Danıştay Kararı 10. Daire 2004/13878 E. 2005/2573 K. 17.05.2005 T.

10. Daire         2004/13878 E.  ,  2005/2573 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2004/13878
Karar No : 2005/2573

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı-ANKARA
İstemin Özeti : Davacı şirketin yayınladığı … LGS Dergisi Kampanyasının ve bu kampanyaya ait her türlü reklam ve ilanın durdurulmasına ilişkin 3.6.2004 tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince, davanın görev yönünden reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Usul yönünden, davanın görüm ve çözüm yerinin İdari yargı yerine ait olduğu belirtilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi …
Düşüncesi : 4077 sayılı Yasada, idari para cezaları dışındaki tüm uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğuna ilişkin açık bir hükme yer verilmemiştir.
Dava konusu, davacı şirkete ait derginin kampanyasının ve kampanyaya ilişkin her türlü reklam ve ilanın durdurulmasına ilişkin işlem, Bakanlığın idari para cezası uygulayabilmesine koşul oluşturan, davacı şirketin menfaatini doğrudan etkileyen ve tek yönlü irade beyanı ile tesis edilmiş bir idari işlem olması nedeniyle davanın görüm ve çözümünde görevli yargı düzeni idari yargı olup, davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görev yönünden reddine karar veren İdare Mahkemesi kararın bozulması gerektiği görüşüyle temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 23. maddesinde “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır.” kuralına yer verilmiş, bu maddeye ilişkin yasa gerekçesinde “satıcılarla tüketiciler arasında çıkan uyuşmazlıkların yaygınlığı ile çözümünün uzmanlık gerektirmesi dikkate alınarak tüketici mahkemelerinin kurulması öngörülmüştür.” ibaresi yer almış, anılan Yasanın “ceza hükümleri” başlıklı 25. maddesinde idarece uygulanacak idari para cezaları ve diğer idari yaptırımlar ayrıntılı olarak düzenlenmiş, “cezalarda yetki, itiraz ve zamanaşımı” başlıklı 26. maddesinin ilk fıkrasında 25. maddenin bir, dört, yedi, sekiz, dokuz ve onuncu fıkralarındaki cezaların Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından, diğer fıkralarındaki cezaların o yerin mülki amiri tarafından uygulanacağı belirtilmiş, ikinci fıkrasında ise bu kanunda düzenlenen her türlü para cezasının idari nitelikte olduğu ve bu cezalara karşı yetkili idare mahkemesine itiraz edilebileceğine değinilmiştir.
Aktarılan yasa hükümleri ile 23. madde gerekçesinin birlikte incelenmesinden, yasa koyucunun 4077 sayılı Kanun uyarınca idarece uygulanan idari yaptırımlara karşı açılacak davaların adli yargı yerlerince çözümlenmesi yönünde bir iradesinin mevcut olmadığı, esasen idari yargıya ilişkin Anayasa kuralları karşısında bu tür bir yorumun benimsenmesine olanak bulunmadığı, tüketici mahkemelerinin esas olarak satıcılarla tüketiciler arasında çıkan uyuşmazlıkların çözümünü sağlama amacıyla kurulduğu, bu itibarla 4077 sayılı Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlerin yargısal denetiminin tüketici mahkemelerince değil bu tür işlemlere karşı açılacak davaların doğal yargı yeri olan idare mahkemelerince yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu nedenle 4077 sayılı Kanunun 25. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca tesis edilen idari işlemin iptali istemiyle açılan davanın görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşılmakla, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek, işin esasına geçilip, gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirketin yayınladığı … LGS Dergisi Kampanyasının ve bu kampanyaya ait her türlü reklam ve ilanın durdurulmasına ilişkin 3.6.2004 tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; 4077 sayılı Yasanın 23. ve 25. maddeleri uyarınca idari para cezaları dışındaki tüm uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı, idare mahkemesi kararının usul ve hukuka aykırı olduğunu öne sürerek temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
Bilindiği üzere dava türü olarak iptal davası, yönetsel işlemlere karşı açılır. Dolayısıyla iptal davalarının konusunu idari işlemler oluşturur. İdari işlem ise, idarenin, idare hukuku alanında yaptığı tek yanlı hukuksal işlemlerdir. Kesin ve yürütülmesi zorunlu, idari davaya konu edilebilecek bu işlemler, idarenin kamu gücüne dayalı, tek yanlı irade beyanıyla tesis ettikleri, hukuk düzeninde değişiklik yapan, bir başka deyişle ilgililerin hukukunu etkileyen işlemler olup, bu özellikleri nedeniyle idari yargı düzeni içinde yargısal denetime tabi tutulmaktadırlar.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 16.maddesinde; “Ticari reklam ve ilanların kanunlara, Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka,kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, dürüst ve doğru olmaları esastır.” kuralı getirilmiş olup, 25/7. maddesinde ise; “11. maddeye aykırı hareket edenler hakkında 5.000.000.000.- lira para cezası uygulanır. Aykırılık, ülke düzeyinde yayım yapan süreli yayın yazılı ile gerçekleşmiş ise, cezanın yirmi katı uygulanır. Bakanlık, ayrıca süreli yayın kuruluşundan kampanyanın ve kampanyaya ilişkin her türlü reklam veya ilanın durdurulmasını ister. Bu isteğe rağmen aykırılığın devamı halinde, reklam ve ilanın durdurma zorunluluğunun doğduğu tarihten itibaren her sayı-gün için 100.000.000.000 lira para cezası uygulanır. Bakanlık, kampanyanın ve kampanyaya ilişkin her türlü reklam ve ilanın durdurulması talebi ile Tüketici Mahkemesine başvurabilir” hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin yayınladığı … LGS Dergisi Kampanyası ile 4077 sayılı Yasanın 11 nci maddesi ihlal edildiğinden bahisle aynı Kanunun 25. maddesinin 7. fıkrası uyarınca sözkonusu Derginin kampanyasının ve bu kampanyaya ait her türlü reklam ve ilanın durdurulmasına ilişkin 3.6.2004 tarih ve … sayılı dava konusu işlemle davacıdan istenildiği anlaşılmaktadır.
4077 sayılı Yasada, idari para cezaları dışındaki tüm uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğuna ilişkin açık bir hükme yer verilmemiştir. 4077 sayılı Yasanın yukarıda bahsedilen maddelerinde; ticari reklamların yasalara uygunluğunu denetleme görevi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na verilirken, yasalara uygun, dürüst ve doğru olmayan reklamlarla ilgili, yasada öngörülen miktarlarda idari para cezası verilebileceği ve bu cezalara karşı idare mahkemelerinde dava açılabileceği belirtilmiş, devam eden yayının durdurulması için, ilgili yayın kuruluşuna bildirim yapılmakla birlikte, yayının durdurulmaması halinde, yine Bakanlıkça, yayının durdurulması için adli yargı mercilerine başvurulabileceği öngörülmüştür.
Öte yandan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın isteğine rağmen süreli yayın kuruluşunun kampanyayı ve kampanyaya ilişkin her türlü reklam veya ilanı durdurmaması halinde, idari para cezasının uygulanacağı dikkate alındığında; Bakanlığın para cezasını uygulayabilmesine koşul oluşturan reklam ve ilanın durdurulmasına ilişkin işlem idari işlem olup, ilgililerin menfaatini doğrudan etkileyeceğinden idari yargı yerince hukuki denetiminin yapılması gerekmektedir.
Bu durumda, davacı şirket tarafından yayınlanan derginin anılan Yasanın 11. maddesine aykırılığı nedeniyle, davalı idarece, sözkonusu derginin kampanyasının bu kampanyaya ait her türlü reklam ve ilanın durdurulması şeklinde, bir müeyyide olarak tesis ettiği işleme karşı açılan davanın esasının incelenmesi gerekirken; uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddi yolundaki mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca davacı temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesinin davanın görev yönünden reddine ilişkin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, … YTL tutarındaki yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 17.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.