10. Daire 2002/3573 E. , 2005/367 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2002/3573
Karar No : 2005/367
Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Ö.S.Y.M Başkanlığı – Bilkent/ANKARA
Vekili : …
Diğer Davalı : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı/ ANKARA
İstemin Özeti : Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi aracılığıyla 1998 yılında yaptırılan Gümrük Komisyoncu Yardımcılığı sınavında davacının 58 puan almış olması nedeniyle sınavı kazanamadığının bildirimine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince, Dairemizin 25.5.2000 tarih ve E:2000/1403, K:2000/2772 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının yanlış olduğunu iddia ettiği sınav sorularına ilişkin Mahkemelerince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, anılan sınavın 13, 28, 33 ve 36. sorularında ve yanıtlarında herhangi bir yanlışlık bulunmadığının tespit edildiği, bu durumda davacının gümrük komisyonculuğu yardımcılığı sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, bilirkişi raporunun yalnızca Gümrük Kanununun ilk hali dikkate alınarak hazırlandığı, Gümrük Kanununda değişiklik yapan ilgili diğer kanunların göz ardı edildiği ileri sürülerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Ö.S.Y.M Başkanlığı’nın Savunmasının Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı’nın Savunmasının Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava, davacının Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi aracılığıyla 1998 yılında yaptırılan Gümrük Komisyoncu Yardımcılığı sınavında 58 puan alarak başarısız sayıldığı ve anılan sınavın 13,28,33 ve 36. sorularında ve yanıtlarında yanlışlıklar yapıldığı ileri sürülerek sınavı kazanamadığının bildirimine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının yanlış olduğunu iddia ettiği 13. sorunun cevap şıkkında Maliye ve Gümrük ve Tekel Bakanlığı’nın yer aldığı , 28. soruda ise “Gümrük vergilerine itiraz aşamalarında hakem kurulunun kararlarına karşı, tarafların nereye müracaat edebileceği” nin sorulduğu anlaşılmaktadır.
13.12.1983 tarih ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile, Maliye ve Gümrük Bakanlığı kurularak Gümrük ve Tekel Bakanlığı kaldırılmış, 2.7.1993 gün ve 485 sayılı “Gümrük Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” ile de Başbakanlığa bağlı Gümrük Müsteşarlığı kurulmuştur.
Ayrıca, 6.1.1982 tarih ve 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri , İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Değiştirilen Deyimler” başlıklı 13. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin göreve başlamasıyla bu mahkemelerin görev alanına giren konularla ilgili olarak diğer kanunlarda yer alan: a) İtiraz Komisyonu, Vergiler Temyiz Komisyonu, Gümrük Hakem Kurulu deyimlerinin Vergi Mahkemesi anlamını taşıyacağı, 15. maddesinde de, İdare ve Vergi Mahkemelerinin görev alanına giren ve kanunlarda çeşitli kurul ve komisyonlara verilmiş bulunan görev ve yetkilerin, bu mahkemelerin göreve başladığı tarihte sona ereceği hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, yukarıda belirtilen yasal değişiklikler dikkate alınmadan eksik bilgiye dayalı olarak hazırlanan bilirkişi raporunun sonucu esas alınmak suretiyle verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince davacının duruşma yapılması yönündeki istemi kabul edilmeyerek işin esasına geçildi, gereği düşünüldü:
Dava, davacının Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi aracılığıyla 1998 yılında yaptırılan Gümrük Komisyoncu Yardımcılığı sınavında 58 puan alarak başarısız sayıldığı ve anılan sınavın 13,28,33 ve 36. sorularında ve yanıtlarında yanlışlıklar yapıldığı ileri sürülerek sınavı kazanamadığının bildirimine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizin 25.5.2000 tarih ve E:2000/1403, K:2000/2772 sayılı kararıyla; mahkemenin bilirkişi incelemesi yaptırmadan hatalı olduğunu kabul ettiği sorular için davacıya iki puan verilmesi ve başarılı sayılması gerektiğini belirterek dava konusu işlemi iptal etmesinde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
… İdare Mahkemesince, Dairemizin bozma kararına uyulmak suretiyle, davacının yanlış olduğunu iddia ettiği sınav sorularına ilişkin Mahkemelerince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, anılan sınavın 13, 28, 33 ve 36. sorularında ve yanıtlarında herhangi bir yanlışlık olmadığının tespit edildiği, bu durumda davacının gümrük komisyonculuğu yardımcılığı sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, bilirkişi raporunun yalnızca Gümrük Kanununun ilk hali dikkate alınarak hazırlandığı, Gümrük Kanununda değişiklik yapan ilgili diğer kanunların göz ardı edildiği ileri sürülerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir. 2577 sayılı Yasanın 31. madesinin atıf yaptığı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 275. maddesinde, bilirkişi incelemesine, dava ile ilgili olup, çözümü hakim tarafından bilinemeyen özel ve teknik bilginin gerekli olduğu hallerde başvurulacağı belirtilmiştir. Öte yandan, hakimin delilleri serbestçe takdir edeceği yolundaki genel ilkeye paralel olarak anılan yasanın 286. maddesinde de, bilirkişi raporunun hakimi bağlamıyacağı hükmü yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi aracılığıyla 1998 yılında yaptırılan Gümrük Komisyoncu Yardımcılığı sınavında 58 puan alarak başarısız sayıldığı, anılan sınavın 13,28,33 ve 36. sorularında ve yanıtlarında yanlışlıklar yapıldığı ileri sürülerek sınavı kazanamadığının bildirimine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 6.11.2001 tarihli bilirkişi raporunda, anılan sınavın 13, 28, 33 ve 36. sorularında ve yanıtlarında herhangi bir yanlışlık bulunmadığının tespit edildiği, bu durumda davacının gümrük komisyonculuğu yardımcılığı sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilirkişilik müessesesi, hakime, önüne gelen bir uyuşmazlığı çözmek için gerekli olan özel ve teknik bilgiyi sağlamak amacını taşımaktadır. Hakimin bilirkişi raporunu serbestçe takdir ederek, bu raporun aksine de karar verebilmesi mümkündür. Raporun aksine karar verebilmesi hakimin, kendisini bilirkişi yerine koyması anlamına da gelmemektedir. Zira, bilirkişi raporunun sonucu, davayı sona erdirecek nitelikte bir karar olmayıp; uyuşmazlığı çözen kararı verme görev ve yetkisi sadece hakime aittir.
Davacının yanlış olduğunu iddia ettiği 13. soruda, Gümrük vergisinin ödenmesi sırasında, Gümrük ve Tekel Bakanlığının 3 ay vade ile kabul etmeye yetkili olduğu teminatlı borç senetlerinin cinslerini ve özelliklerini aşağıdakilerden hangisinin tayin ve tespit edeceği, sorulmuş ; cevap şıkkı “Maliye ve Gümrük ve Tekel Bakanlıkları” olarak düzenlenmiştir. 28. soruda ise, Gümrük vergilerine itiraz aşamalarında hakem kurulunun kararlarına karşı, tarafların aşağıdakilerden hangisine müracaat edebileceği, sorulmuş; cevap şıkkında “Danıştaya” ifadesine yer verilmiştir.
Bilindiği gibi, 13.12.1983 tarih ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile, Maliye ve Gümrük Bakanlığı kurularak Gümrük ve Tekel Bakanlığı kaldırılmış, 2.7.1993 gün ve 485 sayılı “Gümrük Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” ile de Başbakanlığa bağlı Gümrük Müsteşarlığı kurulmuştur.
Diğer taraftan, 6.1.1982 tarih ve 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri , İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Değiştirilen
Deyimler” başlıklı 13. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin göreve başlamasıyla bu mahkemelerin görev alanına giren konularla ilgili olarak diğer kanunlarda yer alan: a) İtiraz Komisyonu, Vergiler Temyiz Komisyonu, Gümrük Hakem Kurulu deyimlerinin Vergi Mahkemesi anlamını taşıyacağı, 15. maddesinde de, İdare ve Vergi Mahkemelerinin görev alanına giren ve kanunlarda çeşitli kurul ve komisyonlara verilmiş bulunan görev ve yetkilerin, bu mahkemelerin göreve başladığı tarihte sona ereceği hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, bilirkişi raporundaki açıklamaların, yukarıda sözü edilen değişiklikler gözetilmeden, yalnızca 19.7.1972 tarih ve 1615 sayılı Gümrük Kanunu dikkate alınarak yapıldığı, sınavda sorulan soruların yürürlükten kalkan mevzuata göre hazırlandığı dikkate alınıp bilirkişilerden konunun yeniden değerlendirilmesinin istenilmesi gerektiği halde, eksik bilgiye dayalı olarak hazırlanan bilirkişi raporunun sonucu esas alınmak suretiyle davayı reddeden temyize konu mahkeme kararında hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesine uygun bulunan davacı temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 9.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.