Danıştay Kararı 10. Daire 2009/4550 E. 2009/3725 K. – T.

10. Daire         2009/4550 E.  ,  2009/3725 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2009/4540
Karar No: 2009/3725

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : … Valiliği
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince, davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava, … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan iki doktor arasında yaşanan kavga nedeniyle hastane başhekimliğince başlatılan disiplin soruşturmasına ait bilgi ve belgelerin davacı Odaya iletilmesi isteminin reddine ilişkin … Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü’nün 22.6.2007 tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Davacı odaya kayıtlı olsun veya olmasın tüm meslek mensuplarının, mesleki ahlak ve deontoloji kurallarına aykırı iş ve işlemleri ile ilgili olarak gerekli incelemeyi yapmak ve 6023 sayılı Yasada yazılı disiplin cezasını vermekle görevli ve yetkili olan meslek odasınca, … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan iki doktor arasında yaşanan kavga nedeniyle hastane başhekimliğince başlatılan disiplin soruşturmasına ait bilgi ve belgelerin birer örneğinin verilmesi yönündeki isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka 4982 sayılı Yasa’ya uyarlık görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : … Eğitim ve araştırma Hastanesinde görev yapan Dr…’ın şikayet dilekçesinde, meslektaşı olan Dr. …’in kendisine yönelik fiziki saldırıda bulunup, hakaret etttiği iddia edilerek olayın çalıştığı birim de soruşturma konusu yapıldığının belirtilerek cezalandırılmasının istemi üzerine … Tabip Odası Başkanlığının yürütülen soruşturma belge ve bilgilerinin birer örneğinin … İl sağlık müdürlüğünden istenilmesinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden, … İdare Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararının, davacı Tabip Odası tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
İdare Mahkemesince, meslek kuruluşlarına üye olmayanlar hakkında meslek kuruluşlarının disiplin cezası verme yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24.11.2005 tarih ve YD. İtiraz No:2005/642 sayılı kararında; Disiplin hukuku bakımından meslek mensubu olup, kamu görevlisi statüsünde olanlarla, mesleğini serbest olarak icra edenler arasında kesin bir yetki alanı ayrımı yoktur. Başka bir deyişle, meslek mensubu olup, kamu görevlisi olanların bağlı olduğu kamu tüzel kişiliğine karşı, mesleğini serbest icra edenlerin ise meslek kuruluşuna karşı disiplin hukuku açısından sorumlu olduğu şeklinde kesin bir sonuca ulaşılması mümkün değildir. Disiplin hukuku bakımından önemli olan, disiplin cezasına konu eylemin ağırlıklı olarak hangi görevden kaynaklandığının tesbitidir. Bu açıdan eylemin hangi görevden kaynaklandığının öncelikle tesbiti gerekir, belirlenmesine karar verilerek tabip odalarının; kamu görevlisi statüsünde görev yapan meslek mensuplarının deontoloji tüzüğüne aykırı görülen fiil ve hareketlerinden dolayı disiplin cezası verme yetkisizliği yönündeki duraksama giderilmiştir.
Bu durumda, Resmi Kurumda tabip olarak görev yapan kişinin, deontoloji tüzüğüne aykırı davranışından dolayı biriminde açılan disiplin soruşturmasına dair belge ve bilgilerin birer örneğinin Tabip Odasınca, aynı kişi hakkında kendilerine de yapılan şikayette; yürütülecek disiplin soruşturmasında dikkate alınmak üzere isteme yetkisi bulunduğundan, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. Bu itibarla davaya konu belge ve bilgi örneklerinin de ilgilinin çalıştığı birimden getirildikten sonra işin esasının birlikte incelenerek bir karar verilmek üzere Mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı Yasanın 17/2 maddesi uyarınca, davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:
Dava, … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan iki doktor arasında yaşanan kavga nedeniyle hastane başhekimliğince başlatılan disiplin soruşturmasına ait bilgi ve belgelerin davacı Odaya iletilmesi isteminin reddine ilişkin … Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü’nün 22.6.2007 tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; meslek kuruluşlarına üye olmayanlar hakkında meslek kuruluşlarının disiplin cezası verme yetkisi bulunmadığı, gizli olması gereken soruşturmaya ilişkin belgelerin istenilmesi üzerine tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 1. maddesinde; bu Yasanın amacının; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemek olduğu; 2. maddesinde, bu Yasanın; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanacağı; 3. maddesinde, bu Yasada geçen; kurum ve kuruluşun, bu Yasanın 2. maddesinde geçen ve kapsama dahil olan bilgi edinme başvurusu yapılacak bütün makam ve mercileri; başvuru sahibinin, bu Yasa kapsamında bilgi edinme hakkını kullanarak kurum ve kuruluşlara başvuran gerçek ve tüzel kişileri ifade edeceği; 5. maddesinde, kurum ve kuruluşların, bu Yasada yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idari ve teknik tedbirleri almakla yükümlü oldukları hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasa hükümlerine göre; 4982 sayılı Yasanın, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanacağı, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetleri ile ilgili bilgi verme yükümlüsü oldukları, bilgi edinme başvurusunu ise bu kurum ve kuruluşlara başvuran gerçek ve tüzel kişilerin yapacakları açık olup; kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan davacı Tabip Odasının bilgi edinme başvurusunun, tüzel kişi bilgi edinme başvurusu olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu uyarınca kamu tüzel kişiliğine sahip kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Türk Tabipleri Birliği; tabipler arasında mesleki deontolojiye ve dayanışmayı korumak, tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak, meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacıyla kurulmuştur. Bu amacı gerçekleştirmek için adı geçen kuruluş, meslek mensuplarının onur ve vakarını koruyucu ve halkın mesleğe ve meslek mensuplarına karşı güvenini oluşturacak mesleki ahlak ve disipline ilişkin kuralları belirlemek ve bu kurallara uyulmasını sağlamaya yönelik olarak disiplin cezası verme yetkisine sahiptir.
Bu kuruluşların faaliyet gösterdiği alanda bir mesleği icra etmek isteyen kişi, bu kuruluşa üye olmak zorundadır. Meslek kuruluşu üyesi olanların mesleki ahlak ve deontoloji kurallarına aykırı eylemlerinin önüne geçebilmeyi hedefleyen bu zorunluluğa, Anayasanın 135. maddesinin 2. fıkrasındaki “Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz” hükmü ile istisna getirilmiştir.
Bu istisnai kural, esasen idarenin bütünlüğü ilkesi çerçevesinde, kamu görevlisinin mesleğe girişi, görevlendirilmesi, yükselmesi ve denetimi konularında belli bir makamın ya da idari merciin yetkili olması zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Aksi takdirde disiplin cezası vermek suretiyle meslek mensubunun çalıştığı kurum veya kuruluşun düzeninin sağlanması mümkün olmaz.
Bu nedenle, meslek mensubu kimliğinin yanısıra aynı zamanda kamu görevlisi olanların, yürüttükleri kamu hizmeti ve görevi ile ilgili olan iş ve eylemlerinden dolayı bağlı bulundukları kamu tüzel kişiliğine karşı sorumlu olmaları esastır. Ancak, yürütülen bu kamu görevinin niteliği ve sınırları dışında kalan, dolayısıyla meslek mensubu kimliğiyle mesleki ahlak ve deontoloji kurallarına aykırı iş ve işlemleri gerçekleştiren meslek mensuplarına, ilgili meslek odasınca disiplin cezası verilebileceği hususunda bir duraksama bulunmamaktadır.
Nitekim, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nun 30. maddesinde; Oda Haysiyet Divanınca yapılacak incelemede, meslek adabı ile bağdaşmayan hallere kalkıştıkları görülen meslek mensuplarının, deontolojiye veya kamu hizmet veya selametine aykırı hareketlerinin, hadiseleri ve delilleri ile birlikte tespit edildikten sonra ilgili meslek mensubunun savunmasının alınacağı ve sonucuna göre 39. maddede sayılan disiplin cezasının Oda Haysiyet Divanınca verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan Dr. …’ın, meslektaşı olan Dr. …’in kendisine yönelik fiziki saldırıda bulunup, hakaret ettiğini iddia ederek davacı Oda’ya şikayette bulunması üzerine, … Tabip Odası Başkanlığınca, … İl Sağlık Müdürlüğünden olaya ilişkin olarak kurumlarının yürüttüğü soruşturmaya ait bilgi ve belgelerin birer örneğinin Odaya gönderilmesi isteminin reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda değinilen mevzuata ve yapılan açıklamaya göre, odaya kayıtlı olsun veya olmasın tüm meslek mensuplarının, mesleki ahlak ve deontolojiye aykırı iş ve işlemleri ile ilgili olarak gerekli incelemeyi yapmak ve 6023 sayılı Yasada belirtilen disiplin cezasını vermekle görevli ve yetkili olan meslek kuruluşunca, yürüttüğü incelemeye esas olmak üzere, … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan iki doktor arasında yaşanan kavga nedeniyle hastane başhekimliğince başlatılan disiplin soruşturmasına ait bilgi ve belgelerin birer örneğinin verilmesi yönündeki istemin, 4982 sayılı Yasa’ya ve 6023 sayılı Yasaya aykırı bir yönü bulunmadığı gibi, uyuşmazlığa konu olan istemin, anılan Yasa hükümlerine göre davalı idarece yerine getirilmesi meslek kuruluşunca yürütülen kamu hizmetinin bir gereğidir.
Bu nedenle, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, İdare Mahkemesince; dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, aksi yönde davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın, yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 8.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.