Danıştay Kararı 10. Daire 2007/4364 E. 2010/10458 K. 06.12.2010 T.

10. Daire         2007/4364 E.  ,  2010/10458 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2007/4364
Karar No: 2010/10458

Temyiz Eden (Davalı) : Edirne Valiliği – EDİRNE
Karşı Taraf (Davacı) : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu’nun 5. maddesi, Emniyet Teşkilatı Parmak İzi Teknik Hizmetler Yönetmeliğinin 26. maddesi ile İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 19.3.2004 tarih ve 54 sayılı Genelgesi hükümleri dikkate alındığında; tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dava konusu işlemin sadece Emniyet Teşkilatı Parmak İzi Teknik Hizmetleri Yönetmeliğine değil aynı zamanda 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 5.maddesine de dayalı olması itibariyle söz konusu Yönetmeliğin Resmi Gazetede yayımlanmamış olmasının işlemin iptalini gerektirmeyeceği açıktır.
Öte yandan, 5320 sayılı Kanunun 4.maddesinin açık hükmü karşısında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 81.maddesinin evvelce kesin hükme bağlanmış soruşturma ve kovuşturmalarda uygulanmasının mümkün olmadığı konusunda duraksamaya yer yoktur.
Bu itibarla, davacının Ceza Muhakemesi Kanununa dayalı isteminin reddine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, davacının, kendisi hakkında düzenlenmiş olan parmak izi kaydı ile fotoğraf kaydının arşivden silinmesi amacıyla Edirne Valiliği’ne yaptığı başvurunun reddine ilişkin 31.8.2005 tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; Emniyet Teşkilatı Parmak İzi Teknik Hizmetleri Yönetmeliği’nin kamuyu ilgilendiren hususlara yer vermesi nedeniyle 3011 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanacak Yönetmelikler Hakkında Kanun’un 1.maddesi uyarınca, Resmi Gazetede Yayımlanması zorunlu Yönetmeliklerden olduğu, gerek kamu idaresinin işleyişine yönelik görev ve yetki alanlarına dair hususların düzenlenmesi, gerekse kişi hak ve özgürlükleri çerçevesinde kamuyu ilgilendirmesi karşısında, Resmi Gazetede yayımlanması gerektiği halde yayımlanmayan Yönetmelik hükümlerine dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 5. maddesinde, polisin; polis veya jandarma tarafından Cumhuriyet Savcılığına tahkikat evrakı ile birlikte veya doğrudan doğruya gönderip mezkur makamca yapılan tahkikat neticesinde Türk Ceza Kanununa göre ağır hapis cezasını gerektiren suçlarla, anılan Yasada sayılı kamunun güvenliği ve mal aleyhine işlenmiş suçların ve her nevi kaçakçılığın maznun ve mahkûmlar ile serserilerin; yabancı memleketlerden Türkiye’ye kaçanların memleket içinde bir yerden başka bir yere naklolunanların, memleket dışına çıkarılanların; hüviyetlerini isbat edemiyenlerin; fuhuşla veya fuhuş yüzünden bulaşan hastalıklarla mücadele nizamname ve talimatnameleri hükümlerine göre kendilerine (Umumi ev sahibi), (Birleşme yeri sahibi) ve (Umumi kadın) adı verilenlerin ve itiyat sebebiyle veya menfaat kastiyle kendilerini başkalarının zevkine terkedenlerin, fuhşa vasıtalığı itiyat edenlerin, beyaz kadın ticaretiyle meşgul olanların ve umumi kadın patronlarının; Cumhuriyet Savcılıkları ve adli ve askeri mahkemelerce bir meselenin tetkik ve tahkiki için parmak izlerinin fotoğraflarının alınmasına lüzum gösterilen kimselerin parmak izlerini ve fotoğraflarını almaya yetkili olduğu kuralına yer verilmiştir.
Anılan Yasanın Ek 7. maddesinde de, polisin, Devletin Ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğe dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve asayişi sağlamak üzere, ülke seviyesinde istihbarat faaliyetlerinde bulunacağı, bu amaçla bilgi toplayacağı, değerlendireceği, yetkili mercilere veya kullanma alanına ulaştıracağı, Devletin diğer istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapacağı öngörülmüştür.
Emniyet Teşkilatı Parmak İzi Teknik Hizmetler Yönetmeliğinin 1.maddesinde; bu Yönetmeliğin amacının; adli, idari, siyasi soruşturmalar sırasında güvenlik kuvvetlerine ve adli mercilere yardımcı teknik bir birim olarak merkezde ve illerde parmak izi ve teknik fotoğraf hizmetlerini yürütmekle görevli birimlerin kuruluş, görev ve çalışma esas ve usullerini düzenlemek olduğu belirtilmiştir. Anılan Yönetmeliğin 26. maddesinde, Yasa, Tüzük ve Yönetmelik’te belirtilen sebepler dışında, kişilerin arşivlenmek amacıyla parmak izleri ve fotoğraflarının alınmayacağı, kişilerin parmak izleri ve fotoğraflarının alınış sebeplerinin ve mükerrer suçlarının ilgili formlardaki özel hanelerine tam ve doğru olarak yazılacağı, suç nedeniyle parmak izi ve fotoğrafları alınanların Cumhuriyet Savcılıkları ve Mahkemelerce haklarında verilen kesinleşmiş takipsizlik, beraat ve benzeri suçluluğu ortadan kaldıran kararların, parmak izi siciline kaydedileceği ve karardan onaylı bir örneğinin sicil formuna ekleneceği, aynı işlemlerin merkez birimince ve ilgili diğer teknik bürolarca da yapılmak üzere bildirileceği, bu gibi kişilerin kimlik ve geçmiş hal durumları hakkında bilgi isteyen yetkili makamlara, sicil kayıtlarının sonuçlarıyla birlikte bildirileceği kuralına yer verilmiş; İl Emniyet Müdürlükleri Kimlik Tespit ve Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliğinin 8. maddesinin 1. fıkrasının “b” bendinin 3. alt bendinde; parmak izleri alınan kişilerin işledikleri suçlarla, zabıtaya intikal eden her türlü hallerini ve sonuçlarını takip ederek geçmiş durumlarını gösterir parmak izi sicil kayıtlarını tutmak Parmak İzi Büro Amirliği’nin görevleri arasında sayılmış; İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 19.3.2004 tarih ve 54 sayılı Genelgesinde; 2559 sayılı Yasanın 5. maddesinde belirtilen suç türleriyle ilgili parmak izi kayıtları alınmış olan kişiler hakkında savcılık ve mahkemelerce verilmiş kesinleşmiş takipsizlik, beraat ve benzeri suçluluğu ortadan kaldıran kararların onaylı bir suretinin ilgililer tarafından ibraz edildiğinde, kağıt arşivdeki parmak izi alınma nedenine bir çizgi çekilerek alt satıra kararı veren ilgili adli makamın tarih, sayısı ve sonucunun yazılacağı, parmak izi alınma nedeni ortadan kalktığından “kimlik tespiti”ne çevrilip onaylı karar suretinin sicil formuna ekleneceği, dijital arşivde ilgili satırdaki alınma nedeni silinerek, kararı veren adli makamın tarih, sayı ve sonucunun yazılacağı ve alınma nedeninin “kimlik tespiti”ne çevrileceği; bu gibi kişilerin kimlik ve geçmiş hal durumları hakkında bilgi isteyen yetkili makamlara, söz konusu kayıtla ilgili parmak izi alınma nedeninin “kimlik tespiti” olarak bildirileceği, bu kayıtlara dayanılarak idari işlem tesis edilmeyeceği ve kayıtların ancak “kimlik tespiti” amacıyla kullanılacağı hususları düzenlenmiştir.
Görüleceği üzere; 2559 sayılı Yasanın 5. maddesinde belirtilen suç türleriyle ilgili parmak izi kayıtları alınmış olan kişiler hakkında savcılık ve mahkemelerce verilmiş kesinleşmiş takipsizlik, beraat ve benzeri suçluluğu ortadan kaldıran kararların onaylı bir suretinin ilgililer tarafından ibraz edilmesi durumunda, bu bilgi “kimlik tespiti”ne çevrilecek ve parmak izi alınma kaydı sadece “kimlik tespiti” olarak kullanılacaktır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, 18.3.2001 tarihinde 65 kişiyle birlikte “toplu halde dini ayin yapmak” suçlamasıyla … Emniyet Müdürlüğü’nce gözaltına alındığı, anılan Müdürlükçe adı geçenin parmak izi ve fotograf kayıtları alınarak … Cumhuriyet Başsavcılığına sevkedildiği, Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması,Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan yapılan yargılama sonucunda 21.10.2003 tarihinde kesinleşen … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla beraat ettiği, davacının 8.8.2005 tarihli başvurusuyla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 25.2.2005 tarihli 5353 sayılı Yasanın 5. maddesi ile değişik 81. maddesi uyarınca parmak izi ve fotograf kayıtlarının arşivden silinmesini istediği, istemin reddi üzerine bakılan davanın açıldığı, davacının dava dosyada bulunan parmak izi sicili örneğinde, davacının beraat kararının işlendiği ve 19.3.2004 tarihlih ve 54 sayılıgenelge uyarınca parmak izi alınma nedeninin silinerek, parmak izi alınma nedeninin “Kimlik Tespiti” ne çevrildiği anlaşılmaktadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Fizik kimliğin tespiti” başlıklı 81. maddesinde; üst sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde, Cumhuriyet savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesi ve görüntüleri kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulacağı, kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilip kesinleşmesi hâllerinde söz konusu kayıtların Cumhuriyet savcısının huzurunda derhal yok edileceği ve bu hususun tutanağa geçirileceği öngörülmüştür.
5271 sayılı Yasanın 81. maddesinin uygulayıcısının Cumhuriyet savcısı olduğunda duraksama bulunmamaktadır.
Olayda; davacının parmak izi, 2559 sayılı Yasa’nın 5. maddesi hükmü uyarınca alınmış ve konuyla ilgili Yönetmelik ve Genelgedeki düzenlemeler doğrultusunda, hakkındaki beraat kararı üzerine “kimlik tespiti’ne dönüştürülmüş olup; anılan Yasa kuralı, değişik haliyle halen yürürlüktedir. Ayrıca, olaya uygulanma olanağı bulunmayan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun uygulayıcısı Cumhuriyet Savcıları olup Valiliklerin, 5271 sayılı Yasanın 81. maddesini uygulama yetkileri bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava konusu işlemin sadece Emniyet Teşkilatı Parmak İzi Teknik Hizmetleri Yönetmeliğine değil aynı zamanda 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 5.maddesine de dayalı olması itibariyle söz konusu Yönetmeliğin Resmi Gazetede yayımlanmamış olmasının işlemin iptalini gerektirmeyeceği açıktır.
Bu durumda, davacının yakalanıp yargılanması aşamasında alınan parkmak izi kaydı ile fotoğraf kayıtlarının, beraat kararı üzerine silinmeyip, “kimlik tespiti” amacıyla kullanılmak üzere saklanması yolunda tesis edilen dava konusu işlemde, konuyu düzenleyen mevzuat hükümlerine ve hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 6.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.