Danıştay Kararı 10. Daire 2007/1704 E. 2011/2098 K. 31.05.2011 T.

10. Daire         2007/1704 E.  ,  2011/2098 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2007/1704
Karar No: 2011/2098

Davacılar : 1-…
2-…
Vekili : …
Davalılar : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı – ANKARA
Davanın Özeti : Sosyal Güvenlik Kurumu (Devredilen Sosyal Sigortalar Kurumu)’nun, sigortalıların gözlük camı ve çerçevesinin karşılanması için sözleşme yapmak isteyen optisyenlerin bulundukları yerdeki optisyenlik derneğine, dernek yoksa bulundukları yerin bağlı olduğu Sağlık İşleri İl Müdürlüğü’nün bulunduğu il’deki optisyenlik derneğine üye olmaları koşulunu getiren ve tüm Sağlık İl Müdürlüklerine gönderilen 1.12.2006 tarih ve 61306 sayılı yazısının, optisyenlerle Gözlük ve Cam Çerçeveleri Sözleşmesi yapılması için optisyen derneğine üyelik şartının Anayasanın 33. maddesine ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 63. maddesine aykırı olduğu iddialarıyla iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Optisyenin bulunduğu ilin derneğine üyeliğinin Gözlük ve Cam Çerçeveleri Sözleşmesinin genel şartlarından birisi olarak düzenlendiği, dolayısıyla davacı optisyenin sözleşme yapmak istemesi halinde sözleşmenin şartlarına yerine getirmesi gerektiği, diğer taraftan söz konusu zorunluluk halinin bulunduğu il değilde, herhangi bir dernek üyeliği şekline dönüştürüldüğü, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu (Devredilen Sosyal Sigortalar Kurumu)’nun, sigortalıların gözlük camı ve çerçevesinin karşılanması için sözleşme yapmak isteyen optisyenlerin bulundukları yerdeki optisyenlik derneğine, dernek yoksa bulundukları yerin bağlı olduğu Sağlık İşleri İl Müdürlüğü’nün bulunduğu il’deki optisyenlik derneğine üye olmaları koşulunu getiren ve tüm Sağlık İl Müdürlüklerine gönderilen 1.12.2006 tarih ve 61306 sayılı yazısının iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasa’nın güvence altına aldığı çalışma hakkının, dernek kurma ve derneğe üye olma özgürlüğünün hukuka aykırı olarak sınırlandırılmasına yönelik dava konusu yazıda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu yazının iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu (Devredilen Sosyal Sigortalar Kurumu)’nun, sigortalıların gözlük camı ve çerçevesinin karşılanması için sözleşme yapmak isteyen gözlükçü/optisyenlerin bulundukları yerdeki optisyenlik derneğine, dernek yoksa bulundukları yerin bağlı olduğu Sağlık İşleri İl Müdürlüğü’nün bulunduğu il’deki optisyenlik derneğine üye olmaları koşulunu getiren genel yazısının iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin gerçek veya tüzel kişiler ile sözleşme yaparak sigortalısını faydalandırdığı sağlık hizmetinin sözleme yaptığı kişiler tarafından yöntemince ve kaliteli bir şekilde sunulup, sunulmadığını gözetlemek ve denetlemekle yükümlü olduğu ve bu yükümlülüğünü yerine getirmek için gözetim ve denetim sistemi kurmakla yetkili olduğunda duraksama bulunmamaktadır.
Davalı idarenin hazırladığı “Gözlük ve Cam Çerçeveleri Sözleşmesi”nde, optisyen derneklerine kimi kontrol görevleri verilerek, gözlükçü/optisyen ile sigortalı arasında çıkacak sorunların derneğin görüşü doğrultusunda çözümü, gözlükçü/optisyenin sözleşmenin feshini gerektiren ve aynı zamanda 5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Yasa’yı ihlal eden fiillerin bağlı bulundukları derneğe bildirilmesi öngörülmüştür. Dava konusu işlemin sözü edilen sözleşme kurallarına uygulama yeteneği kazandırılmasını amaçladığı açık olmakla birlikte, değinilen sözleşme kurallarının uygulanması gözlükçü/optisyenin mutlaka optisyenlik derneğine üye olmasını zorunlu kılmamaktadır. Çünkü bu kuralların, derneğe üye olsun veya olmasın gözlükçü/optisyenin sigortalı ile arasındaki sorunun çözümünü derneğen görüşü doğrultusunda çözüme kavuşturmayı taahhüt etmesini ve sözleşmenin feshinin gözlükçü/optisyenin varsa üye olduğu derneğe bildirilmesini ifade ettiği açıktır. Kaldı ki Anayasa’nın 33. maddesinin ikinci fıkrasında açıkça belirtildiği üzere, hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Belirtilen hukuksal durum karşısında, dava konusu genel yazı ile sigortalıların gözlük camı ve çerçevesinin karşılanması için sözleşme yapmak isteyen gözlükçü/optisyenlerin bulundukları yerdeki optisyenlik derneğine, dernek yoksa bulundukları yerin bağlı olduğu Sağlık İşleri İl Müdürlüğü’nün bulunduğu il’deki optisyenlik derneğine üye olmalarını zorunlu tutan dava konusu işlemde hukuka ve Anayasa’ya uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava açıldıktan sonra dava konusu genel yazanının içeriği değiştirilerek, bu defa sigortalıların gözlük camı ve çerçevesinin karşılanması için sözleşme yapmak isteyen gözlükçü/optisyenlerin herhangi bir optisyenlik derneğine üye olması yeterli görülmüş ise de, bu durum görülmekte olan davanın konusunun kalmadığı anlamına gelmemektedir. Zira, sözleşme yapmak isteyen gözlükçü/optisyenlerin derneğe üye olma zorunlulukları kaldırılmamıştır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, gereği görüşüldü:
Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu (Devredilen Sosyal Sigortalar Kurumu)’nun, sigortalıların gözlük camı ve çerçevesinin karşılanması için sözleşme yapmak isteyen optisyenlerin bulundukları yerdeki optisyenlik derneğine, dernek yoksa bulundukları yerin bağlı olduğu Sağlık İşleri İl Müdürlüğü’nün bulunduğu İldeki optisyenlik derneğine üye olmaları koşulunu getiren ve tüm Sağlık İl Müdürlüklerine gönderilen 1.12.2006 tarih ve 61306 sayılı yazısının iptali istemiyle açılmıştır.
Temel hak ve özgürlükler arasında yer alan çalışma hakkı, Anayasa’nın 48. ve 49. maddesiyle güvence altına alınmış; 48. maddesinde, herkesin, dilediği alanda çalışma ve sözleşme özgürlüğüne sahip olduğu; 49. maddesinde, çalışmanın, herkesin hakkı ve ödevi olduğu; Devletin, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alacağı hükme bağlanmıştır.
Yine, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması konusu, önemi nedeniyle Anayasa’da düzenlenmiştir. Anayasanın 13. maddesinde, temel hak ve özgürlüklerin, özüne dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak yasayla sınırlanabileceği; bu sınırlamaların, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı ifade edilmektedir.
Ayrıca, Anayasanın 6. maddesi; hukuk devleti ilkesinin doğal sonucu olarak, hiçbir kimse veya organın kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamayacağını kurala bağlamıştır. Anayasada yer alan anılan düzenleme karşısında, idarenin, yasayla yetki tanınmamasına rağmen çalışma hakkına müdahalesi, kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisinin kullanılması sonucunu doğuracaktır.
Diğer taraftan, temel hak ve özgürlükler arasında yer alan dernek kurma ve derneğe üye olma özgürlüğü Anayasa’nın 33. maddesiyle güvence altına alınmış; Anayasa’nın 33. maddesinde, herkesin, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma özgürlüğüne sahip olduğu; hiç kimsenin bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamayacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarenin, dava konusu yazısı ile sigortalıların ve diğer hak sahiplerinin hekimlerce ihtiyaç gösterilen gözlük cam ve çerçevelerinin teminine yönelik olarak davalı idare ile sözleşme yapmak isteyen optisyenlerin bulundukları yerdeki optisyenlik derneğine, dernek yoksa bulundukları yerin bağlı olduğu Sağlık İşleri İl Müdürlüğü’nün bulunduğu İldeki optisyenlik derneğine üye olmaları koşulunu öngördüğü anlaşılmaktadır.
Temel hak ve özgürlüklere getirilecek sınırlamaların Anayasanın 13. maddesi gözetilerek açık bir yasa hükmüyle yapılması gerektiği açık olup; davalı idareye dernek kurma ve derneğe üye olma özgürlüğüne müdahale etme konusunda düzenleme yetkisi tanınmamıştır.
Bu durumda, Anayasa’nın güvence altına aldığı dernek kurma ve derneğe üye olma özgürlüğüne hukuka aykırı olarak yapılan müdahale niteliğindeki dava konusu yazıda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava açıldıktan sonra dava konusu genel yazının içeriği değiştirilerek, bu defa sigortalıların gözlük camı ve çerçevesinin karşılanması için sözleşme yapmak isteyen optisyenlerin herhangi bir optisyenlik derneğine üye olması yeterli görülmüş ise de, sözleşme yapmak isteyen optisyenlerin derneğe üye olma zorunlulukları kaldırılmadığından, davanın konusunun kalmadığı yönündeki davalı idare iddiasına itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin 1.12.2006 tarih ve 61306 sayılı yazısının İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan …TL yargılama giderleri ile Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre belirlenen …TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 48. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde İdari Dava Daireleri Kuruluna temyizen başvurulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 31.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.