Danıştay Kararı 10. Daire 2012/1996 E. 2016/668 K. 10.02.2016 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2012/1996 E.  ,  2016/668 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2012/1996
Karar No : 2016/668

Davacı :
Davalı :
Vekili :

Davanın Özeti : Davacı Derneğin … Şubesi adına düzenlenen “Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Yetki Belgesi”nin geçerliliğini yitirdiğine ilişkin 19.7.2011 tarih ve 4099 sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan 27.11.2010 tarih ve 27768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Dava konusu düzenleyici işlem yürürlükten kaldırıldığından, düzenleyici işlem hakkında karar verilmesine yer olmadığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından bu kısım hakkında davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Davacı Derneğin … Şubesi adına düzenlenen “Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Yetki Belgesi”nin geçerliliğini yitirdiğine ilişkin 19.7.2011 tarih ve 4099 sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan 27.11.2010 tarih ve 27768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
01.08.2010 tarih ve 27659 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6009 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 49.maddesi ile Yönetmeliğin dayanak maddesi olan 4857 sayılı İş Kanununun 81.maddesinin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış , ikinci fıkradan sonra gelmek üzere “İşyeri sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin nitelikleri, ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alınmasına ilişkin hususlar, bu birimlerde bulunması gereken araç, gereç ve teçhizat ile görevlendirilecek işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin nitelikleri, sayısı, işe alınmaları, görev, yetki ve sorumlulukları, çalışma şartları, görevlerini nasıl yürütecekleri, eğitimleri ve belgelendirilmeleri ile eğitim kurumlarının yetkilendirilmeleri, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı eğitim programlarının ve bu programlarda görev alacak eğiticilerin niteliklerinin belirlenmesi ve belgelendirilmeleri ile eğitimlerin sonunda yapılacak sınavlar ilgili tarafların görüşü alınarak tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” kuralına yer verilmiştir.
Öte yandan, aynı Yasanın 50. maddesinde; Yönetmeliğin dayanağı olan 9/1/1985 tarihli ve 3146 sayılı nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasına (l) bendinden sonra gelmek üzere(m) bendi eklenmiş, takip eden bent buna göre teselsül ettirilmiştir.
6009 sayılı Yasa ile yapılan ve yukarıda değinilen yasal değişikliklerden sonra İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin yerine geçmek üzere 27.11.2010 tarih ve 27768 günlü Resmi Gazete’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği ,İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik ve İşyeri Hekimlerinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik” adı altında üç ayrı Yönetmelik yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
Öte yandan, Ülkemiz tarafından Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) ” İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin 155 sayılı Sözleşmesi 7.1.2004 tarihli 5038 sayılı Kanunla ve “Iş Sağlığı Hizmetlerine ilişkin 161 sayılı Sözleşmesi ise 5039 sayılı Kanunla onaylanmış olup onaylanan bu sözleşmeler , mevzuatımızın güncellenmesini gerektirmiş öte yandan Avrupa Birliği üyelik sürecinde ulusal taahhütlerimiz doğrultusunda yürüttüğümüz Avrupa Birliği müktesabatının uyumlaştırılması çalışmalarının da ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği konusunda daha kapsamlı bir yasanın hazırlanmasını zorunlu kılması nedeniyle Avrupa Birliğinin 1989 yılında kabul ettiği 89/391/EEC sayılı çerçeve Direktifi ile; gerek kapsam (tüm çalışanları içerecek şekilde) ve istisnalar gerekse sürekli iyileştirme ve önleyici yaklaşımın benimsenmesi kapsamında 4857 sayılı Iş Kanununun ülkemizde çalışanların tümünü ve tüm ekonomik faaliyet kollarını içermemesi nedeniyle iş sağlığı ve güvenliği koşullarını düzenleyen müstakil 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 30.6.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve anılan Yasanın 37. maddesiyle dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 4857 sayılı İş Kanununun 81. maddesi de yürürlükten kaldırılarak 4857 Kanun kapsamında çıkarılan ve yürürlükte bulunan alt düzenlemelerin de kapsamının söz konusu Kanun ile sınırlı olması nedeniyle 6331 sayılı Kanunun uygulanabilirliğinin artırılması, yaşanabilecek mevzuat boşluklarının ortadan kaldırılması ve ihtiyaç duyulacak ayrıntılı özel düzenlemeleri içerecek ikinci düzenlemelerle mümkün olacağından bahisle 6331 sayılı Kanuna dayalı olarak çıkarılan ve 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesi ile 27.11.2010 tarihli ve 27768 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan dava konusu yönetmelik yürürlükten kaldırılmış ise de; İptal davalarının niteliği gereği, dava konusu işlemlerin, tesis edildikleri tarih itibariyle hukuka uygunluk denetimine tabi tutulmaları gerektiğinden işlem tarihinden sonra dava konusu yönetmeliğin yürürlükten kaldırılmış olmasının dava konusu işlemi hukuka uygun hale getirdiğinden söz edilemeyeceği gibi uygulama işleminin bulunduğu da gözetildiğinde, Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılması, davanın esasının incelenmesine engel teşkil etmemektedir.
İşin esasına gelince;6009 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 48. maddesinde: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bu Kanunun uygulanması bakımından;
b) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini vermek üzere, gerekli donanım ve personele sahip olan Bakanlıkça yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketlerce kurulan ve işletilen müesseseler ortak sağlık ve güvenlik birimini,ifade ettiği kurala bağlanmıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin davacı tarafından iptali istenilen 4.maddesinin (f) bendinde de; Ortak Sağlık ve Güvenlik Biriminin (OSGB) İş Sağlığı ve Güvenliği hizmetlerini sunmak üzere gerekli donanım ve personele sahip olan ve Bakanlıkça yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketlerce kurulan ve işletilen müesseleri ifade ettiği kurala bağlanmıştır.
Dava konusu yönetmelik maddesinin iptali istemine ilişkin;4857 sayılı Kanuna dayalı olarak çıkarılan dava konusu yönetmelik ile iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin ülke ihtiyaçlarına cevap verebilmesi ve bu hizmetlerin verimli bir şekilde yürütülebilmesi için bu hizmeti sağlayabilecek kurum ve kuruluşların niteliklerinin belirlendiği dava konusu yönetmelik maddesinin dayanağı 4857 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa parelel düzenleme getirmesi nedeniyle dayanağı kanuna ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Nitekim, 30.6.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3/m maddesinde OSGB’lerin kamu kurum kuruluşları, organize sanayi bölgeleri ile Türk Ticaret Kanununa göre faaliyet gösteren şirketler tarafından, işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinini sunmak üzere kurulan gerekli donanım ve personele sahip olan ve Bakanlıkça yetkilendirilen birimi…..ifade ettiği kurala bağlanmış olup düzenlemede yer alan OSGB tanımının Yönetmeliğin dayanağı olan Yasada belirtilen ölçütler korunarak daha kapsamlı bir şekilde düzenlenmiş olduğu dikkate alındığında dava konusu Yönetmelik maddesi hükmünde hukuka aykırılık bulunmamaktadır
Dava konusu işlemin iptali istemine ilişkin; … Derneğinin 2908 sayılı Dernekler Kanunu hükümlerine tabi kamu yararına çalışan bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve yurtiçinde ve yurtdışında felakete uğrayan insanlara yardım etmek üzere kurulduğu dikkate alındığında iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri vermek üzere kurulmamış olması ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet göstermemesi nedeniyle söz konusu hizmeti sağlayabilecek kurum ve kuruluşlar arasında yer almaması nedeniyle tesis olunan işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava; Davacı Derneğin … Şubesi adına düzenlenen “Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Yetki Belgesi”nin geçerliliğini yitirdiğine ilişkin 19.7.2011 tarih ve 4099 sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan 27.11.2010 tarih ve 27768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
29.12.2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği”nin 23. maddesiyle, dava konusu Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış ve iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek üzere kurulacak işyeri sağlık ve güvenlik birimlerinin kuruluşu ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin yetkilendirilmeleri, yetki belgelerinin iptali, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları yeniden düzenlenmiştir.
Bu durumda, dava konusu Yönetmeliğin yürürlükten kalkması nedeniyle uygulanma olanağı kalmadığından davanın konusunun kalmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Davacı Derneğin … Şubesi adına düzenlenen “Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Yetki Belgesi”nin geçerliliğini yitirdiğine ilişkin işlemin incelenmesi;
Dava konusu işlem tarihindeki yürürlükteki hali ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini vermek üzere, gerekli donanım ve personele sahip olan Bakanlıkça yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketlerce kurulan ve işletilen müesseselerin ortak sağlık ve güvenlik birimini ifade edeceği belirtilmiş, 81.maddesinde “İşyeri sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin nitelikleri, ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alınmasına ilişkin hususlar, bu birimlerde bulunması gereken araç, gereç ve teçhizat ile görevlendirilecek işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin nitelikleri, sayısı, işe alınmaları, görev, yetki ve sorumlulukları, çalışma şartları, görevlerini nasıl yürütecekleri, eğitimleri ve belgelendirilmeleri ile eğitim kurumlarının yetkilendirilmeleri, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı eğitim programlarının ve bu programlarda görev alacak eğiticilerin niteliklerinin belirlenmesi ve belgelendirilmeleri ile eğitimlerin sonunda yapılacak sınavlar ilgili tarafların görüşü alınarak tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” kuralına yer verilmiştir.
Anılan Kanuna dayanılarak çıkarılan 27.11.2010 tarih ve 27768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde kanunda yer alan düzenlemeye paralel olarak, ortak sağlık ve güvenlik birimi (OSGB): iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini sunmak üzere, gerekli donanım ve personele sahip olan ve Bakanlıkça yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketlerce kurulan ve işletilen müesseseleri olarak tanımlanmış, geçici 2. maddesinde” bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce Bakanlıkça yetkilendirilen OSGB ve eğitim kurumları, Bakanlıkça yeniden belirlenen yer ve donanım ile ilgili şartları en geç altı ay içerisinde, diğer şartları ise otuz gün içerisinde yerine getirmek zorundadırlar. Belirlenen süre içerisinde şartları yerine getirmeyen OSGB ve eğitim kurumlarının yetki belgeleri iptal edilir.” kuralına yer verilmiştir.
Bu durumda, Dernekler Kanunu hükümlerine tabi kamu yararına çalışan ve yurt içinde ve yurt dışında felakete uğrayan insanlara yardım etmek üzere kurulan, özel hukuk tüzel kişisi olan davacı derneğin, yukarıda yer verilen yasal değişiklik sonrası ortak sağlık ve güvenlik birimi olarak yetkilendirilebilecekler kapsamından çıkarıldığı anlaşıldığından Derneğin Samsun Şubesi adına düzenlenen “Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Yetki Belgesi”nin iptaline ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan; 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname uyarınca, hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ya da avukatlar tarafından idarelerin vekili sıfatıyla yürütülen davaların idareler lehine neticelenmiş olması halinde, idareler lehine vekalet ücreti takdir edilecek olmakla birlikte, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca idareler lehine vekalet ücreti takdirinin, ancak bu Kanun Hükmünde Kararname’nin yürürlüğe girdiği 2.11.2011 tarihinden sonra açılan davalarda söz konusu olabileceği, bakılmakta olan davanın ise, 659 sayılı KHK’nın yürürlük tarihi olan 2.11.2011 tarihinden önce açıldığı dikkate alındığında, davayı hukuk müşaviri eliyle takip etmiş olmalarına rağmen, davalı idareler lehine vekalet ücreti takdir edilmesine gerek görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın 27.11.2010 tarih ve 27768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Derneğin Samsun Şubesi adına düzenlenen “Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Yetki Belgesi”nin geçerliliğini yitirdiğine ilişkin 19.7.2011 tarih ve 4099 sayılı işlem yönünden davanın REDDİNE, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde İdari Dava Daireleri Kurulunda temyiz edilebileceğinin taraflara bildirilmesine 10.2.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.