Danıştay Kararı 10. Daire 2006/5393 E. 2009/10123 K. 02.12.2009 T.

10. Daire         2006/5393 E.  ,  2009/10123 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2006/5393
Karar No: 2009/10123

Davacı : …
Vekili : …
Davalı : Adalet Bakanlığı/ANKARA
Davanın Özeti : Müebbet ağır hapis cezasıyla mahkum olan ve cezası … Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz edilen davacı tarafından; 17.6.2005 tarih ve 25848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmeliğin 14. maddesinin; kendisi gibi evli olmayan ve anne-babası hayatta olmayan hükümlülerin açık görüş yapma olanağını kaldırdığı, insan haklarına ve eşitliğe aykırı düzenleme getirdiği, dayanağı Yasa hükmünü daraltarak normlar hiyerarşisi kuralını ihlal ettiği iddialarıyla eksik düzenlemenin iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da verilen yetkiye dayanılmak ve açık görüşün maddi temasa olanak veren yapısı dikkate alınmak suretiyle güvenlik zaafiyetinin doğmasını engellemek amacıyla kapalı görüşe gelebilecek kişiler ile açık görüşe gelebilecek ziyaretçiler arasında ayrıma gidildiği; özel günler ve bayramlarda hükümlüleri ziyaret edebilecekler arasına anne, baba, eş, çocuk ve torunların yanında kardeşlerin de eklendiği, yine özel günler ve bayramlarda sayılan yakınları bulunmayanların 3. dereceye kadar olan yakınlarından en fazla üçü ile görüşebileceğinin düzenlendiği; bu nedenle dayanağı Yasaya uygun bulunan düzenlemeye karşı açılan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Hükümlü ve tutukluları ziyaret edebilecek kişilerin, dava konusu Yönetmeliğin dayanağı 5275 sayılı Yasanın 83. maddesinin 1. fıkrasında, hükümlü ve tutukluları ziyaret edebilecek kişiler, açık-kapalı görüş ayrımı yapılmaksızın tahdiden sayılmış olup; maddenin son fıkrasında ise, Adalet Bakanlığına, açık ve kapalı olmak üzere iki şekilde yapılacak görüşlerin yalnızca görüşme saat ve yerleri gibi koşulları ile görüşme süreleri hakkında düzenleme yapma yetkisi verildiğinden; dayanağı Yasaya aykırı olarak açık görüşe gelebilecek ziyaretçileri sınırlayıcı düzenleme getiren Yönetmeliğin dava konusu 14. maddesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, davanın kabulü ile 17.6.2005 tarih ve 25848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmeliğin 14. maddesinin iptali gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Mahkemeler tarafından verilen özgürlüğü bağlayıcı cezaların ve güvenlik önlemlerinin yerine getirilmesi, hükümlü ve tutuklunun Anayasa ile güvence altına alınan kimi temel hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığı, askıya alındığı bir süreci ifade etmektedir. Başka bir ifadeyle, bu durum özgürlüğü bağlayıcı cezadan söz edilebilmesi için zorunludur.
Bu çerçevede 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasa’nın 83. maddesinde hükümlülerin ziyaretine ziyaret edecekler ve ziyaretin şekli ve süresi yönünden sınırlamalar getirilerek izin verilmiştir. Buna göre hükümlünün eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile vasisi veya kayyımı tarafından haftada bir defa, bunlar dışında, hükümlünün infaz kurumuna kabulü sırasında ad ve adreslerini bildirdiği en fazla üç kişi tarafından da yarım saatten az ve bir saatten fazla olmamak üzere çalışma saatleri içinde ziyaret edilebilmesine olanak tanınmıştır. Diğer yandan maddenin son fıkrasında, görüşlerin, koşul ve süreleri Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan yönetmelikle kapalı ve açık olmak üzere iki biçimde yaptırılması öngörülmüştür. Madde gerekçesinde, bu fıkrada, hükümlülerin iyileştirilme ve topluma kazandırılabilmeleri yönünden aile bireyleri ile bağlılıklarının devamını sağlamak üzere açık görüş yapılabilmesi konusunun düzenlendiği vurgulanmaktadır. Nitekim, düzenlemenin bu amacına koşut olarak, açık görüşün, hükümlü ve tutuklunun ziyaretçi ile maddi temasına imkan verecek şekilde yapılması öngörülmüştür.
Açık görüşün bu niteliğinin yanı sıra Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmeliğin “kapalı görüş”e ilişkin düzenlemeleri de dikkate alındığında, anılan Yönetmeliğin hükümlü ve tutukluların ayda bir gün ve yalnızca anne, baba, eş, çocuk ve torunlarıyla açık görüş yapmasına izin veren 14. maddesinde hukuka ve 5275 sayılı Yasa’nın 83. maddesinin davalı idareye tanıdığı düzenleme yetkisinin kapsamına aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava; müebbet ağır hapis cezasıyla mahkumiyetine karar verilen ve cezası … Nolu … Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz edilen davacının; açık görüşten yararlandırılması istemli başvurusunun reddi üzerine, 17.6.2005 tarih ve 25848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmeliğin 14. maddesinin eksik düzenleme nedeniyle iptali istemiyle açılmıştır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlüyü ziyaret” başlıklı 83. maddesinde, “Hükümlü, belgelendirilmesi koşuluyla eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile vasisi veya kayyımı tarafından haftada bir kez ve ayrıca kuruma kabullerinde, zorunlu hâller dışında bir daha değiştirilmemek üzere, ad ve adreslerini bildirdiği en fazla üç kişi tarafından, yarım saatten az ve bir saatten fazla olmamak üzere çalışma saatleri içinde ziyaret edilebilir.
Birinci fıkrada belirtilenler dışındaki kimselerin ziyaretine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılı olarak izin verilebilir.
Görüşler, koşul ve süreleri Adalet Bakanlığınca hazırlanan yönetmelikle kapalı ve açık olmak üzere iki biçimde yaptırılır.” hükmüne yer verilmiş; aynı Yasanın 116. maddesinde de, 83. madde hükmünün, tutukluluk hâliyle uzlaşır nitelikte olanlarının tutuklular hakkında da uygulanabileceği öngörülmüştür.
6.4.2006 tarih ve 26131 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün 126. maddesinde, 5275 sayılı Yasanın 83. maddesi hükmüne paralel düzenlemeler getirilmiş; maddenin son fıkrasında da hükümlüyü ziyaretin esas ve usullerinin, kapalı ve açık görüş olmak üzere kurumların yapısı dikkate alınarak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
5275 sayılı Yasanın 83. ve 116. maddelerine dayanılarak hazırlanan ve 17.6.2005 tarih ve 25848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren dava konusu Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik, dayanağı Yasanın 116. maddesindeki yetkiye istinaden, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin yanı sıra tutukluları da kapsamakta ve bunların ziyaret edilmelerine dair usul ve esasları düzenlemekte olup; Yönetmeliğin “Temel ilkeler” başlıklı 5. maddesinde, hükümlü ve tutukluların ziyaretlerinde esas alınacak genel kurallar arasında, görüşlerin kapalı ve açık olmak üzere iki biçimde yaptırılacağı; hükümlü ve tutukluların, bu Yönetmelikte belirtilen yakınları ile haftada bir kez, üçü kapalı, biri açık görüş olmak üzere ayda dört kez görüşme yapabileceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
Aynı Yönetmeliğin 7. maddesinde, “kapalı görüş”, hükümlü ve tutuklular ile ziyaretçilerinin her türlü maddi temasının önlendiği, konuşulanların hazır bulunan görevli tarafından işitilebilecek şekilde izlenebildiği ve ceza infaz kurumu idaresinin bu iş için tahsis ettiği özel bölümde yapılan görüşmeler olarak tanımlanmış; 9. maddesinde, hükümlü ve tutukluları kapalı görüşte ziyaret edebilecek kişiler, “hükümlü ve tutuklunun eşi, anne, babası, büyükanne ve büyükbabası, çocuğu, torunu, kardeşi, gelini, damadı, kayınbiraderi, baldızı, yengesi, eniştesi, görümcesi, kayınvalidesi, kayınpederi, kayınvalidesinin annesi ve babası, kayınpederinin anne ve babası, eşinin başkasından olma çocuğu, büyükanne ve büyük babasının anne ve babaları, torun çocuğu, kardeş çocuğu, eşi, amcası, halası, dayısı, teyzesi ve bunların eşleri ile vasisi ve kayyımı” olarak sayılmak suretiyle belirlenmiş; hükümlü ve tutukluların, yukarıda sayılanlar dışında kalan üç ziyaretçisinin daha adı ve soyadı ile bilmesi hâlinde adresini ceza infaz kurumuna bildirebileceği, bu ziyaretçilerin, ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutuklunun nakli ya da ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim yeri değişikliği gibi zorunlu hâller dışında değiştirilemeyeceği öngörülmüştür.
Yönetmeliğin 13. maddesinde, “açık görüş”, hükümlü ve tutuklular ile ziyaretçilerinin maddi temasına imkan verecek şekilde, konuşulanların hazır bulunan görevli tarafından işitilebildiği ve izlenebildiği, ceza infaz kurumunun bu iş için tahsis edilmiş özel bölümünde yapılan ziyaret ve görüşmeler olarak tanımlanmış; dava konusu 14. maddesinde ise, “Hükümlü ve tutuklular, anne, baba, eş, çocuk ve torunlarıyla ayda bir gün açık görüş yapabilir. Görüş günleri kurumca belirlenir. Kınama cezası dışında disiplin cezası almış ve bu cezası kaldırılmamış hükümlü ve tutuklular açık görüşten faydalanamaz. Koşullarının uyması durumunda kapalı görüş hakkı saklıdır.” düzenlemesine yer verilmiş; 15. maddesinde, dini ve milli bayramlar ile özel günlerde hükümlüleri ziyaret edebilecekler arasına; anne, baba, eş, çocuk ve torunların yanında kardeşler de eklenmiş; yine bu günlerde, sayılan yakınları bulunmayan hükümlü ve tutukluların, 3. dereceye kadar olan yakınlarından en fazla üçü ile görüşebileceği düzenlenmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu Yönetmeliğin dayanağı 5275 sayılı Yasanın 83. maddesinin 1. fıkrasında, hükümlü ve tutukluları ziyaret edebilecek kişilerin belirtildiği; maddenin son fıkrasında ise, Adalet Bakanlığına, açık ve kapalı olmak üzere iki şekilde yapılacak görüşlerin yalnızca görüşme saat ve yerleri, konuşma dili, ziyaretçi sayısı gibi şartları ile görüşme süreleri hakkında düzenleme yapma yetkisi verildiği; diğer bir anlatımla, yasa koyucu tarafından davalı Bakanlığa ziyaretçileri belirleme yetkisinin verilmediği; ziyaretçilerin ister açık, ister kapalı olsun tüm görüşlerde Yasada sayılan kişiler olduğu, düzenleyici işlemle bu kişilerin sınırlandırılamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Nitekim, 5275 sayılı Yasanın 83. maddesinin gerekçesinde de, “…maddenin birinci fıkrasında genel kural olarak hükümlülerin kimler tarafından, hangi zamanlarda ve hangi aralıklarla ziyaret edilecekleri belirtilmiştir.” denilmek suretiyle hükümlülerin ziyaretçilerinin Yasa maddesiyle belirlenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dayanağı Yasaya aykırı olarak, açık görüşe gelebilecek ziyaretçileri sınırlayıcı düzenleme getiren Yönetmeliğin dava konusu 14. maddesinde, Anayasanın 124. maddesine ve normlar hiyerarşisine uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın kabulü ile 17.6.2005 tarih ve 25848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmeliğin 14. maddesinin İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, … TL artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyizen başvurulabileceğinin taraflara duruyurulmasına 2.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.