Danıştay Kararı 10. Daire 2001/979 E. 2002/4881 K. 11.12.2002 T.

10. Daire         2001/979 E.  ,  2002/4881 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2001/979
Karar No : 2002/4881

Temyiz Eden (Davalı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davalı idarede işçi olarak çalışmakta iken iş aktini feshederek işten ayrılan davacının, 3417 sayılı Yasa uyarınca ücretinden yapılan tasarruf kesintileri ve nemasının verilmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali, yapılan kesinti tutarı ve nemasının faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan dava sonucunda; … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı gerekcesine dayanılarak yürürlükte olan yasa maddesine rağmen karar verilemeyeceğinden temyiz isteminin kabulü ile usul ve hukuka uygun bulunmayan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, … Büyükşehir Belediyesinde işçi olarak çalışmakta iken iş aktini feshederek işten ayrılan davacının, 3417 sayılı Yasa uyarınca ücretinden yapılan tasarruf teşvik kesintisi ve nemasının ödenmesi istemiyle idareye yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile tasarruf teşvik kesintileri ve nemasının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; 3417 sayılı Yasa uyarınca, emeklilik ve ölüm halinde biriken tasarruf kesintileri ile Devlet ve işveren katkılarının nemasıyla birlikte ödenmesi gerektiğinin açık olduğu, en az 6 yıl tasarrufta bulunanlara ise istedikleri takdirde tasarruf kesintilerinin ödeneceğine ilişkin 3417 sayılı Yasa hükmünün, Anayasa Mahkemesince 16 Ocak 2000 günlü, 23935 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 18.11.1998 gün ve E:1997/89, K:1998/71 sayılı kararla Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği, Anayasa Mahkemesi kararının gerekçe bölümünde; 3417 sayılı Yasanın 6.maddesinin 3.fıkrasının; Anayasanın 2 ve 5.maddesinde ve niteliği açıklanan hukuk Devleti ilkesine, altı yıldan az tasarrufta bulunanlar ile altı yıl veya daha fazla tasarrufta bulunanların farklı kurallara bağlı tutulmasının Anayasanın 10.maddesinde tanımlanan eşitlik ilkesine ve 3417 sayılı Kanun uyarınca kesilen ve Tasarruf Teşvik Hesabında toplanan tasarruf tutarlarının ödenmemesinin mülkiyet hakkını ortadan kaldırdığı nedeniyle Anayasanın 35.maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına aykırı görüldüğü nedeniyle davacının çalıştığı süreler için talep ettiği tasarruf teşvik miktarı açısından, bundan böyle 6 yıllık bir üst sınır aranmayacağı gibi, tasarruf teşvik miktarı açısından 6 yıllık sınırı, Anayasa’nın hukuk Devleti, mülkiyet hakkı ve eşitlik ilkelerine aykırı görerek iptal eden anılan Anayasa Mahkemesi kararından sonra, nema konusunda ” 15 yıl üzeri için, nemanın 3/5 inin verileceği” gibi bir koşul aramak, Anayasa Mahkemesi kararının iptal gerekçesine ve yasanın bu haliyle yorumuna aykırı düşeceği, kaldı ki Anayasa Mahkemesince, 3417 sayılı Yasanın 6.maddesinin; 3.fıkrasının olayda uygulanan madde olduğu için, tek başına Anayasaya aykırılık sorunu açısından incelendiği, iptal gerekçesi ve amacı ile iptal edilen madde nedeniyle yasada oluşan boşluk ve çelişki de düşünüldüğünde; davacıya kesinti tutarı ile nema miktarının tümünün ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacıya nema alacağının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idarece, kuruluşlarınca davacının ücretinden yapılan kesinti süresinin 6 yıldan az olduğu, Anayasa Mahkemesi kararı ile 3417 sayılı Yasanın 6.maddesinin 3.fıkrasını iptal edildiği halde, anılan maddenin 2.fıkrasına aykırı olarak davacıya nema tutarının tamamının ödenmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının davacıya nema tutarının verilmesi ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle 3417 sayılı Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanunun 2.maddesinde; kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinden tasarruf kesintisinin yapılacağı, 3.maddesinde; tasarruf miktarının, ilgililerin aylık ve ücretlerinden yapılacak yüzde 2 nispetindeki “tasarruf kesintileri” ile ilgililerin aylık ve ücretlerinin yüzde 3’ü nispetinde” Devlet veya işverence sağlanacak katkı” toplamından oluşacağı, 4. maddesinde; kurumların bu Kanun hükümleri çerçevesinde çalışanların aylık ve ücretlerinden yapacakları tasarruf kesintisi ile sağlanacak Devlet katkılarını, aylık ve ücret ödemesinin yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar … Bankasında personeli adına açtıracakları, “Tasarrufu Teşvik Hesabına” yatırmaları gerektiği, 6. maddesinin 1. fıkrasında; emeklilik veya ölüm halinde biriken tasarruf kesintileri ile Devlet ve işveren katkılarının ilgililere veya kanuni mirasçılarına neması ile birlikte ödeneceği, 2. fıkrasında; en az 15 yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri takdirde biriken tasarruf kesintileri, Devlet ve işveren katkıları ile bunların nemasının toplamının 3/5’inin ödeneceği, söz konusu yasa maddesinin son fıkrasın da ise en az iki yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri takdirde tasarruf kesintileri, Devlet veya işveren katkıları toplamı üzerinden tahakkuk edecek nemanın 1/3’ünün her yıl ödeneceği hükümleri yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden; 2 yıldan fazla süre ile 3417 sayılı Yasa uyarınca tasarrufta bulunup, yasa kapsamından çıkan davacının, tasarruf kesintilerinin ve nemasının verilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine bu işlemin iptali,kesinti tutarı ve nemasının faizi ile verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan 3417 sayılı Yasanın hükümleri gereğince, davacıdan yapılan tasarruf kesintilerinin ve karşılığı Devlet katkılarının ilgilinin hesabına yatırılmasının idarenin sorumluluğunda olduğu ve en az 2 yıl tasarrufta bulunanların istemleri üzerine tahakkuk eden nemasının 1/3’ünün ödemesi gerekeceği tartışmasız olup, davacının aylığından yapılan kesintiler ile karşılığı Devlet katkısının idarece “Tasarruf Teşvik Hesabına” yatırılmadığı dikkate alındığında, davalı idarece ileri sürülen hususlar kararın; davacıya tahakkuk eden nemasının 1/3’ünün verilmesine ilişkin kısmı yönünden bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Mahkeme kararının, davacının tahakkuk etmiş nema tutarının 1/3’ü dışında kalan kısmına ilişkin hüküm fıkrasına gelince; kamu görevlisi iken istifaen görevinden ayrılan, bu nedenle de 3417 sayılı Yasanın kapsamını belirleyen 2. maddesi dışına çıkan ve tasarruf kesinti süresi 6 yıldan az olan bir davacının açtığı davanın temyizen incelenmesi aşamasında, Dairemizce yapılan itiraz üzerine, Anayasa Mahkemesinin 18.11.1998 günlü E:1997/59, K:1998/71 sayılı kararı ile 3417 sayılı Yasanın tasarruf kesintilerine ilişkin düzenleme yapan 6.maddesinin üçüncü fıkrasının “Yasanın 2. maddesi kapsamından çıkanlar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş olup, bu karar 16.1.2000 günlü 23935 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Tasarruf kesintisi süresi 6 yıldan fazla olan ve görevinden istifaen ayrılan bir başka davacının açtığı davanın temyiz incelemesi aşamasında yine Dairemizce yapılan itiraz üzerine, Anayasa Mahkemesinin 10.12.2001 günlü E:2000/42, K:2001/361 sayılı kararı ile bu kez, 3417 sayılı Yasanın 6. maddesinin nemalara ilişkin olarak düzenleme yapan ikinci fıkrası ile tasarruf kesintileri ile ilgili üçüncü fıkrasının 18.11.1998 günlü, E:1997/59, K:1998/71 sayılı karar ile iptal edilen bölümü dışında kalan kısmının Anayasaya aykırı olduğundan, söz konusu maddenin dördüncü fıkrasının ise uygulanması olanağı kalmadığından iptaline karar verilmiş, bu karar da 28.3.2002 tarihli ve 24709 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Bu durumda; Anayasa Mahkemesinin 18.11.1998 günlü ve E:1997/59,K:1998/71 sayılı kararı ile iptal edilen 3417 sayılı Yasanın 6.maddesinin 3.fıkrasının, nemaya ilişkin hüküm içermediği, nema hususunda düzenleme yapan 6.maddesinin 2.fıkrasının iptaline ilişkin 10.12.2001 tarihli ve E:2000/42, K:2001/361 sayılı kararının ise, temyize konu kararın verilmesinden sonra alındığı anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 153. maddesinde, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kuralı, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakların korunmasına yönelik olup, mutlak anlamda uygulanmayacağı görülmektedir. Öte yandan; Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmeleri Anayasanın üstünlüğü ve Hukuk Devleti ilkesine aykırı olduğu gibi, temyiz incelemesinin Anayasaya aykırılığı belirlenerek iptal edilen kurallara göre yapılmasına da olanak bulunmamaktadır.
Anayasa Mahkemesinin 10.12.2001 tarihli, E:2000/42, K:2001/361 sayılı kararının yayımından önce mahkemece karara bağlanan, ancak Anayasa Mahkemesinin anılan kararlarından sonra temyiz incelemesi yapılan bu davada, dava konusu işlemin 15 yıldan fazla tasarrufu olmayanlara 1/3 dışında nema ödenmesine imkan vermeyen yasal dayanağı, Anayasa Mahkemesinin bahsi geçen E:2000/42 esas sayılı kararı ile iptal edildiğinden, temyize konu kararın belirtilen durum dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere bozulması zorunlu bulunmaktadır.
Öte yandan, İdare Mahkemesince Anayasa Mahkemesinin 18.11.1998 günlü ve E:1997/589, K:1998/71 sayılı iptal kararının gerekçesi ile yasada boşluk ve çelişki olduğu ileri sürülerek nema tutarının tamamının davacıya verilmesi gerektiğine ilişkin gerekçeye dayalı olarak dava konusu işlem hakkında karar verilmiş ise de; Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçesi bağlayıcı olmakla birlikte, bir davaya bakmakta olan Mahkeme; uygulanacak kanun veya kanun hükmünde kararname hükümlerini Anayasaya aykırı görürse itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesine götürerek bu konuda verilecek karara kadar davayı geri bırakmak durumunda ise de, davanın çözümüne ilişkin “uygulanacak kanun maddesi” dışındaki bir başka maddenin Anayasa aykırı olduğu gerekçesi verilen iptal kararının gerekçesine dayalı olarak halen yürürlükte olan yasa maddesine rağmen, karar verilmesine imkan tanıyan hukuksal bir düzenleme bulunmadığından, bu gerekçede hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulü ile … İdare Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu kısmının; davacıya tahakkuk eden nema tutarının 1/3’ü dışında kalan bölümünün idareye başvuru tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte verilmesi yönünden 2577 sayılı Yasanın 49.maddesi uyarınca bozulmasına, temyiz isteminin kısmen reddi ile tahakkuk eden nemanın 1/3’ünü idareye başvuru tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davacıya verilmesine ilişkin kısmı yönünden onanmasına, bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dava dosyasının anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 11.12.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.