Danıştay Kararı 10. Daire 2008/8603 E. 2009/3709 K. – T.

10. Daire         2008/8603 E.  ,  2009/3709 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2008/8603
Karar No: 2009/3709

Temyiz Eden (Davacı) :…
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : … Valiliği
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince, davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :…
Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden; dava konusu işleme dayanak alınan inceleme raporunda, garanti belgesi olmadığının tespit edildiği belirtilen 21 çeşit ürünün 4 çeşidinin tespit tarihinden daha önceki tarihlerde alınmış garanti belgeleri olduğu, ayrıca stokta bulunan henüz satılmamış 453 adet ürünün garanti belgesinin olmadığından bahisle idari para cezası hesabına dahil edildiği anlaşılmaktadır.
Dört çeşit ürünün, inceleme ve tespit tarihinden daha önceki tarihlerde alınmış garanti belgelerinin bulunması, satışı yapılmamış ürünler açısından ise, garanti belgesi verme yükümlülüğünün henüz doğmaması nedeniyle, 4077 sayılı Yasanın 13.maddesinin ihlal edildiğinden bahisle para cezası uygulanmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenlerle, temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü kontrolörü tarafından yapılan denetim sonucunda düzenlenen inceleme raporunda, davacı şirketin ithalatını yaptığı 514 adet ürünün Bakanlıktan onaylı garanti belgesinin olmaması ve bu ürünlerin garanti belgesiz satılması ( satış adedi 61, stok adedi 453 ), ayrıca garanti belgesiz 410 adet ürün satışı yapıldığının saptandığından bahisle toplam 924 adet ürün için para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesince verilen ve davanın reddine ilişkin bulunan kararı, davacı temyiz etmekte ve bozulmasına karar verilmesini istemektedir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 13 ve 25 maddeleri dikkate alındığında, garanti belgesi verilmeden yapılan her bir satışta 4077 sayılı Yasanın ihlal edildiği ve bu şekilde satışı gerçekleşen her bir ürünün satışı için ayrı ayrı para cezası uygulanması gerektiği, yasanın amacı dikkate alındığında tartışmasız bulunmaktadır.
Dava konusu olayda, satışı yapılmamış ürünler açısından, garanti belgesi verme yükümlülüğü henüz doğmadığından, Yasanın ihlal edildiğinden söz edilemeyeceği gibi, ceza uygulamak da Yasaya ve hakkaniyete uygun düşmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince Dairemizin 21.1.2009 tarih ve E:2008/8603 sayılı ara kararına Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile davalı idarenin cevapları ve savunmanın geldiği, dosyanın tekemmül ettiği görülerek, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeden işin esasına geçildi, gereği görüşüldü;
Dava, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü kontrolörü tarafından yapılan denetim sonucunda düzenlenen 3.10.2006 tarih ve 3 sayılı inceleme raporunda, davacı şirketin ithalatını yaptığı 514 adet ürünün Bakanlıktan onaylı garanti belgesinin olmaması ve bu ürünlerin garanti belgesiz satılması (satış adedi 61, stok adedi 453), ayrıca garanti belgesiz 410 adet ürün satışı yapıldığının saptandığından bahisle toplam 924 adet ürün için toplam 288.288-YTL para cezası verilmesine ilişkin İstanbul Valiliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünün 22.1.2007 tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, davacı şirket nezdinde yapılan denetim sonucu düzenlenen 3.10.2006 tarihli inceleme raporu ile yapılan tespitleri bertaraf edecek nitelikte her hangi bir belge olmadığı, dolayısıyla 4077 sayılı Yasanın 13.maddesinin ihlal edildiğinin sabit olduğu , 8.6.2006 tarihli tespit tutanağı ile aynı fiilin işlenmesi nedeniyle 23.6.2006 tarihli ceza kararının bulunduğu, bu nedenle, tekerrür hükmü de göz önünde bulundurularak tespit edilen her bir ihlal için ayrı ayrı ceza verilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Garanti Belgesi” başlıklı 13.maddesinin; birinci fıkrasında, “İmalatçı veya ithalatçılar ithal ettikleri veya ürettikleri sanayi malları için Bakanlıkça onaylı garanti belgesi düzenlemek zorundadır. Mala ilişkin faturanın tarih ve sayısını içeren garanti belgesinin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu satıcı, bayi veya acenteye aittir. Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlar ve asgari iki yıldır. Ancak, özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları, Bakanlıkça başka bir ölçü birimi ile belirlenebilir.” kuralına yer verilmiş, son fıkrasında da, “Bakanlık, hangi sanayi mallarının garanti belgesi ile satılmak zorunda bulunduğunu ve bu malların arızalarının tamiri için gereken azami süreleri Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilanla görevlidir.” kuralı yer almıştır.
Anılan Yasanın 25.maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan ikinci fıkrasında, 13.maddede belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında 128,500,000.- lira para cezası uygulanacağı, …Yukarıdaki fıkralarda belirtilen para cezalarının, fiilin bir yıl içerisinde tekrarı halinde iki misli olarak uygulanacağı,. para cezalarının her yılbaşında 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci madde hükümleri uyarınca artırılacağı öngörülmüştür.
14.06.2003 tarih ve 25138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 5.maddesinde, “İmalatçı-üretici veya ithalatçı firmalar, imal veya ithal ettikleri, ekli listede yer alan mallar için; Bakanlığa başvurarak garanti belgelerini onaylatmak ve tüketicilere verilecek garanti belgesi düzenlemek zorundadırlar. Bu Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanacak garanti belgesinin tasdik edilerek tüketiciye verilmesini temin etmekle satıcı, bayii, acente ya da temsilcilikler yükümlü ve sorumludurlar. Servis istasyonlarında yapılan onarım ve parça değişimi işlemleri sonucunda verilen fatura, bu Yönetmeliğin öngördüğü garanti şartlarını içermesi kaydıyla, garanti belgesi yerine geçer. ” kurallarına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü kontrolörü tarafından davacı şirket nezdinde yapılan denetim sonucunda düzenlenen 3.10.2006 tarih ve 3 sayılı inceleme raporunda, davacı şirketin ithal ettiği 9 çeşit toplam 514 adet ürünün Bakanlıktan onaylı garanti belgesinin olmadığı, bu ürünlerden 61 adedinin satıldığı, 453 adedinin stokta bulunduğu, ayrıca satıcı olarak Bakanlıktan onaylı garanti belgesi olmaksızın 12 çeşit toplam 410 adet ürünün satışının yapıldığı hususlarının tespit edildiği, bu rapordaki tespitler ve öneriler doğrultusunda, dava konusu 22.1.2007 tarih ve … sayılı işlemle, 4077 sayılı Yasanın 13.maddesinin ihlal edildiğinden bahisle aynı Yasanın 25.maddesi uyarınca, toplam 924 adet ürünün Bakanlıktan onaylı garanti belgesinin olmadığı ve daha önce de 8.6.2006 tarihinde aynı firmada yapılan tespitte bir adet “…” marka ışıldağa ait garanti belgesinin olmadığının tespit edilmesi nedeniyle 23.6.2006 tarihli ceza kararıyla 156-TL para cezası verildiği, dolayısıyla bir yıl içerisinde fiilin tekrarlandığı dikkate alınarak, para cezası iki kat uygulanmak suretiyle (924x156x2) 288.288-TL para cezası verildiği anlaşılmaktadır.
Garanti belgesi verilmeden yapılan her bir satışta 4077 sayılı Yasanın ihlal edildiği ve bu şekilde satışı gerçekleşen her bir ürünün satışı için ayrı ayrı para cezası uygulanması gerektiği, yasanın amacı dikkate alındığında tartışmasız bulunmaktadır.
Ancak satışı yapılmamış ürünler açısından, garanti belgesi verme yükümlülüğü henüz doğmadığından, Yasanın ihlal edildiğinden söz edilemeyecek ve bu durumda ceza uygulamak da hukuka uygun düşmeyecektir.
Dairemizin 21.1.2009 tarih ve E:2008/8603 sayılı ara kararına Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca verilen cevap ve eklerinin dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte incelenmesinden; davacı şirketin ithalatını yaptığı 9 çeşit toplam 514 ürün için 14.6.2003 tarih ve 25138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik ekindeki listeye göre, garanti belgesi düzenleme zorunluluğu bulunduğu, ancak ithalat sırasında gümrük idarelerince İthalinde Garanti Belgesi Aranacak Maddelere İlişkin Tebliğ(2005/6 , 2006/6) kapsamında Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca onaylı garanti belgesi istenilmediği, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca verilen cevap ekindeki listede, şirket nezdindeki tespitin 12.9.2006 tarihinde yapıldığı, inceleme raporunda, şirketin ithal ettiği 9 çeşit ürün listesinde yer alan iki çeşit ürünün (Elektrikli zımpara makinası ve Elektrikli freze makinası) 7.5.2006 tarihinde Bakanlıktan alınmış garanti belgelerinin bulunduğu, öte yandan, davacı şirketin üreticisi veya ithalatçısı olmayıp satıcısı olduğu 12 çeşit toplam 410 adet ürünün de, Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik ekindeki listeye göre, garanti belgesi düzenleme zorunluluğu bulunduğu, inceleme raporunda, şirketin satıcısı olduğu 12 çeşit toplam 410 adet ürün listesinde yer alan iki çeşit ürünün (… İç Kapı ve Web bilgisayar masası) 16.3.2005 ve 5.5.2005 tarihlerinde Bakanlıktan alınmış garanti belgelerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yeterli inceleme, araştırma ve tespitler yapılmadan düzenlendiği ve gerçeklere aykırı bilgi içerdiği anlaşılan inceleme raporu esas alınarak ve satışı yapılmamış olan ürünlerin de garanti belgesi olmadığından bahisle para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde ve davanın reddi yolunda verilen temyize konu mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı Yasanın 49.maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden … TL harcın istemi halinde davacıya iadesine, 8.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.