Danıştay Kararı 10. Daire 2002/4228 E. 2004/2358 K. 08.03.2004 T.

10. Daire         2002/4228 E.  ,  2004/2358 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2002/4228
Karar No : 2004/2358

Temyiz Eden (Davalı) : İçişleri Bakanlığı-ANKARA
Karşı Taraf (Davalılar) : 1-…
2-…
İstemin Özeti : Davacıların polis olan murisinin 9.8.1993 tarihinde görev dönüşü sırasında meydana gelen trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle nakdi tazminat ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonunda, dava konusu işlemin iptaline karar veren …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, davacıların polis olan murisinin 9.8.1993 tarihinde görev dönüşü sırasında meydana gelen trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle nakdi tazminat ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; davacıların polis olan murisinin 9.8.1993 tarihinde morfin kaçakçılığı ile ilgili bir istihbari çalışmadan dönerken meydana gelen trafik kazasında öldüğü, buna göre 2330 sayılı Yasa uyarınca görevli olarak kaçakçılığı önleme görevini ifa eden murislerinin anılan Yasa kapsamına girdiği, idarece, davacıların 2577 sayılı Yasanın 13. maddesi ve Borçlar Kanununun 49. maddesinde öngörülen süreler içerisinde nakdi tazminat talebiyle başvurmadıkları öne sürülmekte ise de 2577 sayılı Yasa’nın 13. maddesi idari eylemlerden dolayı hakları muhtel olanların açacağı davalardaki başvuru süresini belirlediğinden bu madde hükmünün olaya uygulanamayacağı bu nedenle uygulamadaki başvuru süresinin genel zaman aşımı dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, mahkeme kararının hukuka uygun olmadığı iddiasıyla temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 1.maddesinde Kanunun amacı “Barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın” esas ve yöntemlerinin saptanması olarak belirlenmiştir.
Öte yandan, anılan Kanunun 10. maddesine dayanılarak çıkarılan “Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik”in 2. maddesinde, yönetmelik kapsamına giren personel sayıldıktan sonra, söz konusu yönetmeliğin belirtilen personelin bu görev ve yardımlarından dolayı veya görev ve yardımları sona ermiş olsa bile yaptıkları bu görev ve yardımlar nedeniyle ya da devlet güçlerini sindirme amacına yönelik saldırı sonucu, derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma ve hastalık sonucu ölmeleri halinde Kanunda belirtilen hak sahiplerine verilecek nakdi tazminat ile dul ve yetimlerine bağlanacak aylıkların, sakat kalmaları halinde kendilerine verilecek nakdi tazminat ile bağlanacak aylığın, yaralanmaları halinde ise kendilerine verilecek nakdi tazminatın esaslarını kapsayacağı belirtilmiştir.
2330 sayılı Yasada ve yukarıda anılan Yönetmelikte ilgililerin nakdi tazminat yararlandırılmaları için bir başvuru şartı veya başvuru süresi öngörülmemekle birlikte nakdi tazminat isteminin Kanundan doğan bir alacak niteliğinde olduğu ve bu davada, nakdi tazminat talebine konu olayda ölen kişinin kamu görevlisi olarak idare ile kamu hukuku ilişkisinde bulunduğu dikkate alındığında nakdi tazminat istemiyle ilgili başvurularda 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununda öngörülen sürelerin gözönünde bulundurulması gerekir.
1050 sayılı Muhasebe i Umumiye Kanununun 93. maddesinde, taalluk ettiği senei maliyenin hitamı tarihinden itibaren beş sene zarfında ashabı tarfından meşru bir mazerete müstenit olmaksızın tahriren talep ve takip olunamamaktan veya evrakı ibraz edilememekten dolayı tediye olunamayan düyun müruru zamana uğrayarak Devlet menfaatine sakıt olur hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacıların murisinin … Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve İstihbarat Hareket Şube Müdürlüğünde görevli olduğu sırada 9.8.1993 tarihinde morfin kaçakçılığı ile yaptıkları bir istihbari çalışmadan dönerken meydana gelen trafik kazasında ölümünden yaklaşık 7 yıl sonra … Emniyet Müdürlüğünün 5.10.2000 tarih ve … sayılı yazısıyla ölen murisin yakınlarına nakdi tazminat ödenmesinin istenilmesi üzerine davalı idarenin dava konusu 26.10.2000 tarih ve … sayılı kararı ile nakdi tazminat isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesince, davacının nakdi tazminat istemiyle 2577 sayılı Yasanın 13. maddesinde öngörülen süreler ve 10 yıllık genel zaman aşımı süresi geçirildikten sonra başvurduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yukarıda yapılan açıklamalara göre, incelenen olayda 2577 sayılı Yasanın 13. maddesinde öngörülen süreler ve 10 yıllık genel zamanaşımı süresi değil 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununda belirlenen 5 yıllık sürenin uygulanması gerekir.
Buna göre, 9.8.1993 tarihinde meydana gelen yaralanma olayı nedeniyle davacının nakdi tazminat ödenmesi istemiyle 5 yıl içinde davalı idareye başvurması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 5.10.2000 tarih ve … sayılı … Emniyet Müdürlüğü yazısı aracılığıyla yapılan başvuru üzerine isteminin reddinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca davalı idare temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan idare mahkemesine gönderilmesine 8.3.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.