Danıştay Kararı 10. Daire 2005/8371 E. 2007/5292 K. 20.11.2007 T.

10. Daire         2005/8371 E.  ,  2007/5292 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2005/8371
Karar No: 2007/5292

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : .
Karşı Taraf (Davalı) : …
İstemin Özeti : Geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken yasa dışı terör örgütü mensuplarınca öldürülen … ve …’nin ölümlerinin, 2330 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilerek, Nakdi Tazminat Komisyonunun 26.4.2004 tarihli kararıyla mirasçılarına ödenmesine karar verilen toplam 69.198,00.-YTL tazminattan, kendisine de öldürülen kişilerin babası olması nedeniyle 2330 sayılı Yasa uyarınca ödeme yapılması gerektiğinden bahisle yaptığı başvurunun reddi üzerine, toplam 8.649,75.-YTL’nin idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılan dava sonunda, … İdare Mahkemesince; 2330 sayılı Yasanın 3 üncü maddesinde; bu Kanun kapsamına girenlerden ölenlerin kanuni mirasçılarına, en yüksek Devlet Memuru brüt aylığının (Ek gösterge dahil) 100 katı tutarında, yaşamak için gerekli hareketleri yapmaktan aciz ve hayatını başkasının yardım ve desteği ile sürdürebilecek şekilde malul olanlara 200 katı, diğer sakatlananlara (a) bendinde belirtilen tutarın % 25’inden % 75’ine kadar, yaralananlara ise % 20’sini geçmemek üzere sakatlık ve yaralanma derecesine göre nakdi tazminat ödeneceği, tespit edilen nakdi tazminatın kanuni mirasçılara intikalinde; ölenin eş ve füruu veya yalnızca füruu ile içtima eden ve ölüm tarihinde sağ olan ana ve babasının her birine ayrı ayrı olmak üzere % 15 tutarındaki kısmı verildikten sonra kalanı içtima eden diğer mirasçılara ödeneceği, diğer hallerde miras hükümleri uygulanacağı; ancak ana veya babaya verilen tazminatın çocukların her birine ödenen tazminattan fazla olamayacağı kuralının yer aldığı; Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesinde de, 2330 sayılı Kanuna paralel hükümlere yer verildiği, anılan Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre, 2330 sayılı Yasa kapsamında olan ölenler için ödenen nakdi tazminattan, yanlızca ölenin yasal mirasçılarının yararlanacağının açık olduğu, davalı idarece nakdi tazminat ödemesi yapılırken veraset ilamlarının esas alındığı, veraset ilamlarında mirasçı olarak gözükmeyen davacıya tazminattan pay verilmediği; bu durumda, anılan veraset ilâmlarıyla ölenlerin yasal mirasçıları Mahkeme kararı ile belirlendiğinden, ilamda davacının mirasçı olarak görülmemesi karşısında, 2330 sayılı Yasanın 3 üncü, Yönetmeliğin 5 inci madde hükümleri karşısında, davalı idarece tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, davalı idarece veraset ilâmları esas alınarak ödeme yapıldığından, davacının veraset ilâmlarına ilişkin itirazları varsa, bu hususun yetkili adli yargı mahkemesi nezdinde gündeme getirilebileceği gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 3. maddesinde; “Bu kanun kapsamına girenlerden;
a) (Değişik: 1/4/1998 – 4356/1 Md.) Ölenlerin kanuni mirasçılarına, en yüksek Devlet Memuru brüt aylığının (Ek gösterge dahil) 100 katı tutarında,

c) (a) bendi esaslarına göre tespit edilen nakdi tazminatın kanuni mirasçılara intikalinde; ölenin eş ve füruu veya yalnızca füruu ile içtima eden ve ölüm tarihinde sağ olan ana ve babasının her birine ayrı ayrı olmak üzere % 15 tutarındaki kısmı verildikten sonra kalanı içtima eden diğer mirasçılara ödenir. Diğer hallerde miras hükümleri uygulanır. Ancak ana veya babaya verilen tazminat çocukların her birine ödenen tazminattan fazla olamaz. …” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Yasa hükmünden anlaşılacağı üzere, nakdi tazminat ödemesinde yasal mirsaşçıların hak sahibi olması asıl olmakla birlikte, bunun istisnası Kanunun 3/c. maddesinde düzenlenmiştir. Ölenin eş ve füruu veya sadece füruu ile içtima eden ve ölüm tarihinde sağ olan anne ve babanın varlığı durumunda, anne ve babaya tazminatın %15’lik kısmı ayrı ayrı verildikten sonra kalan miktar miras hükümlerine göre bölünmektedir.
Bu durumda, davacı babaya, Komisyonca uygun görülen nakdi tazminat tutarından ödeme yapılması gerektiği açık olup, Mahkemece, 2330 sayılı Yasanın 3/c maddesi çerçevesinde davacının durumunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile usul ve hukuka uygun bulunan Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 3.maddesinin (c) bendine göre, (a) bendi esaslarına göre tespit edilen nakdi tazminatın kanuni mirasçılara intikalinde, ölenin eş ve füruu veya yalnızca füruu ile içtima eden ve ölüm tarihinde sağ olan ana ve babasının her birine ayrı ayrı olmak üzere %15 tutarındaki kısmı verildikten sonra kalanı içtima eden diğer mirasçılara ödeneceğinden ve ana babaya verilen tazminat çocukların her birine ödenen tazminattan fazla olamayacağından, geçici köy korucusu oğullarının yasadışı terör örgütü mensuplarınca öldürülmesi nedeniyle ödenmesi uygun görülen nakdi tazminatın anılan hüküm uyarınca belirlenen tutarının davacıya ödenmesi gerekirken ödenmemesi nedeniyle uğranılan maddi zararın tazminine karar verilmesi gerekirken davanın tümünün reddedilmesinde hukuki isabet görülmediğinden temyize konu kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu’nun 49.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA 20.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.