Danıştay Kararı 10. Daire 2012/4258 E. 2015/4620 K. 26.10.2015 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2012/4258 E.  ,  2015/4620 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2012/4258
Karar No : 2015/4620

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili : Av.
Karşı_Taraf_(Davalı) :
Vekili : Av.
İstemin_Özeti : 19/7/2008 tarihinde … Mezrasında silahlı bir grup tarafından açılan ateş neticesinde bacağından ve kolundan yaralandığını belirten davacının, meydana gelen olayda jandarmanın zamanında olay yerine gelmemesi ve saldırıya müdahale etmemesi nedeniyle davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu öne sürülerek 10.000.-TL maddi, 10.000.-TL manevi olmak üzere toplam 20.000.-TL zarar tutarının tazminine hükmedilmesi istemiyle açılan davada; yaşanan olay neticesinde davacının zararına ilişkin bir ihtilafın bulunmadığı, ancak söz konusu olaya zamanında müdahale edilmemesi nedeniyle bir hizmet kusurunun varlığından söz edilip edilmeyeceği hususunun irdelenmesi gerekmekte olup, dava dosyasında bilgi ve belgeler ile Mahkemenin E…. esas sayılı dosya içeriği tüm bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, silahlı saldırı sonucunda meydana gelen olayın akşam saatlerinde başladığı, olay yeri ile en yakın Jandarma komutanlığı arasındaki mesafesinin 4 km olduğu, bölgenin yapısı itibariyle terörist saldırılara açık olduğu, bu nedenle derhal müdahaleye elverişli olmadığı ki, savcılık soruşturması kapsamında alınan ifadelerden, olayın meydana geldiği süreçte yedi (7) terör örgütü mensubunun karakol yakınlarında iki gün boyunca pusuya yattığı ve bir saldırı hazırlığında olduğunun anlaşıldığı; öte yandan, yaşanan olayın aynı köyde yaşayan bir grubun silahlı saldırısı sonucu vuku bulduğu ve çatışmadan ziyade tek taraflı taarruz şeklinde silahlı kişilerin … Ailesini hedef aldığı olayda, ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan saldırı esnasında ya da öncesinde jandarmanın olay yerine zamanında müdahalesinin, olayın niteliği itibariyle (kısa süreli ve çatışma yaşanmaksızın hedefe yönelik tek taraflı bir saldırı olması) mümkün olmadığı hususlarının birlikte değerlendirilmesinden, meydana gelen olayda hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesinden kaynaklanan bir hizmet kusurunun bulunmadığı; ayrıca, davalı idarenin meydana gelen zarardan kusurlu sorumluluk ilkesi uyarınca sorumlu tutulabilmesi için zarar ile idari davranış (hizmet) arasında bulunması gereken illiyet bağının da olayların meydana gelmesinden sorumlu olan ve halen adli yargıda yargılamalarına devam edilen şahısların ağır kusurlu eylemleri neticesinde kesildiği; diğer yandan, olayda kusursuz sorumluluğa ilişkin şartların da oluşmadığı görüldüğünden, davalı idarenin söz konusu olaylar neticesinde meydana gelen zarardan kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca da sorumlu tutulamayacağı; bu durumda, 19/7/2008 günü meydana gelen olaylar neticesinde davacının yaralanmasında davalı idareye atfedilebilecek her herhangi bir hizmet kusurunun bulunmaması ve zarar ile idari davranış (hizmet) arasında illiyet bağının da olaya konu olan üçüncü kişilerin ağır ve açık kusuru neticesinde kesilmesi nedeniyle 10.000.-TL maddi, 10.000.-TL manevi olmak üzere toplam 20.000.-TL zarar tutarının yasal faiziyle birlikte tazmini isteminin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen … 1. İdare Mahkemesinin … tarihli ve E…. sayılı kararının 2577 sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Savunmanın_Özeti : 659 sayılı KHK ile Jandarma Genel Komutanlığının taraf sıfatı kazandığından bahisle hasım mevkiine alınması ve temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile … 1. İdare Mahkemesinin … tarih ve … kararının ONANMASINA 26/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.