Danıştay Kararı 10. Daire 2003/2134 E. 2006/5462 K. 09.10.2006 T.

10. Daire         2003/2134 E.  ,  2006/5462 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2003/2134
Karar No : 2006/5462

Temyiz Eden (Davacı ) : …
Vekili : …
Karşı Taraf ( Davalı ) : …
İstemin Özeti : Davacının silah taşıma ruhsatı verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada, … İdare Mahkemesince, davanın reddi yolunda verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Olayda kullanılan silahın gaz tabancası olduğu Ceza Mahkemesi kararı ile belirlendiğinden, davacının ateşli silahla işlenmiş bir cürümden dolayı mahkûm olduğundan söz edilemeyeceği, dolayısı ile ateşli silahla işlenen cürümden mahkûm olduğundan bahisle davacı isteminin reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, silah taşıma ruhsatı verilmesi istemiyle davacı tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, 6136 sayılı Yasa ve ilgili Yönetmeliğin 16/a maddesine göre, ateşli silahla işlenen cürümlerden dolayı mahkûm olanlara ruhsat verilmeyeceğinin kurala bağlandığı, davacı ile ilgili olarak 6136 sayılı Yasaya muhalefet ve kavgada korkutmak amacıyla silah çekmek suçundan Ceza Mahkemesinde açılan davada, adli tıp kurumuna yaptırılan incelemede, olayda kullanılan gaz tabancasının 6136 sayılı Yasa kapsamına girmediği belirlendiğinden, 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan davacının beraatine, kavgada korkutmak amacıyla silah çekmek suçundan bir ay süreyle hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu suçun silahla işlenmiş olması karşısında, Yönetmeliğin 16/a maddesi uyarınca davacının silah taşıma ruhsatı verilmesi yönündeki isteğinin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından hukuka aykırı olduğundan bahisle anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6136 sayılı Yasaya dayanılarak çıkarılan Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin Tanımlar başlıklı 2/e maddesinde ateşli silahın; mermi çekirdeği veya saçma tabir edilen özel şekil ve nitelikteki maddeleri, barut gazı veya bu neviden patlayıcı ve itici güç ile uzak mesafelere kadar atabilen silahları ifade edeceği belirtilmiş, aynı Yönetmeliğin 16. maddesinde silah ruhsatı verilmesini engelleyen haller sayılmış, bu kapsamda maddenin (a) bendinde “Ateşli silahla işlenen cürümlerden hükümlü bulunanlara” da silah ruhsatı verilemeyeceği kurala bağlanmıştır.
Davalı idarece, kavgada korkutmak amacıyla silah çekmek suçundan dolayı almış olduğu mahkûmiyet nedeniyle davacıya silah taşıma ruhsatı verilmeyeceği ileri sürülmekte ise de, söz konusu suçta kullanılan silahla ilgili olarak Ceza Mahkemesince adli tıp kurumuna yaptırılan incelemede, silahın 6136 sayılı Yasa kapsamına girmediği, bir başka anlatımla ateşli silah değil, gaz tabancası olduğu tespit edilmiştir.
Olayda, kavgada korkutmak amacıyla silah çekmek suçundan dolayı mülga Türk Ceza Kanununun 466. maddesi uyarınca davacının mahkumiyetine karar verilmiş ise de, söz konusu suçta kullanılan silahın ”ateşli silah” olmadığı, bir başka ifadeyle bahsi geçen suçun ateşli silahla işlenmediği, dolayısı ile ortada ateşli silahla işlenmiş bir cürümden bahsedilemeyeceği Ceza Mahkemesi kararı ile belirlendiği gibi, davacının 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan da beraatine karar verildiği anlaşıldığından, davacının isteminin Yönetmeliğin 16/a maddesi uyarınca reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin 18.12.2002 tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine 9.10.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.