Danıştay Kararı 10. Daire 2003/4393 E. 2004/5439 K. 09.06.2004 T.

10. Daire         2003/4393 E.  ,  2004/5439 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2003/4393
Karar No : 2004/5439

Temyiz Eden (Davalı) : Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı
Karşı Taraf (Davacı) : Düzce Belediye Başkanlığı
Vekili : …
İstemin Özeti : 22.10.2000 tarihinde yapılan Genel Nüfus Sayımında, deprem nedeniyle oluşturulan özel sayım bölgeleri ve prefabrik alanlarda yaşayan kişilerin Düzce İl Nüfusuna sayılması isteğinin reddine ilişkin 6.2.2002 tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonunda … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi :. Tüm ülkede uygulanan genelgeler doğrultusunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz isteminin kabulü ile usul ve hukuka uygun olmayan Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 22.10.2000 tarihinde yapılan Genel Nüfus Sayımında, deprem nedeniyle oluşturulan özel sayım bölgeleri ve prefabrik alanlarda yaşayan kişilerin Düzce İl nüfusuna sayılması isteğinin reddine ilişkin Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) işlemini, özel sayım bölgelerinde sayılan ancak ikameti il merkezine kayıtlı 15.125 kişinin, gerekli alt yapının tamamlanmasından sonra İl merkezindeki kalıcı konutlarda ikamet edecekleri ve belediye hizmetlerinin davacı Belediye tarafından karşılanacağı gerekçesiyle iptal eden, … İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, genel nüfus sayımı yapılmasında 219 sayılı KHK ile görevli ve yetkili olan DİE’nin 2000 yılı Genel Nüfus Sayımında, 1927 yılından bu yana “De Facto” denilen ve kişilerin ikamet ettikleri yerde değil sayım günü bulundukları yerde sayılmaları yönteminin uygulandığı, bunun tüm Türkiye genelinde geçerli olduğu, nüfus sayım sisteminin yerleşim yerlerine göre değişkenlik göstermesinin bilimsel olamayacağı, bu nedenle Düzce İlinde 2000 yılı sayımı gününde prefabrik konutlar ile çadır kentlerde oturanların bulundukları yerde sayıldıkları ve bu nüfusun ilgili köylerin nüfusuna dahil edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, genel nüfus sayımında tüm ülke için uygulanan yöntem ve sisteme göre, Düzce İli içindeki prefabrik ve çadır kentlerde yapılan nüfus sayımında ve bunun sonuçlarına göre nüfusun anılan yerleşim yerlerinin dahil olduğu birimin nüfusuna eklenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Çünkü nüfusun, sayım günü kişilerin bulundukları yere göre değil de, çeşitli nedenlerle farklı yerleşim bölgelerinde değerlendirilmesinin, nüfus sayımında belirlenen bilimsel yöntemin ve sonuçta sistemin bozulmasına yol açacağı açıktır.
Belirtilen nedenle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görülerek, Dairemizin Mahkeme kararının yürütülmesinin durdurulması yolundaki kararının kaldırılması yolundaki istem hakkında karar verilmeyerek ve 2577 sayılı Yasanın 17/2 maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek gereği görüşüldü:
Dava, 22.10.2000 tarihinde yapılan Genel Nüfus sayımında deprem nedeniyle oluşturulan özel sayım bölgeleri ve prefabrik alanlarda yaşayan kişilerin Düzce İl nüfusuna sayılması isteğinin reddine ilişkin 6.2.2002 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; oluşturulan Düzce İli Sayım Komitesinin 21.10.2000 tarih ve … sayılı kararıyla, çadırkentlerin yönetiminin Merkez İlçeye ait bulunduğu, ayrıca içinde oturanlarında daha önce ilin merkez belediyesi içinde ikamet edenlerden oluştuğu belirtilerek bu nedenlerle orada oturanların İl Sayım Komisyonunca yönlendirilecek elemanlarca sayılmasına ve nüfusununda Düzce merkez şehir nüfusuna eklenmesine karar verildiği, mevzuat hükümleri gereğince Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı Koordinatörlüğünde ilgili kamu kuruluşları ve bu arada belediyelerin işbirliği içerisinde gerçekleştirilen nüfus sayımının belediyelerce düzenlenen binalar cetvellerinde yer verilen hanelerde, sayım yöntemi gereği sadece sayım günü hazır bulunanların sayılması şeklinde yapılması gerektiği, söz konusu hanelerde ikamet etmekle birlikte sayım günü buralarda bulunmayan kişilerin sayılmalarının mümkün olmadığı, bu durumdaki kişilerin geçici olarak bulundukları yerlerde sayılmaları gerektiği, dosyanın incelenmesinden, 22.10.2000 tarihinde yapılan genel nüfus sayımında Düzce İli merkez nüfusunun 56.649 kişi olarak tespit edildiği, bu rakamın 1997 yılı genel nüfus sayımında 76.900 kişi olduğu, davacı Belediyenin 11.1.2002 tarih ve … sayılı yaptığı başvuru ile 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinden sonra il merkezinde Merkeze yakın köylerde afetzedelerin barınabilmesi için geçici yerleşim yerleri sayılan prefabrik konutlar kurulduğu, buralarda oturanların tamamının Düzce Merkez Belediyesi sınırları içerisinde daimi ikametgahlarının bulunduğu, dolayısıyla geçici barınma yerlerinde sayımı yapılan kişilerin şehir nüfusuna dahil edilmesi isteminin dava konusu işlem ile reddi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı, geçmiş yıllar itibariyle yapılan genel nüfus sayımlarında Düzce İli Merkez nüfusunun 1990 yılında 73351, 1997 yılında 76.900, 2000 yılında ise 56.649 kişi olarak tespit edildiği, buna karşılık geçici yerleşim yerleri olan prefabriklerdeki(özel sayım bölgelerinde) nüfus ise toplam 15.125 kişi olduğu, prefabrik konutların kurulu bulunduğu köy yerleşim yerlerinin son iki dönem nüfus sayımları sonucunda;Şıralık köyü 1997 yılı 1051-2000 yılı 4579, Kirazlı köyü 1997 yılı 700-2000 yılı 1991; Gümüşpınar Köyü 1997 yılı 572-2000 yılı 4477; Küçük Ahmetler Köyü 1997 yılı 205-2000 yılı 1261; İhsaniye köyü 1997 yılı 767-2000 yılı 1556; Yöcükler köyü 1997 yılı 1048-2000 yılı 1302 kişi olarak tespit edildiği, dolayısıyla ülkemizde meydana gelen depremler (1999 Ağustos ve Kasım) nedeniyle ikameti Düzce il merkezinde kayıtlı bulunan kişilerin, geçici olarak barınma amacıyla prefabrik konutlara yerleştiğinin ve bu kişilerin il merkezinde yapılan kalıcı konutların tamamlanmasından sonra daimi ikametlerinde bulunacaklarının ve Belediye hizmetlerinden faydalanacaklarının kabulü gerektiği, öte yandan, 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’un 1. maddesinin 3. fıkrası ile, İller Bankasından her ay sonuna kadar toplanan belediyeler payının Banka tarafından İçişleri Bakanlığınca bildirilecek son genel nüfus sayımı sonuçlarına göre büyükşehir belediyeleri dışındaki belediyelere dağıtılacağının öngörüldüğü, 22.10.2000 tarihinde yapılan ve De Facto sistemi uygulanan Genel Nüfus sayımında, özel sayım bölgelerinde sayılan ancak ikameti Düzce il merkezine kayıtlı bulunan 15.125 kişinin gerekli koşulların tamamlanması sonucunda il merkezinde oluşturulan kalıcı konutlarda ikametlerine devam etmelerinin ardından her türlü belediye hizmetlerinin davacı Belediyece karşılanacağı, ancak yukarıda anılan hüküm uyarınca sağlanacak belediye hizmetlerinin parasal dayanağını oluşturan ve İller Bankasınca nüfus oranında verilmesi öngörülen Belediye paylarının eksik ödenmesi sonucunu doğuracağı, bu durumda, dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka ve hakkaniyet ilkelerine uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, hukuka aykırı olduğunu ileri sürdüğü anılan Mahkeme kararının bozulmasını istenilmektedir.
219 sayılı Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin (d) fıkrasına göre, sonu (0) ile biten yıllarda genel nüfus sayımı yapmak görevi Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığına verilmiştir. Aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 31. maddesinde; genel sayımlar ile geniş kapsamlı anketlerin hazırlık uygulama, değerlendirme ve yayınlama çalışmalarını yürütmek ve koordine etmek üzere, Enstitü Başkanının veya görevlendireceği bir kişinin başkanlığında sayım komiteleri kurulacağı, bu komitelere gerektiğinde ilgili bakanlıklar, kurum ve kuruluşların temsilcilerinin de davet edilebileceği, genel sayımlar ile geniş kapsamlı anketleri; Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığının tespit edeceği esaslar içinde hazırlamak, yürütmek ve bu hususta gerekli tedbirler almak üzere Enstitü Başkanlığının belirleyeceği il ve ilçelerden en büyük mülki amirin başkanlığında bir sayım komitesi ve buna bağlı sayım bürosu kurulacağı, bu komite ve büroların kuruluş görev ve çalışma esaslarının çıkarılacak yönetmelik ve genelgelerle tespit olunacağı, komitelerin çalışmalarından, sayım ve anketlerin yönetmelik ve genelgelere uygun olarak yürütülmesinden her türlü araç gereç ve eleman v.b.sağlanmasından o yerin en büyük mülki amirinin sorumlu olacağı belirtilmiştir. Bu hükme dayanılarak Genel Nüfus Sayımı, Sayım Komiteleri ve Bürolarının Kuruluş, Görev ve Çalışma Esaslarına Ait Yönetmelik çıkarılmış ve 1 Temmuz 1985 tarih ve 18798 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
Anılan Yönetmeliğin 32. maddesinde yılın hiçbir mevsiminde sabit veya geçici ikametgahları olmayan ve tamamen göçebe halinde yaşayan nüfusun nasıl sayılacağının Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığınca ayrıca bildirileceği öngörülmüştür.
Öte yandan, Devlet İstatistik Enstitüsünce yayımlanan 2000 yılı Genel Nüfus sayımına ilişkin 3.3.2000 tarih ve 1 sayılı Genelge de 2000 yılı genel nüfus sayımı ve bina sayımı adres çerçevesini oluşturmak amacıylı Nisan-Haziran 2000 tarihleri arasında numaralama çalışmasının yapılacağı adres çerçevesinin tüm adresleri tam ve doğru olarak kapsaması gerektiği; 11.4.2000 tarih ve 2 sayılı Genelgede, genel nüfus sayımı çalışmalarının sağlıklı ve başarılı bir şekilde yürütülebilmesinin ve sonuçlandırılmasının başta mülki idare amirleri olmak üzere bütün kamu kurum ve kuruluşlarının konuya gereken önemi vermeleri ve kendi asli görevlerini yapar gibi Enstitüye yardımcı olmaları ile mümkün olduğu, 2000 yılı Genel Nüfus Sayımının sayım bölgelerinin oluşturulması aşamasında adres çerçevesi olarak kullanılacak olan binalar cetvellerinin belediye teşkilatı bulunan yerlerde belediyeler tarafından numaralama çalışması ile oluşturulacağı, 219 sayılı KHK’nin 31. maddesi gereğince oluşturulacak sayım komitelerinin, sayımı Devlet İstatistik Enstitüsünün tespit edeceği esaslar dahilde organize etmek, yürütmek ve bu hususta gerekli bütün tedbirleri alarak uygulamakla yükümlü bulundukları, il ve ilçe sayım Komitelerinin kimlerden oluşacağı; 28.8.2000 tarih ve 11 sayılı Genelgede, özel olarak sayımı tutulacak yerlerin (örneğin, tren ve tren istasyonlarındaki yolcular… v.b) hangi il, ilçe, bucak ve köy sınırları içinde olduğunun il ve ilçe sayım komiteleri tarafından tespit edileceği; 1.9.2000 tarih ve 13 sayılı Genelgede göçebeler, aşiretler, kamp yapanlar ve yol inşaat işçileri gibi kişilere ait çadırlar, barakalar ve benzeri yerlerin geçici olarak numaralandırılacağı, mutlaka sayımlarının yapılacağı ve bağlı olduğu yerleşim yeri nüfusu içinde gösterileceği; 5.9.2000 tarih ve 14 sayılı Genelgede de, göçebe ve devamlı yer değiştiren nüfusun yakından takip edilerek sayım dışı kalmamaları için gereğinin yapılmasının gerektiği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 219 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2/d maddesi ile nüfus sayımı yapılması görevinin Devlet İstatistik Enstitüsü Genel Müdürlüğüne verildiği; Devlet İstatistik Enstitüsü Genel Müdürlüğünün 2000 yılı Genel Nüfus Sayımında da 1927 yılından beri uygulanan “De Facto” sistemini kullandığı, bu sistemde kişilerin ikamet ettikleri yerde değil, sayım günü bulundukları yerde sayıma tabi tutulduğu, anılan sistemin tüm ülke genelinde uyarlandığı, genel nüfus sayımı sonuçlarının geçerliliği için nüfus sayımının ülke genelinde ve tüm yerleşim birimlerinde aynı yöntemle uygulanmasının önemli olduğu, aksi bir durumun nüfus sayım sonuçlarının yerleşim yeri bazında doğru ve karşılaştırılabilir olma imkanı ortadan kaldıracağı, bilimsellikten uzak olacağı düşüncesiyle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Ülkelerin nüfuslarının büyüklüğünün, dağılımının ve niteliklerinin ekonomik ve sosyal kalkınmalarının temel dinamiğini oluşturması; toplumların sürdürülebilir kalkınmaya yönelik plan ve programlarını gerçekleştirebilmesinin, kalkınmanın en önemli ögesi olan nüfus yapılarının güvenilir ve doğru olarak bilinmesi ile mümkün olması karşısında, yerleşim birimi bazında nüfus büyüklüğünün ve nüfusun sosyal demografik ve ekonomik niteliklerinin belirlenmesi amacıyla uygulanan genel nüfus sayımının, ülkelerin tümünde aynı yöntem ve sistemle uygulanması için Genelgeler yayınlanmıştır. Bu genelgelerin getirdiği düzenlemeler ve genel nüfus sayımı ile amaçlananlar gözönüne alındığında, Düzce iline ait köylerdeki prefabrik konutlarda oturan kişilerin sayım sistemi gereği bu köylerin nüfusuna dahil edilmelerinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan, prefabrik konutlarda yaşayan ve bu sebeple prefabrik konutların bulunduğu köylerde sayılan kişilerin tamamının Düzce şehir merkezinden bu prefabrik konutlara gelerek yerleştiği ve prefabrik konutlardan çıkmaları halinde de tümünün Düzce şehir merkezine dönecekleri şeklinde kesin bir yargıya varmak mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca bozulmasına, yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının anılan Mahkemeye gönderilmesine 9.6.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.