Danıştay Kararı 10. Daire 2007/6175 E. 2010/7387 K. 06.10.2010 T.

10. Daire         2007/6175 E.  ,  2010/7387 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2007/6175
Karar No : 2010/7387

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : İçişleri Bakanlığı – ANKARA
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava, davacının eşinin, Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Akademisi Başkanlığında elektrik teknisyeni olarak görev yapmakta iken elektrik arızasını gidermek için çıktığı elektrik direğinden düşmesi sonucunda yaralanması nedeniyle 10.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle istemiyle açılmıştır.
Olayda, davacının eşinin geçirdiği iş kazası nedeniyle yaralanması ve sonucunda vazife malulü olarak emekliye sevk edilmiş olması nedeniyle kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca davalı idarenin tazmin sorumluluğu bulunduğu hususu yargı kararıyla hüküm altına alınmış olduğundan, İdare Mahkemesince, davacının da olay nedeniyle duyduğu elem ve ızdırabın giderilmesi amacıyla manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, davacının manevi tazminat isteminin reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Taraflar temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemlerin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava; davacının eşinin, Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Akademisi Başkanlığında elektrik teknisyeni olarak görev yapmakta iken elektrik arızasını gidermek için çıktığı elektrik direğinden düşmesi sonucunda yaralanması nedeniyle 10.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle istemiyle açılmıştır.

… İdare Mahkemesince; davacının eşinin elektrik teknisyeni olarak eğitimli ve deneyim sahibi olmasına karşın, gerekli önlemleri almadan dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeniyle sakatlandığı; dolayısıyla, zararın davacının eşinin kendi kusuru sonucunda meydana geldiği, bu itibarla olay nedeniyle davacının şeref ve haysiyetinin rencide edildiğinden söz edilemeyeceği açık olduğundan, idarenin tazmin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan Mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup, idari eylem ve işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Manevi tazminat, patrimuanda meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı olmayıp; idari eylem veya işlem nedeniyle duyulan elem ve ıstırabı kısmen de olsa karşılamaya yönelik manevi bir tatmin aracıdır. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmekte ise de; tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek miktarın aynı zamanda idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak bir miktarda olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; Polis Akademisi Başkanlığı’nda elektrik teknisyeni olarak görev yapan davacının eşinin, 7.12.2004 tarihinde nöbeti sırasında meydana gelen elektrik arızasını tamir etmek amacıyla elektrik direğine çıktığı, ancak elde olmayan ve düşük ihtimal dahilinde bulunan bir faktör nedeniyle elektrik akımına kapılarak direkten düştüğü ve %98 oranında malul olduğu ve vazife malulü olarak emekli edildiği; olay nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiyle açtığı dava sonucunda, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, zararın kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca tazmini gerektiği gerekçesiyle 230.000-TL maddi ve 20.000-TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği, bu kararın Danıştay Onuncu Dairesinin 6.10.2010 tarih ve E:2007/8363, K:2010/7385 sayılı kararıyla onandığı, davacı tarafından da 7.11.2005 tarihinde olay nedeniyle duyduğu elem ve ıstırabın giderilmesi amacıyla manevi tazminat verilmesi için davalı idareye yapılan başvurunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının eşinin, geçirdiği iş kazası nedeniyle yaralanmasında, davalı idarenin kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca tazmin sorumluluğu bulunduğu hususunun yargı kararıyla hüküm altına alınmış olduğu tartışmasızdır.

Bu itibarla, davacının olay tarihinde 49 yaşındaki felçli eşinin bakımını üstlenmesi, kendisi açısından birlikte yaşam koşullarının zorlaşması ve olay nedeniyle üzüntü duyması hususları karşısında, eşinin açtığı tam yargı davasından ayrı olarak süresi içinde dava açabileceğinde kuşku bulunmayan davacı içinde manevi tazminata hükmedilmesi gerekmekte olup, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıkalanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen İdare Mahkemesine gönderilmesine 6.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.