Danıştay Kararı 10. Daire 2008/11743 E. 2010/40 K. 20.01.2010 T.

10. Daire         2008/11743 E.  ,  2010/40 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2008/11743
Karar No: 2010/40

Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı): Sanayi ve Ticaret Bakanlığı-ANKARA
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davacı): …
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davacı tarafından cevap verilmemiştir. Davalı idare tarafından yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Uyumazlıkta, davacı şirkete ait saç ürünlerine ilişkin olarak yayınlanan reklamların 4077 sayılı Yasanın 16. maddesinde belirtilen reklamların tüketiciyi yanıltıcı nitelikte olmaması gerektiği yolundaki düzenlemeye aykırı olduğundan ve aynı fiilin bir yıl içinde tekrarlandığı açık olduğundan, reklamların durdurulmasına ve iki katı oranında idari para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle idare mahkemesi kararının dava konusu işlemin kısmen iptaline ilişkin kısmının bozulması ve davacının temyiz isteminin reddedilerek kararın davanın reddine ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :…
Düşüncesi :Dava, ülke düzeyinde yayınlanan reklam ve reklamı yapılan ürün etiketindeki ifadelerin tüketiciyi yanıltıcı nitelikte olduğundan bahisle ve aynı ürünün tanıtımına ait bröşür nedeniyle daha önce idari para cezası uygulandığı, böylece aynı eylemin 1 yıl içinde yinelendiği gözetilerek 118.384 TL idari para cezası verilmesi ve reklem yayının durdurulması yolundaki işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Davacı tarafından ileri sürülen nedenler, yayınlanan reklam ve reklamı yapılan ürün etiketindeki ifadelerin tüketiciyi yanıltıcı nitelikte olduğu sonucuna ulaşılarak, dava konusu işlemin 54.913 TL idari para cezası verilmesine yönelik kısmının iptali isteminin reddi yolundaki bölümünün bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.
Diğer yandan İdare Mahkemesi’nce, davacıya daha önce verilen ve dava konusu yapılmayan idari para cezasının yerel düzeyde işlenen eyleme, bu defa verilen cezanın ise ülke düzeyinde yayınlanan reklama dayandığı, bu nedenle eylemin yinelenmesinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin 54.913 TL’sını aşan kısmı iptal edilmiş ise de; davacıya 1 yıl içinde verilen her iki cezanın aynı ürüne ait tanıtımda tüketicinin yanıltılması eylemine dayandığı, 4077 sayılı Yasa’da tekerrüden söz edebilmek için her iki eylemin yerel veya ülke düzeyinde işlenmesi yönünden ayrım yapılmadığı, bu haliyle daha önce ceza konusu olan eylemin tekrarlanması nedeniyle cezanın iki kat uygulanmasında hukuka ve dayanılan Yasa kurallarına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi; davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ve temyize konu kararın dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava; 1.10.2006-19.2.2007 tarihleri arasında çeşitli televizyon kanallarında yayınlanan “Saç dökülmesine karşı bitkisel çözüm” başlıklı … şampuan ve serumuna ait reklam ve … Serum adlı ürünün ambalajındaki ifadelerin tüketiciyi yanıltıcı nitelikte olduğundan bahisle 4077 sayılı Yasa uyarınca, davacı şirkete 118.384 TL idari para cezası verilmesine ve reklam yayınının durdurulmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; davacı şirketin … Şampuan isimli ürüne ait çeşitli televizyon kanallarında yayınlanan reklamlarda ve … Serum isimli ürüne ait ambalajlardaki ifadelerin dayanağını, davacı şirkete ait … markalı şampuan ve serum ürünlerinin etkinlik ve stabilite testlerinin yapılması amacıyla … Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Kozmetoloji Bilim Dalı tarafından gerçekleştirilen çalışmanın oluşturduğu; bu çalışmada 20 gönüllü deneğin 8 ay boyunca … markalı şampuan kullandığı; bu deneklerden saç dökülmesi fazla olan 10 deneğin de … şampuan yanında … serum kullandığı; davacı şirketin isteği üzerine 2. ve 4. ay sonunda ara raporlar ve 8. ay sonunda da nihai raporun verildiği; … Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 6.3.2007 tarih ve … sayılı yazıda, çalışmada 10 denek tarafından … Şampuan ve … Serumun birlikte kullanıldığı, ancak … adlı şampuana ait televizyonlarda yayınlanan reklamlarda ve … seruma ait ambalajlardaki ölçüm sonuçlarının da aktarıldığı ifadelerde, bu yönde bir açıklamanın yer almadığı; yalnızca … Serumun kullanıldığı bir uygulama yapılmadığı halde, ürünlerin diğerinden bağımsız olarak istatistiksel olarak belirtilen sonuçları doğurduğu algılamasına yol açıldığı; ayrıca … Şampuan yönünden, sağlıklı ve istatistiksel açıdan anlamlı sonuçların 8. ay sonunda hazırlanan raporda yer alan 8 aylık nihai sonuçlar yerine, değerlerin daha yüksek olduğu 2. ay sonuçlarının reklam ve tanıtımda kullanıldığı; bu nedenlerle davacı şirkete ait reklamlarda 4077 sayılı Yasanın 16. maddesine aykırı hareket edildiği sonucuna varıldığından, davacı şirketin idari para cezası ve durdurma cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık görülmediği; ancak davacı şirket hakkında para cezasının miktarı belirlenirken tekerrür hükümleri uygulanmış ise de önceki cezanın yerel düzeyde işlenen bir fiilin karşılığı olması nedeniyle ulusal düzeyde işlenen uyuşmazlık konusu fiil açısından tekerrür durumunun varlığından söz etmeye olanak bulunmadığı; bu durumda, dava konusu idari para cezasının tekerrüre bağlı olarak verilen ve 54,913 TL’yi aşan kısmında hukuka uyarlık görülmediği; diğer taraftan, iptal ve tazminat dışındaki istemlerle ilgili olarak idari yargı yerlerince karar alınması mümkün bulunmadığından, Sanayi Bakanlığının internet sitesinde yer alan karar özeti metninin sayfadan çıkartılmasına karar verilmesi yolundaki istemin yerinde görülmediği gerekçeleriyle, dava konusu işlemin 54,913 TL lik kısmının iptaline ve kalan kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflarca, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan Mahkeme kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Davacının temyiz istemi yönünden;
Davacı şirket tarafından yayınlanan reklamlarda, 4077 sayılı Yasanın 16. maddesine aykırı hareket edildiği sabit olduğundan, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle, İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısmında 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinde belirtilen bozma nedenleri bulunmadığından davacının temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince;
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 16. maddesinde; ticari reklam ve ilanların Yasalara, Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, dürüst ve doğru olmalarının esas olduğu; tüketiciyi aldatıcı, yanıltıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici, tüketicinin can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü, şiddet hareketlerini ve suç işlemeyi özendirici, kamu sağlığını bozucu, hastaları, yaşlıları, çocukları ve özürlüleri istismar edici reklam ve ilanlar ve örtülü reklam yapılamayacağı; reklam verenler, reklamcılar ve mecra kuruluşlarının bu madde hükümlerine uymakla yükümlü oldukları; 25. maddesinin 8. fıkrasında, 16 ncı maddeye aykırı hareket edenler hakkında Reklam Kurulu tarafından ihlalin niteliğine göre birlikte veya ayrı ayrı üç aya kadar tedbiren durdurma, durdurma, düzeltme veya altıbin Türk Lirası idarî para cezası uygulanacağı; 16 ncı maddeye aykırılık, ülke düzeyinde yazılı, sözlü, görsel ve sair araçlar ile gerçekleşmiş ise, idarî para cezasının on katı olarak uygulanacağı; son fıkrasında ise maddede belirtilen para cezalarının, fiilin bir yıl içerisinde tekrarı halinde iki misli olarak uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; … Şampuan adlı ürüne ait 1.10.2006 ve 19.2.2007 tarihlerinde çeşitli televizyon kanallarında yayınlanan “Saç dökülmesine karşı bitkisel çözüm” başlıklı reklamlarda ” … 4 yıl süren laboratuar çalışmaları sonucunda saç dökülmesine karşı etkili … B11 formülünü keşfetti. Yapılan klinik çalışmalar sonucunda … B11 in katılımcıların % 90’ında saç dökülmesini önlediği, % 80’inde ise saç miktarını artırdığı kanıtlanmıştır. Saçlarınız dökülmesin. … Eczacılık Fakültesi onaylıdır. www…. com.tr” ifadelerine yer verildiği; ayrıca … Serum isimli diğer ürüne ait ambalajlarda “Yapılan klinik testlerde, 2. ayın sonunda katılımcıların % 90’ında saç dökülmesini önleme, % 80’inde saç miktarında artış gözlenmiştir. Etkinliği ve güvenilirliği İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde yapılan klinik testlerle kanıtlanmıştır.” ibarelerinin kullanıldığı; söz konusu reklamlarla ilgili olarak davalı Bakanlık Reklam Kurulunca yapılan inceleme kapsamında; reklamlarda referans olarak gösterilen … Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Kozmetolojik Bilim Dalından alınan 2.2.2007 tarihli görüş yazısında, çalışmada sağlıklı ve istatistiksel açıdan anlamlı sonuçların 8. ay sonundaki değerler olduğunun ifade edildiği; ayrıca konu ile ilgili olarak görüşlerine başvurulan, … Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 6.3.2007 tarih ve … sayılı yazıda, etkinlik testi sonuçlarının bilimsel açıdan kabul edilebilir bir test yöntemine ve değerlendirmeye sahip olmaması nedeniyle geçerli olamayacağının belirtildiği; bu görüşlerin değerlendirilmesi sonucunda, yayınlanan reklamlarda kozmetik tanımına uymayan endikasyonlarla ilaç gibi tanıtım yapıldığı, sağlıklı ve istatistiksel açıdan anlamlı sonuçların alındığı 8. ay sonundaki değerler yerine 2. ay sonrası değerlerin kullanıldığı ve sadece “… Serum” kullanan deneklerle yapılmış herhangi bir çalışma olmadığı halde anılan ürüne ait ambalajlarda kullanılan ifadelerdeki değerlerin sadece serum kullanan deneklere ait değerlermiş gibi gösterildiği, bu haliyle reklamların tüketiciyi yanıltıcı nitelikte olması nedeniyle, Kozmetik Yönetmeliğinin 10. maddesine Ticari Reklam ve İlanlara İlişkin İlkeler ve Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 5/a ve 5/e 7 ve 13. maddelerine, 4077 sayılı Yasanın 16. maddesine aykırı olduğu; davacı şirkete daha önce de … isimli ürüne ait “Saç Dökülmesine Karşı …” başlıklı broşürdeki reklamın 4077 sayılı Yasanın 16. maddesine aykırı olması nedeniyle Reklam Kurulunun 10.10.2006 tarihli ve 133 sayılı kararı ile yerel düzeyde idari para cezası ve reklam durdurma cezası verildiği, bu cezanın ise işlemin iptali istemiyle herhangi bir dava açılmadığından kesinleştiğinden bahisle, 4077 sayılı Yasanın 17. ve 25/8. maddeleri ve tekerrüre ilişkin 25/11. maddesi uyarınca, 8.5.2007 tarih ve 2007/127 sayılı işlemle, davacı şirkete 118.384 TL idari para cezası ve reklam durdurma cezası verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacı şirkete ait saç ürünlerinin tanıtımına ilişkin reklamlardan dolayı verilen her iki para cezası da 4077 sayılı Yasanın 16. maddesindeki reklamların tüketiciyi yanıltıcı nitelikte olmaması gerektiğine ilişkin düzenlemenin ihlali nedeniyle verilmiştir. Dolayısıyla her iki cezanın da aynı ürüne ilişkin reklamlarda aynı fiilin işlenmesinden dolayı uygulandığı açıktır.
4077 sayılı Yasanın 25. maddesinde, Yasada belirtilen para cezalarının, fiilin bir yıl içerisinde tekrarı halinde cezanın iki katı olarak uygulanacağına ilişkin düzenleme yapıldığı; cezanın iki katı olarak uygulanması için fiilin yerel veya ulusal düzeyde işlenmiş olması konusunda bir ayrım yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda, 4077 sayılı Yasanın 16. maddesindeki tüketiciyi yanıltma fiilinin bir yıl içinde tekrarlandığı açık olduğundan, para cezasının iki katı olarak uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının, dava konusu idari para cezasının 54,913 TL’ lik kısmının iptaline ilişkin bölümünde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, dava konusu işlemin kısmen iptaline ilişkin kısmının BOZULMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere, dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 20.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.