10. Daire 2008/626 E. , 2011/6128 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2008/626
Karar No: 2011/6128
Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Dışişleri Bakanlığı – ANKARA
İstemin Özeti : Dava, 30.10.2001-15.10.2004 tarihleri arası … Büyükelçiliğinde güvenlik ataşesi olarak görev yapan davacı ve diğer güvenlik ataşeleri ile ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı Personel Dairesi Başkanlığınca, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilen 1.6.2006 günlü ve 227664 sayılı yazıda, “1.5.1995 tarih ve 5773/12 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nde kayıtlı hususlar ışığında, yurt dışında borç bırakarak ülkemizin saygınlığına gölge düşüren memurlar hakkında disiplin soruşturmasının yanında, Cumhuriyet Başsavcılıkları nezdinde cezai kovuşturma açılabilmesinin de ihtimal dahilinde olabildiği gözönünde bulundurularak, keyfiyetin yukarıda isimleri kayıtlı Emniyet Genel Müdürlüğü mensuplarına bakiye borçlarının ödenmesini teminen iletilmesinin … ” bildirilmesi nedeniyle söz konusu yazının haksız suçlamalar içerdiği, görev yaptığı teşkilatta ve amirleri nezdinde olumsuz kanaat oluşmasına neden olduğu, Dışişleri Bakanlığının daha sonra 14.7.2007 sayılı yazısı ile hatasını kabul ettiği gerekçesiyle uğradığını ileri sürdüğü manevi yıpranma karşılığı 20.000.-TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesince; tazminat istemine konu olayın Fransa’da ki mevzuat ve uygulamanın sonucu ortaya çıkan teknik sebeplerle davacı görevden ayrıldıktan sonra fatura edildiği anlaşılan bakiye borcun Başbakanlık Genelgesine atıfla davacıya iletilmesinden ibaret olduğu, borcun mevcut olmadığının anlaşılmasından sonra da davacının görev yaptığı kuruma durumun bildirilmesi için İçişleri Bakanlığına yazı gönderildiği buna göre manevi tazminatı gerektirecek ağırlıkta hizmet kusuru oluşmadığından davanın reddi yolunda verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Dışişleri Bakanlığınca, … Büyükelçiliğinde güvenlik ataşesi olarak görev yapan davacı hakkında, …’da kiraladığı evden bakiye borç kaldığı yolunda, emlak ajansından alınan bilgiler üzerine davacı ile birlikte diğer emniyet mensupları hakkında İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilen 1.6.2006 günlü ve 227664 sayılı yazının; ilgililere doğrudan bir suçlama getirmeyip konu ile ilgili Başbakanlık genelgesini hatırlatsa da, emlak ajansının yazısına itibar edilerek verilen bilgilerin doğruluğu araştırılmadan ve muhatap kamu görevlileri ile temasa geçilmeden gönderilmiş olması nedeniyle yeterli araştırma ve incelemeye dayanmadığı hususunda bir duraksama bulunmamaktadır.
Ancak, Dışişleri Bakanlığının, konunun açıklığa kavuşması üzerine, dava açılmadan önce, İçişleri Bakanlığına gönderdiği 14.9.2006 günlü ve 7881 sayılı yazı ile; ilgilinin borçlarını kapatmadan yurt dışından ayrılması gibi bir durumun bulunmadığı, davacı ile birlikte diğer koruma görevlileri hakkında arzu edilmeyen yargılara varılmasının üzüntüyle karşılandığı, memurların hata, kötü niyet ve kusurlarının söz konusu olmadığı ve bu durumun ilgililere bildirilmesinin istenildiğinin görüldüğü; buna göre, idarenin kusurlu davranışını telafi etme yoluna gittiği anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebinin yerinde bulunmadığının kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, temyizen incelenen karar, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının ONANMASINA, 30.12.2011 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
AZLIK OYU
30.10.2001-15.10.2004 tarihleri arası, … Paris Büyükelçiliğinde güvenlik ataşesi olarak görev yapan davacının, yurt dışında kiraladığı evin bakiye borçlarının ödenmesini teminen Dışişleri Bakanlığı Personel Dairesi Başkanlığınca, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilen 1.6.2006 günlü ve 227664 sayılı yazının gerçeği yansıtmadığı, ilgilisine yönelik haksız itham içerdiği, çalıştığı teşkilatta hakkında olumsuz kanaat uyandırıcı nitelikte bulunduğu açıktır.
Dışişleri Bakanlığının hatasını kabul ederek durumu açıklığa kavuşturan 14.9.2006 günlü ve 7881 sayılı yazıyı İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğüne göndermesi, idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaya yeterli değildir.
Bu bağlamda, davacının kişisel haklarının zedelenmesine neden olan işlem nedeniyle davalı idarenin sorumluluğunu ortaya koyacak ve davacının duyduğu üzüntüyü kısmen de olsa giderecek manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi gerektiğinden, davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararının onanmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyoruz.