Kararı 10. Daire 2012/8440 E. 2015/5567 K. 07.12.2015 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2012/8440 E.  ,  2015/5567 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2012/8440
Karar No : 2015/5567

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin_Özeti : ……5. İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen …. sayılı kararın 2577 sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Başvurunun yapıldığı 25/8/2010 tarihi ve işlem tarihi olan 15/7/2011 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5901 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucu karar verilmesi gerekirken, mülga 403 sayılı Kanun uyarınca tesis olunan işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından, temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava; evlenme yoluyla sonradan Türk vatandaşlığını kazanan davacının, Rusya Federasyonu vatandaşı olan 23/9/1996 doğumlu çocuğu …’un Türk vatandaşlığına alınması istemiyle yapılan 25/8/2010 tarihli başvurunun, Türk vatandaşlığını kazandığı tarihte çocuğun velâyetine sahip olmayan davacının mülga 403 sayılı Kanun’un 14.maddesinde aranan şartları taşımadığından bahisle reddine ilişkin 15/7/2011 tarih ve 64326 sayılı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
5. İdare Mahkemesince, evlenmekle Türk vatandaşlığını kazanan davacının, önceki evliliğinden olan çocuğunun da Türk vatandaşlığına alınması istemi, Türk vatandaşlığını kazandığı tarihte çocuğun velâyetine sahip olmadığı gerekçesiyle reddedilmiş ise de, 403 sayılı Kanun’un 14.maddesinin (d) bendinde, çocuğun annesine bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanabilmesi için velâyetin annede olması şartı öngörülmüş olup, bu şartın, annenin Türk vatandaşlığını kazandığı tarihte gerçekleşmiş olmasının öngörülmediği; bu durumda, davacının önceki evliliğinden olan ve velâyeti altında yaşadığı yargı kararı ile tespit edilen çocuğunun da 403 sayılı Kanun’un 14.maddesi uyarınca Türk vatandaşlığına alınması gerekirken, davacının Türk vatandaşlığını kazandığı tarihte çocuğun velâyetine sahip olmadığından bahisle başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek 2577 sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Türk vatandaşıyla evlenerek 30/4/2003 tarihinde vatandaşlık kazanan davacının önceki evliliğinden olan 23/9/1996 doğumlu çocuğunun velayet hakkının …..Aile Mahkemesinin 18/6/2008 tarihinde kesinleşen kararı ile anneye verilerek babanın ebeveynlik hakkının iptal edildiği, ardından davacının çocuğuna Türk vatandaşlığı verilmesi istemiyle yapılan 25/8/2010 tarihli başvurunun, mülga 403 sayılı Kanun’ın 14. maddesinde aranan şartları taşımadığından bahisle dava konusu 15/7/2011 tarihli işlemle reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin hukuki dayanağını oluşturan 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu, 12/6/2009 tarih ve 27256 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 47. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Buna göre, gerek davacının başvuru yaptığı 25/8/2010 tarihinde, gerekse de dava konusu işlemin tesis edildiği 15/7/2011 tarihinde yürürlükte bulunan 5901 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması ve bu hususta inceleme ve değerlendirme yapma yetkisi bulunan davalı idarece 5901 sayılı Kanunda öngörülen şartlar yönünden yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucu karar verilmesi gerekirken, davacının başvurusunun mülga 403 sayılı Kanun’un 14. maddesindeki şartları taşımadığı gerekçe gösterilmek suretiyle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık; İdare Mahkemesince, mülga 403 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan yargılama sonucunda verilen kararda da hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, ….5. İdare Mahkemesinin … tarih ve …. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 7/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.