Danıştay Kararı 10. Daire 2004/10013 E. 2005/2784 K. 31.05.2005 T.

10. Daire         2004/10013 E.  ,  2005/2784 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2004/10013
Karar No : 2005/2784

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı /ANKARA
İstemin Özeti : 4853 sayılı Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca yapılan ödemeyle ilgili olarak davacıdan imzalanması istenilen taahhütnamenin bir bölümünün iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince; davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava konusu taahhütnamenin imzalanmaması sonucunda, davacıya 4853 sayılı Yasa uyarınca ödeme yapılmaması söz konusu olduğundan; dava konusu işlem, davacının menfaatini etkileyici nitelikte, iptal davasına konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlemdir.
Bu durumda, işlemin idari davaya konu edilebilecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle, davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen temyize konu kararda hukuki isabet bulunmadığından, bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve Vergi Mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, sözkonusu maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, 4853 sayılı Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca yapılan ödemeyle ilgili olarak davacıdan imzalanması istenilen taahhütnamede yer alan, “Gerek bu tutarın gerekse anılan fondan daha önce tarafıma ödenen nemaların herhangi bir şekilde fazla ödendiğinin tesbit edilmesi halinde mezkur miktarı, tarafıma ödendiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 51. maddesinde belirlenen usul ve oranlar dahilinde işleyecek faiz/ gecikme zammı ve diğer bütün ferileriyle birlikte hiçbir ihtara, dava, takip veya yargı kararı istihsaline gerek kalmadan hiçbir itiraz ileri sürmeksizin ilk talepte gayri kabili rücu kaydı ile Hazine Müsteşarlığı adına bankaya(…) nakten ve defaten ödemeyi, bu miktar için Hazine Müsteşarlığı adına Bankanın(…) ileride tarafıma ödenecek nema alacaklarından takas ve mahsuba yetkili olduğunu, kabul, beyan ve taahhüt ederim” kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; davaya konu olabilecek icrailik koşulunu taşıyan bir işlem bulunmadığı, dolayısıyla davanın esasının incelenemeyeceği gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davacı; hukuka aykırı olduğu iddiasıyla Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesiyle tanımlanan iptal davasına, idarenin tek taraflı irade beyanıyla, kişilerin hukuksal durumlarında değişiklik meydana getiren etkili ve yürütülmesi zorunlu işlemlerin konu edilebileceği tartışmasızdır.
Kesin ve yürütülmesi zorunlu, idari davaya konu edilebilecek işlemler, idarenin kamu gücüne dayanarak, tek yanlı irade beyanıyla tesis ettikleri, hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir deyişle ilgililerin hukukunu etkileyen işlemlerdir.
29.4.2003 tarih ve 25093 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4853 sayılı Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair Kanunun “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; Bu Kanunun, 3417 sayılı Kanun hükümleri uyarınca T.C. Ziraat Bankasında adlarına Tasarrufu Teşvik Hesabı açılan ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar kendilerine 3417 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci ve iptal edilen üçüncü fıkraları gereği ödeme yapılmamış hak sahiplerini kapsayacağı; “Ödeme” başlıklı 6. maddesinde; Hak sahiplerine, anapara tutarlarının 2003 yılı Nisan ayında defaten ödeneceği, 5 inci madde uyarınca değerlendirilen tutarın Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarında olmak üzere 2004 yılında dört taksit, 2005 yılında dört taksit ve Mart ve Haziran aylarında olmak üzere 2006 yılında iki taksit olarak toplam on taksitte ödeneceği; “Davalar” başlıklı 7. maddesinde; 3417 sayılı Kanunun mülga 2 nci maddesi kapsamındaki hak sahipleri tarafından bu Kanun kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak yargı mercilerine açılmış ve devam eden davalar ile icra takipleri hakkında bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı, 8. maddesinde de; 3417 sayılı Kanun hükümlerine göre, ücretlerden yapmaları gereken tasarruf kesintileri ile katkı paylarını süresi içinde ilgililer adına açılmış bulunan Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırmayan işverenlerden; yatırılması gereken miktarlar ile gecikme zammı, resen veya ilgililerin başvurusu halinde Sosyal Sigortalar Kurumunca 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun primlerin tahsiline ilişkin hükümleri dairesinde tahsil olunarak … şubelerindeki ilgili Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırılacağı, 3417 sayılı Kanunun mülga 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki personelin aylık ve ücretlerinden tasarruf kesintileri ile Devlet ve işveren katkılarını süresi içinde ilgililer adına açılmış bulunan Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırmayan kurumların, yatırılması gereken miktarların resen veya ilgililerin başvurusu halinde yasal faiziyle birlikte … şubelerindeki ilgili Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırılmasından sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; 4853 sayılı Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca yapılan ödemeyle ilgili olarak davacıdan taahhütname imzalanmasının istenildiği, söz konusu taahhütnamenin yukarıda belirtilen kısmına davacı tarafından itiraz edilerek taahhütnamenin imzalanmadığı, taahhütnamenin belirtilen kısmının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
4853 sayılı Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair Kanun’da, çalışanların tasarrufu teşvik hesabında biriken paralarının tasfiyesi ve bu hesaptan hak sahiplerine yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esaslar ayrıntılı biçimde düzenlenmiş olup; gerek kanun maddelerinin açık lafzında, gerekse kanunun özünde, çalışanlara taahhütname imzalanması karşılığında ödeme yapılacağına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Davacının, dava konusu taahhütnameyi imzalamaması sonucu kendisine tasarrufu teşvik hesabında biriken parasının ödenmediği anlaşıldığından; dava konusu işlem, davacının menfaatini etkileyici nitelikte, iptal davasına konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari bir işlemdir.
Dolayısıyla, dava konusu işlemin idari davaya konu edilebilecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle, davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan idare Mahkemesine gönderilmesine 31.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.