Danıştay Kararı 10. Daire 2012/6259 E. 2016/1580 K. 22.03.2016 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2012/6259 E.  ,  2016/1580 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2012/6259
Karar No : 2016/1580

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) : Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
Vekili :

İstemin_Özeti : Davacı tarafından, uzakyol kaptanlık sınavına girebilmek için gerekli “gemiadamı deniz hizmet çizelgesi”nin onaylanması istemiyle 26.10.2010 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin 24.11.2010 tarih ve 15723 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … 1. İdare Mahkemesi’nce; davacının görev yaptığı ”…” isimli gemiye ait Denize Elverişlilik Belgesinde geminin tipinin yüksek hızlı hafif yolcu gemisi, müsaade edilen sefer bölgesinin ise 100 mille sınırlı liman seferi olarak belirlendiği, aynı gemiye ait Gemiadamı Donatımında Asgari Emniyet Belgesinde ise geminin bölgesinin liman/kabotaj bölgesi olarak gemiadamı donatım gereklerinin belirlendiği, Gemilerin Gemiadamları ile Donatılmasına İlişkin Yönergenin, hafif yolcu gemisi/feribotu ve yüksek hızlı hafif yolcu gemisi gemiadamları ile donatımını gösteren 5 nolu çizelgesinde, yüksek hızlı hafif yolcu gemisi sınıfına giren deniz araçlarının her bölgede donatımının gösterildiği, buna göre, liman sefer bölgesinde yüksek hızlı hafif yolcu gemilerinin uzakyol birinci zabiti yeterliğine sahip gemiadamı ile donatılmalarının gerekmediği, uzakyol kaptanı olma şartlarından, ”uzakyol birinci zabit yeterliliği ile birinci zabitlik yapmak” şartını taşımayan davacının, uzakyol kaptanlık sınavına girebilmek için gerekli gemiadamı deniz hizmet çizelgesinin onaylanmasına yönelik yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın davacı tarafından hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Düşüncesi Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, uzakyol kaptanlık sınavına girebilmek için gerekli olan gemiadamı deniz hizmet çizelgesinin onaylanması talebiyle idareye yapılan başvurunun, idarece davacının görev yaptığı geminin hizmet sefer bölgesinin kaptanlık belgesi için aranan şartları sağlamadığı, dolayısıyla davacının deniz deneyimi şartını yerine getirmediği için uzakyol kaptanlık sınavına alınmadığı gerekçesiyle reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Gemi Adamları Yönetmeliğinin, gemiadamı yeterlik şartlarını düzenleyen 8. maddesinde; uzakyol kaptanı olmak için müracaat edenlerin, uzakyol birinci zabit yeterliği ile iki yıl birinci zabitlik yapma, şartının taşımaları gerektiği belirtilmiştir.
Gemilerin Gemiadamları ile Donatılmasına İlişkin Yönergenin 1. maddesine; bu Yönergenin, gemilerin gemiadamları ile donatılmasının asgari gereklerini belirlemek amacıyla düzenlendiği belirtilmiş, 4. maddesinde ise; gemilerin gemiadamları ile donatılmasında, gemiadamlarının yeterlik dereceleri ve sayıları bakımından zorunlu en az gereklerin bu Yönergedeki çizelgelerde gösterildiği, donatanın, gemilerini donatırken bu Yönergede istenen yeterlik ve sayıdaki gemiadamından daha fazla sayıda gemiadamını görevlendirebileceği düzenlenmiştir.
Davalı idarece, davacının görev yaptığı geminin, liman sefer bölgesinde yüksek hızlı hafif yolcu gemisi olduğu, bu sınıfa giren deniz araçlarının Gemilerin Gemiadamları ile Donatılmasına İlişkin Yönergenin 5 nolu çizelgesinde birinci zabit ile donatılması öngörülmediği, bu nedenle davacının çalıştığı gemide birinci zabit olarak görev yapmasının mümkün olmadığı ileri sürülmekte ise de; Yönergenin, gemilerin gemiadamları ile donatılmasının asgari gereklerini belirlemek amacıyla düzenlendiği, donatanın, gemilerini donatırken bu Yönergede istenen yeterlik ve sayıdaki gemiadamından daha fazla sayıda gemiadamını görevlendirebileceği dikkate alındığında, davacının gemiadamı deniz hizmet çizelgesinin onaylanmayarak uzakyol kaptanlık sınavına alınmamasına yönelik tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17/2. maddesi uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının ONANMASINA 22.3.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.