Danıştay Kararı 10. Daire 2007/7151 E. 2009/9037 K. 21.10.2009 T.

10. Daire         2007/7151 E.  ,  2009/9037 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2007/7151
Karar No: 2009/9037

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Vakıflar Genel Müdürlüğü ANKARA
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : … Köyü Muhtarı olan davacının, vakıf senedi uyarınca mütevelli heyeti üyesi olduğu … ve … Vakfı, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulmuş ise de, kamu görevlileri tarafından, kamu kurum ve kuruluşlarını, kamu hizmetlerini veya personelini desteklemek üzere kurulan, Yasanın gerekçesindeki ifadeyle ”kamu dernek ve vakıfları”ndan olmadığı, bir başka ifade ile adı geçen vakfın 5072 sayılı Yasa kapsamındaki vakıflardan olmadığı anlaşıldığından, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulduğundan bahisle Yasanın kapsamında olduğu kabul edilerek mütevelli heyetine ücret, huzur hakkı veya başka bir ad altında herhangi bir ödeme yapılamayacağı yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, davanın reddi yolunda verilen temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, … Vakfının mütevelli heyeti üyesi olan davacının; vakıf senedinde, vakfın gelirlerinin %15’inin vakıfın mütevelli heyetine ödenmesi hususuna yer verildiği, bu ödemenin yapılmasına 5072 sayılı Yasanın engel olup olmadığı yönünde yapılan başvuru üzerine, 5072 sayılı Yasaya göre ödeme yapılmasının mümkün olmadığına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, … Vakfına ait senedine göre, … Köyü Muhtarı olan davacının sözü edilen vakfın mütevelli heyetinde bulunduğu, vakıf senedi uyarınca vakıf gelirlerinin %15’inin mütevelli heyetine ödenmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin başvurunun, 5072 sayılı Yasanın 2/e maddesi uyarınca ödeme yapılamayacağı yolunda davalı idarece tesis edilen işlemin iptali istemiyle görülmekte olan bu davanın açıldığı, 442 sayılı Köy Kanununa göre Devlet memuru olan davacıya, 5072 sayılı Yasanın 2/e maddesindeki ”Dernek ve vakıf organlarında görev alan kamu görevlileri, bu görevleri nedeniyle ücret, huzur hakkı veya başka bir ad altında herhangi bir karşılık alamaz.” hükmüne göre ücret ödemeyeceği yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülen mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun’un amaç ve kapsam başlıklı 1. maddesinde , “bu Kanun; kamu kurum ve kuruluşlarını, kamu hizmetlerini veya personelini desteklemek üzere kurulan dernekler ve Türk Medeni Kanununa göre kurulan vakıflar ile bunların kamu kurum ve kuruluşları ile ilişkilerini düzenler ve kapsar.
Kanunla kurulan dernek ve vakıflar, bu Kanun kapsamı dışındadır. Ancak, bu vakıfların hangi esas ve usullere göre faaliyette bulunacakları Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılacak bir Yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiş;
Temel ilkeler başlıklı 2. maddesinde de,
“a) Dernek ve vakıflar, kamu kurum ve kuruluşlarının ismini alamaz, bu kurum ve kuruluşların hizmet binaları ve müştemilatı içinde faaliyet gösteremez ve bu kuruluşlara ait araç ve gereci kullanamaz.
b) Dernek ve Vakıflar kamu kurum ve kuruluşlarının sundukları hizmetlerle ilgili olarak gerçek ve tüzel kişilerden ücret, bağış, katkı payı ve benzeri adlar altında herhangi bir karşılık alamaz.
c) Kamu hizmetlerinde kullanılan araç, gereç, evrak, form ve benzeri malzemenin, bu Kanun kapsamındaki dernek ve vakıflardan temin edilmesi istenemez.
d) Kamu görevlileri görev unvanlarını kullanarak dernek ve vakıf organlarında görev alamaz.
e) Dernek ve vakıf organlarında görev alan kamu görevlileri, bu görevleri nedeniyle ücret, huzur hakkı veya başka bir ad altında herhangi bir karşılık alamaz.
f) Dernek ve vakıfların yardım toplama ve bağış kabul hizmetlerinde kamu görevlileri çalıştırılamaz.
g) Kamu kurum ve kuruluşlarının bütçelerinden bu Kanun kapsamındaki dernek ve vakıflara ödenek, yardım veya herhangi bir kaynak aktarılamaz.
h) Kamu kurum ve kuruluşları, personel maaş ve ücretlerinden, kaynağında kesinti yaparak bu Kanun kapsamındaki dernek ve vakıflara aktarma yapamaz.
ı) İhaleyi yapan kurum ve kuruluş bünyesinde bulunan veya bu kurum ve kuruluşlarla ilgili her ne amaçla kurulmuş olursa olsun vakıf ve dernekler ile bunların sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketler, bu kurum ve kuruluşların 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre yapacakları ihalelere katılamazlar.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan kanunun genel gerekçesinde;
Hükümet Acil Eylem Planında, kamu dernek ve vakıflarının tamamen kaldırılacağı, buradan sağlanan gelirler arasından devamında yarar görülenlerin muhafaza edileceği ve bu gelirlerin ilgili kurum için özel gelir ve ödenek kaydedileceğinin öngörüldüğü; ayrıca, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında, kamu görevlilerinin kurmuş oldukları vakıfların kamu hizmetlerinin sunumunda devreye girmesinin önüne geçilmesi ve bu yolla kamu kaynağı aktarılan vakıfların tasfiyesinin öngörüldüğü, anılan düzenlemelere rağmen, gerçekleştirilen teftiş ile denetimler ve şikayetler sonucu, kamu kaynaklarının halen vakıf ve derneklere aktarıldığı ve kamu hizmetleri ile ilgili olarak bazı vakıf ve derneklerce, kamu hizmetinden yararlanan vatandaşlardan bağış adı altında zorla yardım alındığının tespit edildiği; tasarı ile, kamu düzenini olumsuz yönde etkileyen ve toplumda hoşnutsuzluklara neden olan uygulamalara son verilerek, kamu kaynaklarının etkin olarak kullanılması, kamu kurum ve kuruluşlarını, kamu hizmetlerini ve personelini desteklemek üzere kurulan dernekler ve Türk Medeni Kanununa göre kurulan vakıfların kamu kurum ve kuruluşları ile olan ilişkilerinin düzenlenmesinin amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
5072 sayılı Yasa gerekçesi ile birlikte incelendiğinde; Yasanın kapsamına, kamu görevlileri tarafından, kamu kurum ve kuruluşlarını, kamu hizmetlerini veya personelini desteklemek üzere kurulan dernekler ile Türk Medeni Kanununa göre kurulan vakıfların girdiği, Yasanın gerekçesindeki ifadeyle ”kamu dernek ve vakıflarının” Yasanın kapsamında olduğu görülmektedir.
… Köyü Muhtarı olan davacının vakıf senedine uyarınca mütevelli heyeti üyesi olduğu … Vakfına ait 6.6.1932 tarihli vakıf senedinde yazılı bütün taşınır ve taşınmaz malların gelirlerinin %55’inin … Köyündeki … Okuluna devam edecek öğrenciler için 60 kişilik öğrenci yurdu yaptırılması, %30’unun arazinin bakım ve ıslahına harcanması, gelirin %15’nin de vakıf mütevelli heyetine ödenmesi hususuna yer verilmiştir.
Sözü edilen vakıf, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulmuş ise de, kamu görevlileri tarafından, kamu kurum ve kuruluşlarını, kamu hizmetlerini veya personelini desteklemek üzere kurulan, Yasanın gerekçesindeki ifadeyle ”kamu dernek ve vakıfları”ndan olmadığı, bir başka ifade ile, adı geçen vakfın 5072 sayılı Yasa kapsamındaki vakıflardan olmadığı anlaşıldığından, adı geçen vakfın Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulduğundan bahisle Yasanın kapsamında olduğu kabul edilerek mütevelli heyetine ücret, huzur hakkı veya başka bir ad altında herhangi bir ödeme yapılamayacağı yolunda tesis edilen işlemde konu yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
İdare Mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, … Vakfının 5072 sayılı Yasa kapsamında olduğundan bahisle davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulü ile …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 21.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.