Danıştay Kararı 10. Daire 2012/2946 E. 2015/4041 K. 05.10.2015 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2012/2946 E.  ,  2015/4041 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2012/2946
Karar No : 2015/4041

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :

İstemin_Özeti : Moldova uyruklu olan ve Türk vatandaşıyla evlenen davacının, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak istemiyle yaptığı başvurunun, 5901 sayılı Kanunun 16.maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen şartı taşımadığından bahisle reddine ilişkin 16/12/2010 tarih ve 104406 sayılı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada; Türk Vatandaşlığına geçmek isteyen davacının mevzuatın öngördüğü “Aile birliği içinde yaşama” koşulunu taşımadığı gerekçesiyle Türk Vatandaşlığına alınma talebi reddedilmiş ise de; davacı hakkında aile birliği içinde yaşamadığına ilişkin herhangi bir somut tespit bulunmadığı gibi, davacı hakkında yapılan tahkikat üzerine düzenlenen 8/3/2010 tarihli Türk Vatandaşlığını Kazanmak İsteyen Yabancı Şahıslara İlişkin Ön İnceleme Araştırma Formunda, davacının aile birliği içerisinde yaşadığı, eşiyle bir arada oturduğu ve birbirlerinin kişilik özelliklerini bilmeleri nedeniyle formun bu kısımlarının olumlu olarak doldurulduğu, daha sonraki tutanaklarda da aile birliği içinde yaşamadıklarına dair bir tespitin bulunmadığı, aksine davacının ikametgahında yapılan tespitlerde davacının çoğu kez evinde bulunduğu ve gerek komşularından, gerekse de çevreden yapılan araştırmada da şahısların evlilik birliği içerisinde bir arada yaşadıkları bilgisine ulaşıldığı; bu durumda, idarenin Türk Vatandaşlığına geçmek isteyen davacının aile birliği içerisinde yaşamadığına ilişkin somut herhangi bir bilgi ve belge ortaya konulmadan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … 4. İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; emniyet birimlerince yapılan tahkikatlar sonucunda davacı ile eşinin fiili birlikteliklerinin bulunmadığının tespit edildiği, vatandaşlığa alınma hususunda mevzuatın kişilere kesin bir hak tanımadığı, idarenin takdir hakkı bulunduğu ileri sürülerek temyiz yoluyla incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile … 4. İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının ONANMASINA 5/10/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.