Danıştay Kararı 10. Daire 2002/4860 E. 2002/8 K. 08.01.2003 T.

10. Daire         2002/4860 E.  ,  2002/8 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2002/4860
Karar No : 2002/8

Temyiz Eden (Davacılar) : 1-…, 2- …, 3-…,
4-…, 5-…, 6-…
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
İstemin Özeti : … İli, … İlçesi, … Mevkii … ada, … parsel sayılı mülkiyeti belediyeye ait olan taşınmazın 2886 sayılı Yasanın 51/g maddesi uyarınca 49 yıl süre ile kiraya verilmesine ilişkin belediye encümen kararının iptali istemiyle açılan dava sonunda, davanın ehliyet yönünden reddine karar veren … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacıların dava açmakta ehliyetli oldukları dosyadan anlaşıldığından idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Belediyeye ait taşınmazlar belde sakinlerinin ortak malı olduğuna ve 1580 sayılı Yasanın “Hemşeri Hukuku” başlıklı 13.maddesi uyarınca hemşerilerin belediye idaresine iştirak etmeye hakları bulunduğuna göre belediyeye ait taşınmazlarla ilgili olarak tesis edilen idari işlemlere karşı her belde sakininin dava açma ehliyetinin bulunduğu açıktır.
Bu itibarla, Davalı Belediye sınırları içerisinde oturan ve aynı zamanda Belediye Meclisi Üyesi olan Davacıların Belediyeye ait taşınmazların 49 yıllığına kiraya verilmesine ilişkin dava konusu Belediye Encümeni kararı ile meşru,güncel ve makul menfaat ilişkilerinin bulunduğu konusunda duraksamaya yer olmadığından, sözü edilen işlemin iptali istemiyle idari dava açabilecekleri kuşkusuzdur.
Öte yandan, her belde sakini gibi hemşeri sıfatıyla dava açma ehliyeti bulunan Davacıların Belediye Meclisi Üyesi olmaları ve dava konusu taşınmazın satılması konusunda Belediye Encümeni ve Belediye Başkanına yetki verilmesine ilişkin Belediye Meclisi kararına muhalif kalmamış olmaları dava ehliyetlerinin ortadan kalkması sonucunu doğurmaz.
Zira, idari işlemlerin hem yerindelik ve hem de hukuka uygunluk boyutu bulunmakta olup işleme dayanak alınan yetki devrine ilişkin kollektif idari kararın alınmasını yerindelik bakımından uygun görerek olumlu oy veren belediye meclisi üyelerinin söz konusu yetki devri kararının hukuka aykırı olduğunun sonradan farkına vardıkları halde idari işlemlerin geri alınmasına ilişkin usul çerçevesinde işlemi geri alabilme imkanını bulamadıklarından ya da verilen yetkiye dayanılarak belediye encümenince tesis edilen işlemin yetki sınırını aştığından veya şekil,sebep,konu ve maksat bakımından hukuka uygun olmadığından bahisle idari dava açmalarının önünde hukuki bir engel bulunmamaktadır.
Nitekim, Davacılar dava konusu taşınmazın satılması konusunda belediye meclisi kararı bulunduğu halde kiralanması konusunda meclis kararı bulunmadığını ve ayrıca kiralama ihalesinin 2886 sayılı Yasada belirtilen açıklık ve rekabet ilkelerine uyulmadan yapıldığını,keza ihale şartnamesinin usule aykırı olduğunu ileri sürerek kiralama işleminin iptali istemiyle dava açmışlardır.
Belirtilen nedenlerle davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin temyize konu kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince temyiz dosyasının tekemmül etmiş olduğu anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek gereği düşünüldü:
Dava, … İli, … İlçesi, … Mevkii … ada, … parsel sayılı mülkiyeti belediyeye ait olan taşınmazın 2886 sayılı Yasanın 51/g maddesi uyarınca 49 yıl süre ile kiraya verilmesine ilişkin belediye encümen kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; mülkiyeti belediyeye ait olan bazı taşınmazların kiraya verilmesi konusunda davalıların da katıldığı belediye meclis toplantısında belediye encümenine oybirliğiyle yetki verildiği, davacıların sözkonusu meclis kararında karşı oy kullanmayarak taşınmazların kiralanması yönünde iradelerini ortaya koydukları, davacıların uyuşmazlıkla ilgili katıldıkları belediye meclis toplantısında karşı oy kullanarak belediye meclis üyesi ve hemşeri sıfatıyla belde sakinlerinin haklarını kuruma görevini yerine getirmeleri gerekirken bu şekilde davranmayarak mülkiyeti belediyeye ait olan dava konusu taşınmazın ihale suretiyle kiraya verilmesine ilişkin belediye encümeni kararının dava yoluyla iptalini istemede hukuken korunması gereken kişisel bir menfaatlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacılar, dava konusu encümen kararına dayanak olarak genel hüküm niteligindeki belediye bütçe kararnamesinin 13 üncü maddesinin alındığı, oysa bu maddenin kiraya verilecek taşınmazların ada ve parsel numarasını içermediği dolayısıyla dayanak meclis kararında karşı oy kullanılmamasının bu durumdan kaynaklandığı, ayrıca 27.10.1999 tarihli meclis kararında bazı taşınmazlar için yalnızca satış kararı alındığı uzun süreli kiralama kararı alınmadığı bu haliyle dava açmakta menfaatleri bulunduğunu ileri sürerek kararın temyizen incelenip bozulmasını istemektedirler.
2577 sayılı İdare Yargılama Usulü Kanunu’nun 2 nci maddesinin 1/a bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından dava açılabileceği öngörülmüştür.
İdari İşlemlerin, bu işlemlerle kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilgisi olanlar tarafından iptal davasına konu edilebileceği açık olup, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması halinde dava açma ehliyetinin de bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
Öte yandan iptal davaları ile idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının saptanması, hukukun üstünlüğünün sağlanması, böylece de idarenin hukuka bağlılığının belirlenmesi ve sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesi amaçlandığından bu davalarda menfaat ilişkisinin dar yorumlanmaması gerekmektedir.
1580 sayılı Belediye Kanununun “Meclisin Müzakere edeceği ve karar vereceği işler” başlıklı 70 inci maddesinin 10 uncu bendinde üç seneden fazla kiralamalara belediye meclisinin karar vereceği öngörülmüştür.
Dava ve temyiz dosyasının incelenmesinden, … İli, … İlçesi, … Mevkiinde bulunan ve imar planında Turistik Tesis Alanı olarak ayrılan taşınmazlarla ilgili olarak … Belediye Meclisinin 27.10.1999 tarih ve … sayılı kararı ile … ada … parsel, … ada … parsel,… ada … parsel,… ada … parsel, … ada … parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazların 2886 sayılı Yasa hükümleri kapsamında satılmasına, kıymet takdiri ihale şartname ve sözleşmelerinin hazırlanması, devir ve teslim işlemleri konusunda belediye encümenine yetki verilmesine, satılmasına karar verilen ada ve parsel numarası belirtilen taşınmazlar dışında kalan parsellerin 10 yıldan fazla süre ile kiralanmasına bu konuda belediye encümenine yetki verilmesine oybirliğiyle karar verildiği, ayrıca belediyenin 2001 Mali Yılı Bütçesinin görüşülmesi ile ilgili 19.10.2000 tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının 13 üncü maddesiyle mülkiyeti belediyeye ait olan ve senesi içinde temin edilecek akarları başkaca bir karar almaya gerekli kalmadan yasalar çerçevesinde kiraya vermeye belediye encümeninin yetkili olduğuna oybirliğiyle karar verildiği, davalı idarenin bu meclis kararlarını dayanak olarak dava konusu olan belediye encümen kararıyla uyuşmazlığa konu taşınmazın 49 yıllığına kiraya verilmesine karar verildiği, encümen kararından sonra alınan 21.1.2002 tarih ve … sayılı belediye meclis kararı ile 27.10.1999 tarih ve …, 19.10.2000 tarih ve … sayılı meclis kararlarının tavzih edildiği, bu kararın davacıların karşı oyu ile oyçokluğuyla alındığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan 1580 sayılı Yasanın 70 inci maddesi hükmü gereğince 3 yıldan fazla süreli kiralamalara belediye meclisince karar verileceği hükmü karşısında ve dava konusu encümen kararının dayanağı olan 27.10.1999 tarih ve … sayılı meclis kararında bazı taşınmazların sayılmasına ve satış dışında kalan taşınmazların ada ve parsel numarası belirtilmeksizin uzun süreli kiralanmasına karar verilmesi ayrıca 19.10.2000 tarih ve … sayılı bütçenin görüşüldüğü belediye meclis kararının 13 üncü maddesinin genel nitelikte, taşınmazların ada ve parsel numarası belirtilmeksizin belediye encümenine yetki veren bir karar olması sebebiyle ve bu kararların 21.1.2002 tarih ve … sayılı belediye meclis kararı ile oyçokluğuyla ve davacıların karşı oylarıyla düzeltilmesine karar verilmiş olup bu durum, dava konusu encümen kararının dayanağı olarak gösterilen belediye meclis kararlarının alınmasında usul yönünden hukuki sorunlar bulunduğunu göstermektedir.
Diğer yandan davacılar, uyuşmazlığa konu taşınmazın kiralanması konusunda belediye encümenine yetki veren belediye meclis kararlarını değil taşınmazların 2886 sayılı Yasanın 51/g maddesi uyarınca kiralanmasına ilişkin encümen kararının, ihaleye uygun bedele ulaşılmadan karar verildiği ve encümen kararının dayanağı meclis kararlarında usulü hatalar yapıldığı iddiasıyla iptalini istediklerinden, tesis edilen idari işlemin hukuka uygunluğunu saptanması ve idarenin hukuka bağlılığının tespiti yönünden bu davayı açmakta meşru ve güncel menfaatleri bulunmaktadır.
Ayrıca davacıların, dava konusu encümen kararının dayanağı olan meclis kararlarında karşı oy kullanmamalarından dolayı belde halkının hakkını koruma görevini yerine getirmedikleri gerekçesi, dava açma hakkını ortadan kaldırmayacağı gibi sözü edilen meclis kararlarının içeriği ve niteliği dikkate alındığında uyuşmazlığa konu taşınmazın kiraya verilmesi konusunda bir takım belirsizliklerin bulunduğu ve nitekim idarenin de bu durumun farkına vararak başka bir meclis kararı ile anılan meclis kararlarını tavzih ettiği ve davacıların bu tavzih kararında karşı oy kullandıkları gözönünde bulundurulduğunda, belde halkının çıkarlarını ilgilendiren bu konuda dava açma ehliyetleri bulunmaktadır.
Bu durumda idare mahkemesince, davacıların karşı oy kullanmadıkları belediye meclis kararlarını değil bu kararlara dayanılarak taşınmazın ihale yoluyla kiralanmasına yönelik belediye encümen kararının esasa yönelik iddialarla iptalini istedikleri ve daha sonra alınan tavzihe ilişkin belediye meclis kararında karşı oy kullandıkları dikkate alınarak dava açmakta ehliyetli oldukları kabul edilerek davanın esasının incelenmesi gerekirken, belediye meclis kararlarında karşı oy kullanılmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı Yasanın 49 uncu maddesi uyarınca davacıların temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden … TL. harcın iadesine dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 8.1.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.