Danıştay Kararı 10. Daire 2009/5737 E. 2009/10287 K. 09.12.2009 T.

10. Daire         2009/5737 E.  ,  2009/10287 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2009/5737
Karar No: 2009/10287

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Adalet Bakanlığı/ ANKARA
İstemin Özeti : Boşandığı eşinin, müşterek çocuklarını Kanada’dan Türkiye’ye kaçırdığından bahisle, “Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi” uyarınca çocuklarının mutad meskenleri olan Kanada’ya iadesi için gerekli işlemlerin yapılması istemli davacı başvurusunun reddine ilişkin 7.8.2008 tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince; Türkiye tarafından 21.1.1998 tarihinde imzalanan ve onaylanması 4461 sayılı ve 3.11.1999 tarihli Yasayla uygun bulunan Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesinin, velâyet (koruma) hakkına aykırı olarak kaçırılan ya da alıkonulan çocukların mutad meskenlerine iadesini öngördüğü; kaçırma veya alıkoymanın Sözleşme kapsamında hukuka aykırı kabul edilebilmesi için, bu fiillerin, kaçırılma ya da alıkonulma anında hukuken varolan ve fiilen kullanılan veya olay meydana gelmeseydi kullanılabilecek olan velayet hakkına aykırı olarak gerçekleştirilmesi gerektiği; dava konusu olayda, davacı ile eşi …’ın, gerek Kanada Mahkemesinin 30.4.2001 tarihli kararıyla, gerekse … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla boşanmalarına ve çocukların velayetlerinin anne … (…)’a verilmesine hükmedildiği, bu kararların kesinleştiği; 12.6.2007 tarihinde davacının boşandığı eşinin, çocuklarıyla birlikte Türkiye’ye gelerek yerleşmesi üzerine, davacının davalı idareye başvurarak, çocuklarının mutad meskenleri olan Kanada’ya iadesi için gerekli işlemlerin yapılmasını istediği; ancak çocukların annelerinin, çocukların ikamet yerini tespit hakkını da içeren velayet hakkına hukuken sahip olduğu tarihte ülke değiştirdiği dikkate alındığında, Sözleşmeye aykırılıktan bahsedilemeyeceği; öte yandan, her ne kadar Kanada Mahkemesinin 18.9.2007 tarihli kararıyla çocukların velayetlerinin babaya verilmesi yolunda karar verilmiş ise de; söz konusu kararın tanınması istemiyle davacı tarafından … Aile Mahkemesinde açılan davanın, Kanada Mahkemesince davalı annenin savunması alınmadan karar verilmesi ve Türk Mahkemesince velayet hakkında verilen kararın aksi yönünde hüküm içermesi, bu durumun ise kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil etmesi nedeniyle reddine karar verildiği, anılan kararın kesinleştiği; bu durumda davacının başvurusunun reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, 9.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.