Danıştay Kararı 10. Daire 2008/7233 E. 2010/9110 K. 23.11.2010 T.

10. Daire         2008/7233 E.  ,  2010/9110 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2008/7233
Karar No: 2010/9110

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Esenboğa Gümrük Müdürlüğü – ANKARA
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27. maddesinin son fıkrasında, idarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görüleceği hükmü yer almaktadır.
Dava konusu işlemin dayanağı olan tütün fonu tahakkukuna ilişkin işlemin iptali istemiyle açılacak davanın görüm ve çözümü idari yargı yerlerine ait olduğundan, bu işleme dayanılarak tesis edilen tütün fonunun iki katı tutarındaki para cezasının iptali istemiyle açılacak davanın da idari yargı yerlerinde görülmesi gerektiğinden, davanın görev yönünden reddi yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacı şirkete ait gümrüksüz satış mağazasında usulsüz satış yapıldığından bahisle, tütün fonu ve iki katı tutarında para cezası istenmesine ilişkin 21.2.2008 gün ve … sayılı Esenboğa Gümrük Müdürlüğü işleminin para cezasına ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davanın görev yönünden reddi yolundaki idare mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
Temyiz istemine konu kararda, idari para cezasının dayanağı 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda para cezasına idare mahkemesinde itiraz edileceğine dair kural yer almadığından, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 3. ve 27.maddesine göre uyuşmazlığı çözümlemeye sulh ceza mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesine dayanılmıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanununun 27.maddesine 6.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Kanunun 34.maddesi ile eklenen sekizinci fıkrada, idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararlarına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 38.maddesinde aynı maddi veya hukuki sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek hüküm, diğerini etkileyecek nitelikte olan davaların bağlantılı davalar olduğu belirtilmiş ve Kanunun 40.maddesinde bağlantılı davaların aynı mahkemede görülmesi yolunda düzenleme yapılmıştır.
Dava dosyasının ve Danıştay bilgi işlem kayıtlarının incelenmesinden, dava konusu para cezasına ilişkin 21.2.2008 gün ve … sayılı işlemin 9.958 YTL tütün fonu ile 2 katı 19.916 YTL para cezası toplamı olan 29874 YTL nın tahsili amacıyla düzenlendiği, davacının dava dilekçesinde daha önce tahakkuk ettirilen 9.958 lira tütün fonuna karşı … İdare Mahkemesinde E:… sayılı davaya açtığını ifade ettiği, belirtilen davada 4458 sayılı Yasa ve Gümrük Hattı Dışı Eşya Satış Mağazaları ve Depoları Yönetmeliğine göre olayda zamanaşımı bulunduğu gerekçesiyle verilen iptal kararının, Danıştay 10.Dairesinin 24.3.2010 günlü ve E:2009/11638, K:2010/2146 sayılı kararıyla bozulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemde idari yargının görevine giren tütün fonunun tahsilinin de amaçlanması; ayrıca, tütün fonuna ilişkin dava ile bu fon üzerinden hesaplanan iki kat para cezasına ilişkin davanın bağlantılı olması karşısında, 2577 sayılı Kanunun bağlantı ile ilgili kuralları işletilerek davanın kara bağlanması gerekirken, görev yönünden reddinde hukuka uygunluk bulunmadığından, temyiz istemine konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, davacı firmaya ait gümrüksüz satış mağazasında yapılan usulsüz satışlar nedeniyle 2976 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 19.916 TL idari para cezası verilmesine ilişkin Esenboğa Gümrük Müdürlüğü’nün 21.2.2008 tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görevinde olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, idare mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 4. maddesinde, Bakanlar Kurulu kararıyla tahsil edilen ek mali yükümlülükleri yerine getirmeden ithalat, ihracat veya diğer dış ticaret işlemlerini gerçekleştirenlerin, noksan ek mali yükümlülüğün iki katı para cezasına çarptırılacakları hükmü yer almaktadır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde, kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlığın anlaşılacağı; 3. maddesinde, bu Yasanın idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde; diğer genel hükümlerinin ise, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların, idarî para cezası ve idarî yaptırımlardan ibaret olduğu; 27. maddesinde de; idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabileceği; aynı maddenin son fıkrasında, idarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görüleceği kurala bağlanmıştır.
İdari yargılama hukukunda “görev” kamu düzenine ilişkin olup; davanın her aşamasında taraflarca görev itirazında bulunulabileceği gibi, mahkemece resen de dikkate alınmak zorundadır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca, özel kanunlarında idari yargı yoluna başvurulabileceği öngörülen para cezalarına karşı açılacak olan davalarda kendi kanunlarındaki hükümler uygulanacak; özel kanunlarında yargı yolunun gösterilmemesi halinde, 5326 sayılı Yasanın kanun yoluna ilişkin hükümleri uygulanacağından bu cezalara karşı açılacak davaların görüm ve çözümde sulh ceza mahkemeleri görevli olacaktır.
Öte yandan, Yasanın 27. maddesinin son fıkrası uyarınca, idari yaptırım kararına konu olan fiil nedeniyle kişi hakkında aynı zamanda idari yargının görev alanına giren başka bir işlem de tesis edilmiş olması halinde, iki işlem birlikte idari yargıda dava konusu edilecektir. Yasa koyucu tarafından aynı fiil nedeniyle kişi hakkında uygulanan iki ayrı işleme karşı açılan davaların farklı yargı düzenlerinde çözümlenmesini engellemek amacıyla anılan hükme yer verilmiştir. Yasanın 27. maddesinin son fıkrasında belirtilen davanın birlikte görüleceği ifadesinin ise, davanın aynı yargı düzeninde görüleceğini ifade etmek için kullanıldığı, iki işleme birlikte aynı davada bakılması zorunluluğunu ifade etmediği tartışmasızdır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Esenboğa Hava Limanında Gümrüksüz Satış Mağazası işleten şirket hakkında Gümrük Müfettişliğince yapılan inceleme sonucunda; 2003 yılında, gerçekte yurda giriş çıkış yapmadığı anlaşılan kişiler adına düzenlenen alış veriş fişleri sebebiyle şirket adına 20.8.2007 tarih ve … sayılı işlem ile gümrük vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi ile 9.958,00 TL tütün fonu tahakkuk ettirildiği; davacı tarafından 9.958,00 TL tutarındaki tütün fonu eksik ödendiğinden bahisle, 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 4. maddesi uyarınca, eksik ödenen tütün fonunun iki katı tutarında idari para cezası verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, dava konusu para cezasının tütün fonunun eksik ödenmesi nedeniyle uygulandığı, dolayısıyla davacı hakkında tütün fonunun eksik ödenmesi fiilinden dolayı tütün fonunun tahakkuku ve iki katı oranında idari para cezası olarak iki ayrı işlem tesis edildiği görülmektedir.
Davacı hakkında 9.958,00 TL tütün fonu tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle … İdare Mahkemesinin E:… esasına kayıtlı dosyasında açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar, Dairemizin 24.3.2010 tarih ve E:2009/11638, K:2010/2146 sayılı kararı ile eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Bu itibarla dava konusu işlemin dayanağı olan tütün fonu tahakkukuna ilişkin işlemin iptali istemiyle açılacak davanın görüm ve çözümü idari yargı yerlerine ait olduğundan, bu işleme dayanılarak tesis edilen tütün fonunun iki katı tutarındaki para cezasının iptali istemiyle açılacak davanın da idari yargı yerlerinde görülmesi gerekmektedir.
Bu durumda, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görevinde olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dava dosyasının anılan idare mahkemesine gönderilmesine, 23.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.