Danıştay Kararı 10. Daire 2002/554 E. 2003/4263 K. 10.11.2003 T.

10. Daire         2002/554 E.  ,  2003/4263 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2002/554
Karar No : 2003/4263

Temyiz Eden (Davalı) : İçişleri Bakanlığı – ANKARA
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekilleri : …
İstemin Özeti : Davacının, hakkında konulan yurtdışı çıkış tahdidinin sağlık nedenleriyle kaldırılması ve pasaport verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 13.2.2001 gün ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açtığı dava sonucunda, dava konusu işlemin iptaline karar veren … İdare Mahkemesinin; … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davalı idarece operasyonuna yönelik olarak takip ve tarassut altında tutulan, yurtdışına çıkması halinde takip altında tutulması mümkün olmayan davacının, sağlık nedenleriyle yurtdışına çıkmak için yaptığı başvuru ekinde sunduğu belgelerle hastalığının mutlaka yurtdışında tedavi edilmesi gerektiğini kanıtlayamaması nedeniyle 5682 sayılı Yasanın 22.maddesinde öngörülen “zaruri halin” gerçekleştiğinden sözedilemez.
Buna göre zaruri hali, belgelerle kanıtlayamayan davacıya sağlık nedeniyle yurtdışına çıkış için pasaport veya pasaport yerine geçecek seyahat vesikası verilmemesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından bu işlemin iptaline karar veren İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 5682 sayılı Pasaport Kanununun 22.maddesinde memleketten ayrılmalarında genel güvenlik bakımından mahzur bulunduğu İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere pasaport verilmeyeceği, ancak zaruri hallerde İçişleri Bakanının teklifi ve Başbakanın onayı ile pasaport verilebileceği belirtilmiştir.
Bu Yasa hükümlerine göre, Türkiye’den ayrılmalarında genel güvenlik bakımından sakınca bulunduğu İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere pasaport verilmeyeceği, ancak zorunlu hallerde İçişleri Bakanının teklifi ve Başbakanın onayı ile pasaport verilebileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının suç örgütü lideri durumunda bulunduğu ve kısa süre içerisinde … Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şube Müdürlüğü ekiplerince operasyon yapılmasına yönelik takip ve tarassut faaliyetlerinin devam ettiği, durum ve temaslarının operasyona yönelik olarak takip altında tutulduğu, davacı hakkında yürütülen takip ve tarassut faaliyetinin yapılacak adli işleme esas olacak delillerin toplanması amacına yönelik olduğu, yurt dışına çıktığı takdirde davacının takip altında tutulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı hakkında tanzim edilen tahdit fişlerinin iptal edilemeyeceğinin davalı idarece bildirilmesi üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre yurt dışına çıktığı takdirde takip altında tutulması mümkün olmayan davacının memleketten ayrılmasında genel güvenlik bakımından sakınca bulunduğu açıktır.
Öte yandan, bel fıtığı ve omirilik rahatsızlığı bulunduğuna ilişkin tıbbi belgeleri ibraz eden davacının tedavisinin mutlaka yurt dışında yapılması gerektiğini kanıtlayan belgeleri sunamaması bakımından, 5682 sayılı Yasanın 22.maddesinde belirtilen “zaruri halin” gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği ise kuşkusuzdur.
Belirtilen nedenlerle temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacının, hakkında konulan yurtdışı çıkış tahdidinin sağlık nedenleriyle kaldırılması ve pasaport verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 13.2.2001 gün ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; davacı hakkında organize suç örgütü liderliği yaptığı sebebiyle konulan yurtdışı tahdidinin iptali istemiyle daha önce … İdare mahkemesinde açılan davanın, davacının genel güvenlik bakımından yurtdışına çıkışında sakıncalı olduğunun tespit edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği, ayrıca bu kararda sağlık gibi zaruri halin kanıtlanması halinde idarece durumunun yeniden gözden geçirilebileceği yönünde ibareye yer verilmesinden dolayı davacının bu kez sağlık nedeniyle yurtdışına çıkmak için gerekli belgelerle idareye başvurması, hakkında Devlet Güvenlik Mahkemesince verilen gıyabi tutuklama kararının itiraz üzerine kaldırılması, başka herhangi bir mahkemece verilmiş yurtdışı çıkış yasağı kararı bulunmaması nedeniyle davacının durumunun incelenerek pasaport veya pasaport yerine geçen seyahat vesikası verilmesi gerekirken istemin reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, zorunlu hallerde pasaport verilmesinin idarenin takdirine bırakıldığını bu hallerde pasaport verme zorunluluğu bulunmadığını öne sürerek kararın temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
5682 sayılı Pasaport Kanununun 22.maddesinin 1.fıkrasında “Yurtdışına çıkmaları; mahkemelerce yasaklananlara, memleketten ayrılmalarında genel güvenlik bakımından mahzur bulunduğu İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere, vergiden borçlu olduğu pasaport vermeye yetkili makamlara bildirilenlere pasaport veya seyahat vesikası verilmez. Ancak, yabancı memleketlere gitmeleri mahkemelerce yasaklananlar dışında kalanlara, zaruri hallerde İçişleri Bakanının teklifi ve Başbakanın onayı ile pasaport veya pasaport yerine geçen seyahat vesikası verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Görüldüğü üzere, 5682 sayılı Yasanın yukarıda anılan hükmünde kimlere pasaport verilmeyeceği belirlenmiş, ancak .bunun istisnası da aynı hüküm içinde yer almıştır.
Buna göre, mahkemece yurtdışına çıkış yasağı konulanlar hariç tutulmak suretiyle zorunluluk halinde İçişleri Bakanının teklifi ve Başbakanın onayı ile pasaport veya pasaport yerine geçen vesika verilmesi konusu idarenin takdirine bırakılmıştır. Ayrıca zorunluluk nedeniyle yurtdışına çıkılmak istenilmesi halinde, yurtdışına çıkışı gerektiren zorunluluk halinin de idareye sunulacak belgeyle kanıtlanması gerekmektedir.
Dava konusu olayda, davacı bel fıtığı ve omirilik rahatsızlığı bulunduğuna ilişkin tıbbi rapor ve belgelerle 30.11.2000 tarihinde idareye başvurmasına karşın sözkonusu başvuru belgelerinde sağlık nedeniyle rahatsızlığının ve tedavisinin yurtdışında yapılması gerektiğinin belirtilmemesi ve bu yönden bir ibareye rastlanmaması nedeniyle bu konudaki isteminin reddedildiği tarih itibarıyle tedavisinin mutlaka yurt dışında yapılması gerektiğini kanıtlayan belgeleri idareye sunamayan davacının isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda idare mahkemesince, davacının idareye yaptığı başvuru tarihinde hastalığının tedavisinin mutlaka yurtdışında yapılması gerekip gerekmediği yönünde bir inceleme yapılmaksızın sağlık sebepleriyle davacının yurtdışına çıkışına izin verilmesi gerektiği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesi uyarınca davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yerinden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 10.11.2003 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

AZLIK OYU : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar idare mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.