Danıştay Kararı 10. Daire 2004/9181 E. 2007/3732 K. 26.06.2007 T.

10. Daire         2004/9181 E.  ,  2007/3732 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2004/9181
Karar No: 2007/3732

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Kültür ve Turizm Bakanlığı- ANKARA
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Olayda, davalı idarede işçi statüsünde çalışmayıp, sözleşmeli personel statüsünde çalıştığı tartışmasız olan davacı sendika üyelerinin, 4688 sayılı Yasa kapsamında kamu görevlisi olduğu açık olup; davalı idare tarafından anılan Yasa uyarınca, söz konusu üyeler hakkında sendika aidatı kesintisi yapılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamakta; davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve Vergi Mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, davacı sendikanın, davalı idarede sözleşmeli personel olarak çalışan 5 üyesi için sendika aidatı kesintisi yapılması isteminin reddine ilişkin 27.1.2003 tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikası Kanunu kapsamına giren kamu görevlilerinin, anılan Yasa uyarınca, kamu kurum ve kuruluşlarında daimi surette çalışması, adaylık ve deneme sürelerini tamamlamış olması gerektiğinden; davacı sendika üyesi olup, davalı kurumda geçiçi olarak sözleşme ile çalışan personelin, 4688 sayılı Yasa kapsamında olmadığı, bu haliyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, idare mahkemesi kararının, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikası Kanunu’nun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde; “Bu Kanunun amacı, kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi için oluşturdukları sendika ve konfederasyonların kuruluşu, organları, yetkileri ve faaliyetleri ile sendika ve konfederasyonlarda görev alacak kamu görevlilerinin hak ve sorumluluklarını belirlemek ve her hizmet kolunda yetkili kamu görevlileri sendikaları ve bunların bağlı bulundukları konfederasyonlar ile Kamu İşveren Kurulu arasında yürütülecek toplu görüşmelere ilişkin esasları düzenlemektir.”; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; “Bu Kanun, Devletin veya diğer kamu tüzel kişilerinin yürütmekle görevli oldukları kamu hizmetlerinin görüldüğü genel, katma ve özel bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı kuruluşlarda kamu iktisadi teşebbüslerinde, özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanarak kurulan banka ve teşekküller ile bunlara bağlı kuruluşlarda ve diğer kamu kurum veya kuruluşlarında işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlileri hakkında uygulanır.”; “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde; “Bu Kanunun uygulanmasında; a) Kamu Görevlisi : Kamu kurum ve kuruluşlarının işçi statüsü dışındaki bir kadro veya sözleşmeli personel pozisyonunda çalışan, adaylık veya deneme süresini tamamlamış kamu görevlilerini,.. ifade edeceği”; “Üyelik Ödentisi” başlıklı 25. maddesinin birinci fıkrasında ise; “Aynı hizmet kolunda çalışan kamu görevlilerinin yüzde beşinden fazlasını üye kaydetmiş bulunan sendikaların üyelik ödentileri, 14 üncü madde çerçevesinde üyenin üyelik beyannamesindeki istemine uygun olarak kamu işverenince aylığından kesilerek beş gün içinde sendikaların banka hesaplarına yatırılır ve ödenti listesinin bir örneği ilgili sendikaya gönderilir” hükümlerine yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “İstihdam Şekilleri” başlıklı 4. maddesinde; “Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür. A) Memur: Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır. Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.
B) Sözleşmeli personel: Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, kurumun teklifi üzerine Devlet Personel Dairesi ve Maliye Bakanlığının görüşleri alınarak Bakanlar Kurulunca geçici olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir. (36 ncı maddenin II – Teknik Hizmetler Sınıfında belirtilen görevlerde yukarıdaki fıkra uyarınca çalıştırılanlar için, işin geçici şartı aranmaz.) Bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları Bakanlar Kurulunca kararlaştırılır. Ancak, yabancı uyrukluların; tarihi belge ve eski harflerle yazılmış arşiv kayıtlarını değerlendirenlerin mütercimlerin; tercümanların; dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu avukat istihdamının gerekli olmadığı yerlerde avukatlarını, (….) kadrolu istihdamın mümkün olamadığı hallerde, Bakanlar Kurulunca tespit edilecek esas ve şartlarla tabip veya uzman tabiplerin; Adli Tıp Müessesesi uzmanlarının; Devlet Konservatuvarları sanatçı öğretim üyelerinin; İstanbul Belediyesi Konservatuvarı sanatçılarının; Milli Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve dış kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde çalıştırılacak personelin de zorunlu hallerde sözleşme ile istihdamları caizdir.
C) Geçici personel: Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Dairesinin ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir.
D) İşçiler: (A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan kişilerdir. Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz. ” hükümlerine yer verilmiş; 5. maddesinde ise; bu Yasaya tabi kurumların, dördüncü maddede yazılı dört istihdam şekli dışında personel çalıştıramayacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı sendikanın, davalı idarede sözleşmeli personel olarak çalışmakta olan 5 üyesi için sendika aidatı kesintisinin yapılmadığı, bu kişilerin aidat kesintisinin yapılması istemiyle 18.1.2003 tarihli dilekçe ile davalı idareye başvurduğu; söz konusu üyelerin 657 sayılı Yasa’nın 4(B) kapsamında, sözleşmeli personel olarak çalıştığı ve bu şekilde çalışan personelin 4688 sayılı Yasa kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle, istemin 27.1.2003 tarih ve … sayılı işlemle reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, 657 sayılı Yasanın 4. maddesindeki “Sözleşmeli Personel” tanımından hareketle, davacı sendika üyesi olup, davalı kurumda sözleşmeli personel olarak çalışan personelin, 4688 sayılı Yasa kapsamında olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Oysa, 4688 sayılı Yasanın “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, hangi kamu görevlilerinin anılan Yasa kapsamında olduğu açıkça belirtilmiş olup; 4688 sayılı Yasanın, anılan madde hükmünde belirtilen kurum ve kuruluşlarda işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlileri hakkında uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, 657 sayılı Yasanın 4. maddesindeki işçiler dışında belirtilen memur, sözleşmeli personel ve geçici personelin de 4688 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu tartışmasızdır.
Kaldı ki, 4688 sayılı Yasanın 3. maddesinde kamu görevlisi; kamu kurum ve kuruluşlarının işçi statüsü dışındaki bir kadro veya sözleşmeli personel pozisyonunda çalışan, adaylık veya deneme süresini tamamlamış kamu görevlileri olarak tanımlanarak; Yasanın kapsamına yönelik, işçi statüsünde olanlar haricinde kamu görevlileri hakkında bir istisnaya yer verilmemiştir.
Olayda, davalı idarede işçi statüsünde çalışmayıp, sözleşmeli personel statüsünde çalıştığı tartışmasız olan davacı sendikanın 5 üyesinin, 4688 sayılı Yasa kapsamında kamu görevlisi olduğu açık olup; davalı idare tarafından, anılan Yasa uyarınca, söz konusu üyeler için, çalıştığı sürece sendika aidatı kesintisi yapılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasa’nın 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın, yeniden bir karar verilmek üzere anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 26.6.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.