Danıştay Kararı 10. Daire 2012/3491 E. 2015/4319 K. 13.10.2015 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2012/3491 E.  ,  2015/4319 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2012/3491
Karar No : 2015/4319

Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davacılar) : 1- , 2-
Vekili :
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili : I.
İstemin_Özeti : Davacılar çocuğu ….’nin, 6/12/2009 günü … ilinde meydana gelen toplumsal olaylara güvenlik güçlerince yapılan müdahale sırasında, ateşli silahtan çıkan kurşunla öldüğünden bahisle, uğranıldığı ileri sürülen anne için 50.000.-TL maddi, 50.000.-TL manevi, baba için 50.000.-TL maddi, 50.000.-TL manevi zararın hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmini istemiyle açılan davada; davacılar çocuğunun ölümü ile başlatılan adli soruşturmada, … Cumhuriyet Başsavcılığının (CMK 250. madde ile görevli) 2010/328 soruşturma sayılı kararında, davacıların oğlunun vücudundan çıkan nüve parçasının olay mahallinde görevli polis memurlarının silahlarıyla karşılaştırıldığı, ancak atıldığı silaha ait tespit ve teşhise elverişli izler barındırmadığı, hangi silahtan atıldığının tespitinin mümkün olmadığı, bu nedenle ….’nin öldürülmesi suçunda, suçu işleyene dair kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği; buna göre, davacıların oğlu … 06.12.2009 tarihinde yapılan gösterilere katıldığı, bu gösteriler sırasında tabancayla vurularak hayatını kaybettiği, ancak davacı tarafın iddia ettiği gibi ölüme neden olan kurşunun polis tabancasından çıktığını ispat edici herhangi bir delilin bulunmaması nedeniyle idarenin müdahalesiyle davacıların oğlu olan …’nin ölümü arasında uygun illiyet bağının varlığından söz edilemeyeceği, bu nedenle idareye yüklenebilecek hizmet kusurunun varlığından bahsedilemeyeceği ve idarece tazminat ödenmesine olanak bulunmadığı gibi, olayın oluş biçimi dikkate alındığında kusursuz sorumluluğun şartlarının da oluşmadığı göz önüne alınarak bu ilke uyarınca da tazminat ödenmesine olanak bulunmadığından tazminat talebinin reddi yolunda … 2. İdare Mahkemesince verilen .. tarih ve … sayılı kararın; eksik incelemeye dayalı olarak verildiği, idarenin hizmet kusuru olmadığı yolundaki gerekçenin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek davacılar tarafından; 659 sayılı KHK uyarınca idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek davalı idarece temyiz yoluyla incelenerek bozulmasına karar verilmesi karşılıklı olarak istenilmektedir.
Savunmanın_Özeti : Davalı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava dosyasının incelenmesinden, davanın 7/5/2010 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile açıldığı, kararın ise 3/11/2011 tarihinde verildiği, 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 2/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alındığında, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olmayan 659 sayılı KHK uyarınca davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz istemlerinin reddi ile … 2. İdare Mahkemesinin … tarih ve E….. sayılı kararının ONANMASINA 13/10/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.