Danıştay Kararı 10. Daire 2012/3275 E. 2015/4623 K. 26.10.2015 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2012/3275 E.  ,  2015/4623 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2012/3275
Karar No : 2015/4623

Temyiz Eden (Davacılar) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti :… İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E…., K…. sayılı kararın 2577 sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görülmekle yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17/2. maddesi uyarınca davacı tarafın duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin esası incelenip gereği görüşüldü:
Dava, 1/12/2005 tarihinde Bingöl ili, merkez, Şaban Köyü yolu üzerindeki lav silahının patlaması sonucu davacılardan ‘ın yaralanması nedeniyle bazı organlarında kalıcı sakatlık meydana gelmesi olayında, idarenin sorumluluğu bulunduğu iddiasıyla uğranıldığı öne sürülen zararlara kaşılık … ve … için ayrı ayrı 60.000.-TL maddi, 25.000.-TL manevi; yaralanan için 120.000.-TL maddi, 150.000.-TL manevi; kardeşleri … için ayrı ayrı 10.000.-TL manevi olmak üzere toplam 240.000.-TL maddi, 250.000.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … tarih ve E…., K…. sayılı kararıyla, insanların sürekli kullanımında ve yerleşim yerlerine yakın bulunan bir alanda patlamamış lav silahının bulunmasında, davalı idarenin güvenlik hizmetinin yeterince iyi yürütülmemesi nedeniyle hizmet kusuru bulunduğu; ancak, meydana gelen zararın, olay tarihinde 17 yaşında olan ve ayırtetme gücüne haiz davacı ile arkadaşının kişisel kusurlarından kaynaklandığı, zarar görenin ve üçüncü kişinin kusurunun olaya katılmasının, idarenin kusurlu faaliyeti ile zarar arasındaki illiyet bağını kestiği; zarar ile idarenin faaliyeti arasında illiyet bağının bulunmadığı olayda, idarenin tazmin sorumluluğundan da söz söz edilemeyeceğinden davacıların maddi ve manevi tazminat talebinin karşılanmasına hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek 2577 sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup, idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru, hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Zarar ile idari eylem arasında nedensellik bağının kurulabildiği hallerde sosyal risk ilkesinin uygulanmasına olanak bulunmadığından, idare hukuku kuralları çercevesinde öncelikle hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkesine göre zararın tazmin edilip edilemeyeceğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, 1988 doğumlu olup, olay tarihinde on yedi (17) yaşında bulunan davacılardan … ‘ın 1/12/2005 tarihinde Bingöl ili, merkez, Şaban Köyü yolu üzerinde 500 metre güney istikameti dağ eteğinde bulduğu ve olay üzerine yapılan inceleme sonucunda ABD menşeli M72A model bir anti-tank roketi olduğu anlaşılan mühimmata bir cisimle vurması veya mühimmatı sert bir yüzeye vurması üzerine oluşan patlamaya bağlı olarak yaralanması nedeniyle bazı organlarında kalıcı sakatlık meydana gelmesi olayında, idarenin sorumluluğu bulunduğu iddiasıyla uğranıldığı öne sürülen zararlara kaşılık … ve … için ayrı ayrı 60.000.-TL maddi, 25.000.-TL manevi; yaralanan için 120.000.-TL maddi, 150.000.-TL manevi; kardeşleri … için ayrı ayrı 10.000.-TL manevi olmak üzere toplam 240.000.-TL maddi, 250.000.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, Şaban Köyünde ikamet edenlerin günlük yaşantıları içinde gidebilecekleri mesafede, kamuya açık bir alanda mühimmat bulunmasında ve sonrasında meydana gelen patlamada, güvenlik hizmetinin yeterince işlememesi nedeniyle ortaya çıkan hizmet kusurunun neden ve tesirinin bulunduğu, dolayısıyla, davacının zararının hizmet kusuru ilkesine göre tazmini gerektiği açıktır.
Öte yandan, anti-tank roketine sert bir cisimle veya mühimmatı sert bir yüzeye vuran ve olay tarihinde on yedi (17) yaşında olan davacılardan ‘ın gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek olayın meydana gelmesinde müterafik kusuru bulunduğundan, hükmedilecek tazminat belirlenirken tarafların kusur oranının da dikkate alınması gerekir.

Ayrıca, müterafik kusurun bulunduğu hallerde hükmedilecek manevi tazminat miktarı, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat tutarı üzerinden kusur oranının uygulanması suretiyle değil, meydana gelen olayda uğranılan manevi zararın Mahkemece takdir edilen parasal karşılığına kusur oranının uygulanması suretiyle belirlenmelidir.
Buna göre, İdare Mahkemesince, meydana gelen zararda yaralananın müterafik kusuru bulunduğu gözetilerek bir karar verilmesi ve bu durum nazara alınarak tazminat hesabı yapılması gerekirken, olayda tamamiyle yaralananın kişisel kusuru olduğu kabul edilmek suretiyle karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E…., K…. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 26/10/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.