Danıştay Kararı 10. Daire 2003/3612 E. 2003/4488 K. 19.11.2003 T.

10. Daire         2003/3612 E.  ,  2003/4488 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2003/3612
Karar No : 2003/4488

Temyiz Eden (Davalı) : Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Tahsilat Dairesi Başkanlığı
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen … A.Ş.’nin eski ortağı olan davacının, banka kaynaklarını kendi lehine kullanarak zarara uğrattığının saptandığından bahisle oluştuğu ileri sürülen 792.394.000.000.000.(Yediyüzdoksanikitirilyon üçyüzdoksandörtmilyar) liralık borcun tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanunun 37. maddesi uyarınca davacıya gönderilen 30.5.2002 tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, dava konusu işlemde davacıdan istenilen tutar, herhangi bir şirketin veya kişinin bankaya olan kredi borcu nedeniyle, bankanın TMSF tarafından devralınmasından sonra o borcun Fon tarafından takibi suretiyle istenilen bir alacak (borç) değildir. 4389 sayılı Kanunun 15/7-b maddesi kapsamında istenilen bu alacağın; “bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortakların” banka kaynaklarını maddede belirtilen ve sair şekillerde kullanmak suretiyle kendilerinin edindikleri veya üçüncü kişilere edindirdikleri para, mal, hertürlü hak ve alacakların temininde kullanılan banka kaynaklarından oluşması, yasada sözü edilen ortakların bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulundurmaları ve bu ortakların sorumluluğu konusunda ortakların hisse oranlarıyla ilgi kurulmadan Fon alacağına 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağının öngörülmüş olması karşısında, söz konusu Fon alacağının bankanın yönetimini elinde bulunduran tüm ortaklardan istenebileceği sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince 4389 sayılı Kanunun 15/7-b maddesi kapsamında istenebilecek borcun tutarının 792.394.000.000.000.lira olup olmadığı ve davacının bu kapsamda bulunup bulunmadığı incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, ortakların kullandıkları kredi miktarına ve hisse oranlarına bakılmaksızın müşterek ve müteselsilen hakim ortaklar adına eşit miktarda tebliğname düzenlemeye gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenle, temyiz isteminin kabulü gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dava Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen … A.Ş.nin eski ortağı olan davacının, banka kaynaklarını kendi lehine kullanarak zarara uğrattığından bahisle oluştuğu ileri sürülen zararın tahsili için 6183 sayılı Kanunun 37 inci maddesi uyarınca davacıya gönderilen ödemeye çağrı mektubunun iptali talebiyle açılan dava neticesinde ödemye çağrı mektubunun iptaline karar veren … inci İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir.
4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 15 inci maddesinin 7 inci fıkrası B bendi ” Hisseleri kısmen veya tamamen Fona intikal eden bir bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklarının veya yöneticilerinin, yönetim kurulu, kredi komiteleri, şubeler diğer yetkili ve görevliler aracılığıyla veya sair suretlerle banka kaynaklarını ve varlıklarını doğrudan veya üçüncü kişilere rehnetmek, teminat göstrmek, ekonomik güc olmayan kişilere kredi vermek, karşılığında kredi temin etmek amacıyla kredi kullandırmak, yurt için veya yurt dışı banka ve mali kuruluşlar nezdinde depo veya sair adlarla hesap açtırmak veya bu hesapları teminat göstermek ve sair şekillerde kullanmak suretiyle veya kaşkaca dolanlı işlemlerle edindikleri veya bu suretle üçüncü kişilere edindirdikleri para, mal her türlü hak ve alacakların temininde kullanılan banka kaynakları ve varlıkları nedeniyle doğan alacak Fon alacağı sayılır. Bu alacaklar hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. ” hükmünü amir bulunmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 30.11.2001 tarih ve … sayılı kararıyla, mali bünyesindeki olumsuzlukların giderilmesini teminen alınması istenen tedbirleri almayan, kaynaklarını Bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde hissedarlarının oluşturduğu sermaye grubuna aktaran, zararı özkaynaklarını aşarak yabancı kaynaklara sirayet eden ve mali bünyesindeki zaafiyet sonucu bu haliyle faaliyetlerini sürdürmesi mevduat sahiplerinin haklarını ve mali sistemin güven ve istikrarını tehlikeye düşüren … A.Ş’nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin 4389 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin 13 üncü ve 14 üncü fıkralarına dayanılarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildiği, Bankalar Yeminli Murakıpları tarafından düzenlenen 11.3.2002 tarih ve R-6, R-5, ve R-4 sayılı ” … A.Ş’nin 30.11.2001 tarihli Devir Bilançosu Hakkında Rapor ” da, Bankanın devir tarihi itibariyle zararının 1.306.170.000.000.000 TL olduğu ve zarar rakamının en önemli kaynağının Banka tarafından özellikle … Off Shore Ltd. üzerinden ve doğrudan hakim sermayedara kullandırılan krediler ile diğer sorumlu krediler olduğu, … Grubunu nakdi ve gayrinakdi riskleri tutarının 684.429.000.000.000 TL. nakdi risklerin toplam tutarı olan 678.373.000.000 liranın ve iptal edilen 107.965.000.000.000 lira faiz gelir reeskontu tutarının grup firmaları arasındaki dağılımının; … off Shore Ltd. Ştini 603.091.000 000 000 TL anapara ve 92.069.000.000.000 TL reeskont ve … Seniteri ve Turizm A.Ş.nin 45.774. milyar TL anapara ve 10.546.000.000.000.TL reeskont, … İlaç ve Kimyevi Madde A.Ş. nin 18.202.000.000.000 TL anapara ve 4.580 000 000 TL reeskont, … Kağıt Sanayi A.Ş.nin 4.589.000.000.000 TL anapara ve 762.000.000.000 TL reeskont, … Ser. ve Gıda San. A.Ş.nin 2.834.000.000.000 TL anapara ve O TL reeskont, … Temizlik Kağıt A.Ş nin 2.344.000.000.000 TL anapara ve O TL reeskont, … Dış Ticaret Şirketinin 1.539.000.000.000 TL anapara ve O TL reeskont şeklinde belirtildiği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yönetim Kurulunca 22.5.2002 tarih ve 333 sayılı kararla; Devir raporuna göre, … A.Ş’nin yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ve kendi lehlerine kullandıkları tespit edilen banka kaynaklarını iade ve tazmin talebine rağmen ödemeyen … Kağıt Sanayi A.Ş; … Seniteri ve Turizm İşl. San. T.A.Ş., … Seramik ve İnşaat Malz. Paz. ve Tic. A.Ş. … İnşaat Tic. San. A.Ş. … Seramik ve Gıda A.Ş, …, … ve …’tan 792.394 milyar liranın tahsilini teminen Tahsilat Dairesi Başkanlığınca 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, bunun üzerine TMSF Tahsilat Dairesi Başkanlığınca dava konusu 30.5.2002 tarih ve 10363 sayılı ödemeye çağrı mektubu düzenlenerek davacıdan 792.394.000.000.000 lira tutarındaki borcunun 6183 sayılı Kanunun 37.inci maddesi uyarınca bir ay içinde ödenmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemle davacıdan istenilen tutar, herhangi bir şirketin veya kişinin bankaya olan kredi borcu sebebiyle bankanın Fon tarafından devralınmasından sonra o borcun Fon tarafından takibi suretiyle istenilen bir alacak (borç) olmayıp, 4389 sayılı Kanunun 15 inci maddesi 7 inci fıkrası B bendinde düzenlenmiş bulunan; hisseleri kısmen veya tamamen Fona intikal eden bir bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına ve birlikte elinde bulunduran ortaklarının, banka kaynaklarını maddede belirtilen ve sair şekillerde kullanmak suretiyle veya başkaca dolanlı işlemlerle edindikleri veya bu suretle üçüncü kişilere edindirdikleri para, mal, hertürlü hak ve alacakların temininde kullanılan banka kaynakları ve varlıkları sebebiyle doğmuş bir alacaktır.
4389 sayılı Kanunun 15 inci maddesi 7 inci fıkrası b bendinde, Fon alacağının; “bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortakların ” belirtilen şekillerde kendilerinin edindikleri veya üçüncü kişilere edindirdikleri para, mal, her türlü hak ve alacakların temininde kullanılan banka kaynaklarından oluşması; kanunda sözü edilen ortakların bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulundurmaları ve bu ortakların sorumluluğu konusunda ortakların hisse oranlarıyla ilgi kurulmadan Fon alacağına 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağının öngörülmüş olması karşısında, söz konusu fon alacağının bankanın yönetimini elinde bulunduran tüm ortaklardan istenebileceği sonucuna varılmaktadır.
Fona intikal eden bir bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortakların veya yöneticilerin sorumluğunu hisse oranıyla sınırlı kabul etmek Kanunun bu şekilde oluşan zararın tamamının buna sebep olan ilgililer tahsil edileceği hükmüne aykırı bulunmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince davacının … Bank A.Ş.nin yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklarından olup olmadığı ve 792.394.000.000.000.-liralık borcun tamamının 15/7-b maddesinde öngörülen şekilde oluşmuş bir fon alacağından meydana gelip gelmediğinin araştırılarak bir karar verilmesi gerekirken, ortakların kullandıkları kredi miktarına ve bankadaki hisse oranlarına bakılmaksızın hakim ortaklar adına müşterek ve müteselsilen eşit miktarda teblignama düzenlenmesinde hakkaniyete uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan sebeblerle temyiz talebinin kabulü ile … inci İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görülerek, savunma alınıncaya kadar kabul edilmiş bulunan yürütmenin durdurulması istemi hakkında yeni bir karar verilmeden işin esasına geçildi.
Dava, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen … A.Ş.’nin eski ortağı olan davacının, banka kaynaklarını kendi lehine kullanarak zarara uğrattığının saptandığından bahisle oluştuğu ileri sürülen 792.394.000.000.000.liralık borcun tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanunun 37. maddesi uyarınca davacıya gönderilen 30.5.2002 tarih ve 10363 sayılı ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, 4389 sayılı Kanunun 15/3 ve 15/7-b maddeleri belirtilerek, 4389 sayılı Kanunda ve 6183 sayılı Kanunda, Fon kalacaklarının tamamının bankanın herhangi bir ortağından müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre tahsil edileceğine dair bir hükme yer verilmediği, banka ortaklarından birisinin bankanın kaynaklarını ve paralarını kendi lehine kullandığının tespit edilmesi halinde, bu Fon alacağının tamamının yalnızca krediyi kullanan ortak yada ortaklardan mı, yoksa krediyi kullansın veya kullanmasın tüm hakim ortaklardan müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre mi ve hakim ortakların Bankadaki hisse oranı gözönüne alınarak sınırlı sorumluluk esasına göre mi tahsil yolunla gidileceği konusunda yasal bir boşluk bulunduğu, bu yasal boşluk karşısında, fon kalacağının hem kendi lehinde kredi kullanan ortaktan kredi miktarıyla sınırlı olarak, hem de diğer hakim ortaklardan hisse oranlarıyla sınırlı olarak tahsili yoluna başvurulmasının hukuka ve hakkaniyete uygun düşeceği sonucuna varıldığı, bu durumda ortakların kullandığı kredi miktarına ve bankadaki hisse oranlarına bakılmaksızın tüm hakim ortaklar adına müşterek ve müteselsilen eşit miktar için tebliğname düzenlenmesinde hakkaniyete ve hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürelerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 15.maddesinin 7/b maddesinde “Hisseleri kısmen veya tamamen Fona intikal eden bir bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklarının veya yöneticilerinin, yönetim kurulu, kredi komiteleri, şubeler, diğer yetkili ve görevliler aracılığıyla veya sair suretlerle banka kaynaklarını ve varlıklarını doğrudan veya üçüncü kişilere rehnetmek, teminat göstermek, ekonomik gücü olmayan kişilere kredi vermek, karşılığında kredi temin etmek amacıyla kredi kullandırmak, yurt içi veya yurt dışı banka ve mali kuruluşlar nezdinde depo veya sair adlarla hesap açtırmak veya bu hesapları teminat göstermek ve sair şekillerde kullanmak suretiyle veya başkaca dolanlı işlemlerle edindikleri veya bu suretle üçüncü kişilere edindirdikleri para, mal, her türlü hak ve alacakların temininde kullanılan banka kaynakları ve varlıkları nedeniyle doğan alacak Fon alacağı sayılır. Bu alacaklar hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır” hükmü yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 30.11.2001 tarih ve … sayılı kararıyla; mali bünyesindeki olumsuzlukların giderilmesini teminen alınması istenen tedbirleri almayan, kaynaklarını Bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde hissedarlarının oluşturduğu sermaye grubuna aktaran, zararı özkaynaklarını aşarak yabancı kaynaklara sirayet eden ve mali bünyesindeki zaafiyet sonucu bu haliyle faaliyetlerini sürdürmesi mevduat sahiplerinin haklarını ve mali sistemin güven ve istikrarını tehlikeye düşüren … A.Ş.nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin 4389 sayılı Kanunun 14. maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarına dayanılarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildiği, Bankalar Yeminli Murakıpları tarafından düzenlenen 11.3.2002 tarih ve R-6, R-5, R-4 sayılı “… A.Ş.’nin 30.11.2001 tarihli Devir Bilançosu Hakkında Rapor”da, bankanın devir tarihi itibariyle zararının 1.306.170.000.000.000.TL. ve zarar rakamının en önemli kaynağının banka tarafından özellikle … Off Shore Ltd üzerinden ve doğrudan hakim sermayedara kullandırılan krediler ile diğer sorunlu krediler olduğu, … Grubunun nakdi ve gayrinakdi riskleri tutarının 684.429.000.000.000.TL., nakdi risklerin toplam tutarı olan 678.373.000.000.000.liranın ve iptal edilen 107.965.000.000.000.lira faiz gelir reeskontu tutarının grup firmaları arasındaki dağılımının; … Off Shore Ltd. Şti.nin 603.091.00.000.000.TL anapara ve 92.069.000.000.000.TL. reeskont, … Seniteri ve Turizm A.Ş.nin 45.774.000.000.000.TL.anapara ve 10.546.000.000.000.TL reeskont, … İlaç ve Kimyevi Mad.San.T.A.Ş.nin 18.202.000.000.000.anapara ve 4.588.000.000.000.TL.reeskont, … Kağıt Sanayi A.Ş.nin 4.589.000.000.000.TL anapara ve 762.000.000.000.TL. reeskont, …Ser. ve Gıda San. A.Ş.nin 2.834.000.000.000.TL anapara ve 0.TL. reeskont, …Temizlik Kağıt A.Ş.nin 2.344.000.000.000.TL anapara ve 0.TL. reeskont, …Dış Ticaret Şirketinin 1.539.000.000.000.TL.anapara ve 0.TL. reeskont şeklinde belirtildiği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yönetim Kurulunca 22.5.2002 tarih ve 333 sayılı kararla; Devir raporuna göre, … A.Ş.nin yönetim ve denetimini doğrudan yada dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ve kendi lehlerine kullandıkları tespit edilen banka kaynaklarını iade ve tazmin talebine rağmen ödemeyen …Kağıt Sanayi A.Ş., …Seniteri ve Turizm İşl.San.T.A.Ş., …Seramik ve İnşaat Malz.Paz.ve Tic.A.Ş., …İnşaat Tic.San.A.Ş., …Seramik ve Gıda A.Ş., …,… ve …’tan 792.394.000.000.000.liranın tahsilini teminen Tahsilat Dairesi Başkanlığınca 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, bunun üzerine TMSF Tahsilat Dairesi Başkanlığınca dava konusu 30.5.2002 tarih ve 10363 sayılı ödemeye çağrı mektubu düzenlenerek davacıdan 792.394.000.000.000.lira tutarındaki borcunun 6183 sayılı Kanunun 37. maddesi uyarınca bir ay içinde ödenmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemle davacıdan istenilen tutar, herhangi bir şirketin veya kişinin bankaya olan kredi borcu nedeniyle, bankanın Fon tarafından devralınmasından sonra o borcun Fon tarafından takibi suretiyle istenilen bir alacak (borç) olmayıp, 4389 sayılı Kanunun 15/7-b maddesinde düzenlenmiş bulunan; hisseleri kısmen veya tamamen Fona intikal eden bir bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına ve birlikte elinde bulunduran ortaklarının, banka kaynaklarını maddede belirtilen şekillerde kullanmak suretiyle veya başkaca dolanlı işlemlerle edindikleri veya bu suretle üçüncü kişilere edindirdikleri para, mal, hertürlü hak ve alacakların temininde kullanılan banka kaynakları ve varlıkları nedeniyle doğmuş bir alacaktır.
4389 sayılı Kanunun 15/7-b maddesinde tahsili düzenlenen Fon alacağının; “bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortakların”; anılan Kanun maddesinde belirtilen şekillerde kendilerinin edindikleri veya üçüncü kişilere edindirdikleri para, mal, her türlü hak ve alacakların temininde kullanılan banka kaynaklarından oluşması; Yasada sözü edilen ortakların bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulundurmaları ve bu ortakların sorumluluğu konusunda ortakların hisse oranlarıyla ilgi kurulmadan Fon alacağına 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağının öngörülmüş olması karşısında, söz konusu Fon alacağının bankanın yönetimini elinde bulunduran tüm ortaklardan istenebileceği sonucuna varılmaktadır.
Başka bir anlatımla, Fona intikal eden bir bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortakların veya yöneticilerin sorumuluğunu hisse oranıyla sınırlı kabul etmek Yasa koyucunun bu şekilde oluşan zararın tamamının buna sebebiyet veren ilgililerden tamamen tahsilini sağlama amacına aykırı düşecektir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince davacının …Bank A.Ş.nin yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklarından olup olmadığı ve 792.394.000.000.000.liralık borcun tamamının 15/7-b maddesinde öngörülen şekilde oluşmuş bir fon alacağından meydana gelip gelmediğinin araştırılarak bir karar verilmesi gerekirken, ortakların kullandıkları kredi miktarına ve bankadaki hisse oranlarına bakılmaksızın hakim ortaklar adına müşterek ve müteselsilen eşit miktarda tebliğname düzenlenmesinde hakkaniyete uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uygun bulunan davalı idare temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 19.11.2003 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

AZLIK OYU : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği oyuyla aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.