10. Daire 2006/5406 E. , 2008/7917 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2006/5406
Karar No: 2008/7917
Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : … İl Nüfus Müdürlüğü
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacının, mahkeme kararı ile tespit edilen babasının isminin nüfus kütüğüne işlenmesi, 1587 sayılı Nüfus Kanunu’nun 11. ve 46. maddesinde işaret edilen nüfus kütüğündeki yanlış bir kaydın düzeltilmesiyle bir ilgisi bulunmamakta olup, kayıt düzeltme davası yoluyla hükmen değil, idari bir işlemle yapılacağından, bu yoldaki başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan işbu davanın 2577 sayılı Yasanın 2. ve 2576 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca idare mahkemesince çözümlenmesi gerektiğinden, davanın görev yönünden reddine ilişkin temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, … isimli şahsın davacı …’ın babası olduğunun tespitine ilişkin … Aile Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının nüfus kütüğüne işlenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, nüfus kaydının düzeltilmesi isteminin reddine ilişkin işleme karşı açılan davanın görüm ve çözümünde 1587 sayılı Nüfus Kanunu’nun 46/1. maddesi uyarınca adli yargı mercilerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
25.4.2006 tarih ve 5490 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılan 1587 sayılı Nüfus Kanunu’nun 11. maddesinde, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydının düzeltilemeyeceği ve kayıtların anlamı ve taşıdığı bilgileri değiştirecek ilave ve şerhler yapılamayacağı; 46. maddesinin birinci fıkrasında ise, yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davalarının ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesinde, Cumhuriyet savcısı ve nüfus başmemuru veya nüfus memuru huzurunda görülüp karara bağlanacağı, hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, … Aile Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile … isimli şahsın davacı …’ın babası olduğunun tespitine karar verildiği, bunun üzerine davacının kayyımı tarafından … Nüfus Müdürlüğü’ne başvurularak, mahkeme kararının nüfus kütüğüne işlenerek, … isimli şahsın …’ın babası olarak kimlik kartına yazılmasının istenildiği, … Nüfus Müdürlüğü’nün 13.2.2006 tarih ve … sayılı işlemi ile, … Aile Mahkemesi’nin kararı ile babanın tespit edildiği, Medeni Kanunun 321. maddesine göre çocuğun babası ile annenin evlenmesi veya babanın tanıması hallerinde çocuk ile baba arasında soybağı kurulabileceği, ayrıca babalığın tespiti kararının 1587 sayılı Nüfus Kanunu’nun 5. maddesindeki, doğum, evlenme, boşanma, ölüm, gaiplik, nesep tashihi, tanıma, evlat edinme ve evlatlık sözleşmesinin kaldırılması şeklinde belirtilen olayların dışında olduğu ve tespit kararları nüfus aile kütüklerine işlenmediği gerekçesiyle başvurunun reddedildiği, bu işlemin iptali istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında; yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için iptal davası açılacağı öngörülmüş; 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 5.maddesinde de, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki iptal davalarını karara bağlayacağı hükme bağlanmıştır.
İdari işlemler, idari makamların kamu gücüne dayanan, idare işlevine ilişkin olarak yaptıkları, tek yanlı, doğrudan uygulanabilir nitelikte ve ilgililerin hukuki durumlarını etkileyen irade açıklamalarıdır. 2577 sayılı Yasanın 2. maddesine göre, idari işlemlere karşı yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı oldukları iddiasıyla menfaatleri ihlal edilenler tarafından idari yargıda iptal davası açılabilir.
Dava konusu olayla benzer nitelikte bulunan; noterde düzenlenen tanıma senedi ile babası tarafından tanınan çocuğun, babanın nüfusuna kaydedilmesi istemiyle yapılan başvuru üzerine, babanın nüfusuna kaydedilmeyerek, annenin nüfusuna kaydedilmesine ilişkin işlemin iptali isteminden kaynaklanan davada; Uyuşmazlık Mahkemesi 17.11.2003 tarih ve E:2003/63, K:2003/79 sayılı kararıyla; kişisel durumdaki değişiklik kapsamında bulunan tanımanın ilgililer veya noter tarafından nüfus idaresine bildirilmesinin gerekli ve yeterli olduğu; kişisel durumda sonradan meydana gelen değişikliklerin nüfus sicilindeki yanlış bir kaydın düzeltilmesiyle bir ilgisi bulunmadığından, Medeni Kanun’un 39. ve Nüfus Kanunu’nun 11. ile 46. maddelerinde işaret edilen kayıt düzeltme davası yoluyla hükmen değil, idari işlemle yapılacağı, bu işleme karşı açılan davanın da idari yargıda görüleceğini belirtmiştir.
Bakılmakta olan dava konusu olayda da davacının, mahkeme kararı ile tespit edilen babasının isminin nüfus kütüğüne işlenmesi isteminin 1587 sayılı Nüfus Kanunu’nun 11. ve 46. maddesinde işaret edilen nüfus kütüğündeki yanlış bir kaydın düzeltilmesiyle ilgili olmadığı açıktır. Bu durumda, … adlı şahsın davacının babası olduğunun mahkeme kararı ile tespit edilmesi sonrası, babasının adının nüfus kütüğüne işlenmesi kayıt düzeltme davası yoluyla hükmen değil, idari bir işlemle yapılacağından, bu yoldaki başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan bu davanın 2577 sayılı Yasanın 2. ve 2576 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca idare mahkemesince çözümlenmesi gerekmekte olup, davanın görüm ve çözümünün adliye mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere adı geçen mahkemeye iadesine, 17.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.