Danıştay Kararı 10. Daire 2012/5692 E. 2015/4040 K. 05.10.2015 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2012/5692 E.  ,  2015/4040 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2012/5692
Karar No : 2015/4040

Temyiz Eden (Davalı) : / ANKARA
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin_Özeti : Annesi Türk, babası Yunan vatandaşı olan davacının, annesinin Türk vatandaşı olması nedeniyle Türk vatandaşlığına alınması istemiyle yaptığı 13/10/2010 tarihli başvurunun, 403 sayılı Kanun’un Ek Geçici 2.maddesi kapsamında başvuru süresi geçirildiğinden bahisle reddine ilişkin 23/12/2010 tarih ve 104777 sayılı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemde davacının başvurusunun 403 sayılı Kanun’un Ek Geçici 2. maddesi gerekçe gösterilmek suretiyle reddedildiği görülmekte olup, gerek davacının başvuru yaptığı 4/11/2010 tarihi, gerekse de dava konusu işlemin tesis edildiği 23/12/2010 tarihinde 403 sayılı Kanunun değil, 5901 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın çözümünde 5901 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği; buna göre, davacının, 5901 sayılı Kanun hükümlerinde öngörülen şartları taşıması halinde Türk vatandaşlığına geçme talebinin kabulü gerekmekte iken, başvuru ve işlem tarihi itibariyle yürürlükte olmayan ve hakkında 5901 sayılı Kanun’da da paralel bir düzenleme bulunmayan 403 sayılı Kanun’un Ek Geçici 2. maddesi hükmü gerekçe gösterilmek suretiyle başvurusunun reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … 4. İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; davacının, 403 sayılı Kanunun Ek Geçici 2.maddesi uyarınca ergin olduktan sonra üç (3) yıl içerisinde vatandaşlık başvurusunda bulunmadığı, 5901 sayılı Kanun’un ise davacı hakkında uygulanması olanağı olmadığı, vatandaşlığa alınma hususunda mevzuatın kişilere kesin bir hak tanımadığı, idarenin takdir hakkı bulunduğu ileri sürülerek 2577 sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile … 4. İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının ONANMASINA 5/10/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.