Danıştay Kararı 10. Daire 2002/3942 E. 2003/371 K. 05.02.2003 T.

10. Daire         2002/3942 E.  ,  2003/371 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2002/3942
Karar No : 2003/371

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : Dışişleri Bakanlığı – ANKARA
İstemin Özeti : Davacının 5682 sayılı Yasa’nın 13/3. maddesi uyarınca diplomatik pasaport verilmesi isteğinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın reddine karar veren … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenip, bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddine, mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, … Ceza Dairesi Başkanı olan davacının, 5682 sayılı Pasaport Kanunu’nun 3463 sayılı Yasa ile Değişik 13. maddesinin 3. fıkrası uyarınca kendisine diplomatik pasaport verilmesi isteğinin reddine ilişkin Dışişleri Bakanlığı’nın 1.3.2001 tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, 5682 sayılı Pasaport Kanunu’nun 13. maddesinin 28.5.1998 tarih ve 3463 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrasında, diplomatik pasaportların, TBMM üyelerine, TBMM üyesi olmayan bakanlara, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi, Sayıştay, Genel Kurmay birinci ve ikinci başkanlarına, Cumhuriyet Başsavcısına verileceğinin hükme bağlandığı, 8.2.1983 tarih ve 17953 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 4. maddesinde Birinci Başkanlığın, Birinci Başkan ve Başkan vekilleriyle Genel Sekreterden oluşacağının öngörüldüğü, buna göre 5682 sayılı Kanun’un 13/3. maddesinde getirilen düzenlemeden ikinci başkan tabiri ile Yargıtay Başkanının yokluğunda ona vekalet eden kişinin anlaşılması gerektiği, 2790 sayılı Yargıtay Kanunu’ndan önce yürürlükte bulunan 1730 sayılı Kanun’un 12. maddesinde yeralan her dairede Yargıtay Büyük Genel Kurulunca seçilen bir ikinci başkan (Daire Başkanı) bulunacağı yolundaki hükümden hareketle davacının 5682 sayılı Yasa’nın 13/3. maddesi kapsamında olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nda başkan vekillerinin ikinci başkan olduğuna dair bir hüküm bulunmadığı, 5682 sayılı Yasa’da öngörülen ikinci başkan tabiri ile 1730 sayılı Yargıtay Kanunu’nda ikinci başkan olarak belirtilen daire başkanlarının kastedildiği, dolayısıyla 2797 sayılı Kanunda yer almasa da ikinci başkan tabirinden daire başkanlarının anlaşılması gerektiği iddiasıyla anılan mahkeme kararının temyizen incelenip, bozulmasını istemektedir.
Mahkeme kararında da belirtildiği üzere 5682 sayılı Yasa’nın 28.5.1998 tarih ve 3493 sayılı Yasayla değişik 13/3. maddesinde öngörülen ikinci başkanlar tabiriyle, bu düzenlemeden beş yıl önce yürürlükten kalkan 1730 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 12. maddesinde ikinci başkan olarak değinilen daire başkanlarının amaçlandığının kabulüne olanak bulunmadığından, davacının temyiz dilekçesinde öne sürdüğü hususlar mahkeme kararının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Buna karşın mahkeme kararında yer alan 5682 sayılı Yasa’da öngörülen ikinci başkan tabirinden, Yargıtay Başkanının yokluğunda ona vekalet eden kişinin anlaşılması gerektiği yolundaki gerekçenin de değerlendirilmesi gerekmektedir.
5682 sayılı Pasaport Kanunu’nun 13/3. maddesinde kimlere diplomatik pasaport verileceği yasa koyucu tarafından sayılmak suretiyle belirlenmiştir. Yasada açıkça belirtilmemesi halinde yasa koyucunun saymak suretiyle belirlediği görevlerin kapsamının yorum yoluyla genişletilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır Bu nedenle de yasada geçen ikinci başkanlık tabirinden özel yasalarında “ikinci başkanlık” görevine yer verilen ve bu unvanı taşıyanların amaçlandığının kabulü gerekir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 4. maddesinde Birinci Başkanlığın, Birinci Başkan ve Başkan vekilleriyle Genel Sekreterden oluşacağı öngörüldüğünden, başka bir deyişle “ikinci başkanlık” olarak başka bir göreve yer verilmediğinden yorum yoluyla ikinci başkan tabirinden Başkanın yokluğunda ona vekalet eden kişinin anlaşılması gerektiği yolundaki mahkeme kararı gerekçesinde isabet görülmemekte ise de bu isabetsizliğin belirlenmesi davacıya bir hukuki yarar sağlamayacağından, mahkeme kararı sonucu itibariyle hukuka uygun bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Largılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının belirtilen gerekçeyle onanmasına 5.2.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.