Danıştay Kararı 10. Daire 2003/3379 E. 2003/4036 K. 20.10.2003 T.

10. Daire         2003/3379 E.  ,  2003/4036 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2003/3379
Karar No : 2003/4036

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı -ANKARA
Vekili : …
İstemin Özeti : Dava, Türkiye Petrolleri A.O. tarafından “…” işi ihalesi sürecinde davacı şirketin de içinde bulunduğu konsorsiyumun “Kısa Liste”ye alınmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davayı ehliyet yönünden reddetmiştir.
Davacı anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Türkiye Petrolleri A.O. tarafından “…” işi ihalesi süresince davacı şirketin de içinde bulunduğu konsorsiyumun Kısa Listeye alınmamasına ilişkin işlemin iptali talebiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince verilen davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kararın temyizen incelenip bozulması talep edilmektedir
Borçlar Kanununun 524 üncü maddesinde, adi şirketlerin kararlarının bütün ortakların ittifakı ile alınacağı hüküm altına alınmış olup, uyuşmazlık konusu ihaleye teklif sunan konsorsiyumun ortaklık yapısı itibariyle tüzel kişiliği haiz olmayan adi ortaklık niteliğinde olması sebebiyle konsorsiyum adına ihaleye katılamayacağına ilişkin işlemin iptali talebiyle dava açma hakkı da yine konsorsiyumu oluşturan bütün şirketlerin birlikte hareket etmesine bağlıdır.
Ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2 inci maddesi 1 inci fıkrasının 4577 sayılı Kanunla değişik A bendi idari işlemler hakkında hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenlerin iptal davası açabileceklerini amir bulunmaktadır.
Bu durumda davacı şirket Borçlar Kanunu’nun 524 üncü maddesi gereğince adi ortak olduğu şirketlerin de muvaffakatlarını alarak konsorsiyum adına dava açabileceği gibi 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2 inci maddesi 1 inci fıkrası A bendi gereğince kendi adına da dava açabilir.
Açıklanan sebeplerle .. inci İdare Mahkemesinin ara kararı ile sormak sureti ile davacı şirketin hangi sıfatla dava açtığını tesbit ettikten sonra davayı tesbit ettiği o davacı adına yürütmesi gerekirken ehliyetten red etmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15 inci maddesi 1 inci fıkrası C bendi amir hükmüne aykırı bulunduğundan temyiz talebinin kabulü ile … inci İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dosyası tekemmül etmiş olmakla yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek işin esasına geçildi:
Dava, Türkiye Petrolleri A.O. tarafından “…” işi ihalesi sürecinde davacı şirketin de içinde bulunduğu konsorsiyumun “Kısa Liste”ye alınmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi, Borçlar Kanunu’nun 524. maddesinde adi şirketlerin kararlarının bütün ortakların ittifakı ile alınacağının öngörüldüğü; olayda ihaleye teklif sunan konsorsiyumun ortaklık yapısı itibariyle tüzel kişiliği haiz olmayan adi ortaklık niteliğinde olduğu, kons0rsiyum adına ihaleye katılamama işleminin iptali talebiyle dava açma hakkının konsorsiyumu oluşturan bütün şirketlerin birlikte hareket etmesine bağlı olduğu, bu nedenle ihaleye sunulan teklifi reddedilen konsorsiyum adına ortaklardan birisi olan davacı şirketin konsorsiyumu dava açma bakımından temsil etme yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle davayı ehliyet yönünden reddetmiştir.
Davacı, anılan Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2-/1-a maddesinde iptal davalarının; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılabileceği öngörülmüştür.
İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur.
Dava ve temyiz dosyasının birlikte incelenmesinden; Türkiye Petrolleri A.O.’nca 11.6.2001 tarihinde yapılan ilan ile “…” için ihaleye çıkıldığı, davacı şirketin bu ihaleye “…” ve “…” şirketleri ile birlikte oluşturduğu konsorsiyum olarak katıldığı, 26.11.2001 tarihinde teklifini verdiği, davalı idarece yapılan ön inceleme sonucu; sunulan teklifin “kısa liste”ye dahil olma yeterliliğini taşımadığı gerekçesiyle teklifin değerlendirme dışı bırakılması üzerine davacı şirket tarafından bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı şirketin konsorsiyumu oluşturan şirketlerden birisi olması nedeniyle sunulan teklifin değerlendirme dışı bırakılması işlemiyle menfaat alakasının bulunduğunun, öte yandan (davacı şirketin) konsorsiyum adına değil de kendi adına dava açması nedeniyle de dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
Dolayısıyla işin esasına girerek karar vermesi gerekirken davayı ehliyet yönünden reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, alınan yürütmeyi durdurma harcının iadesine, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 20.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.