Danıştay Kararı 10. Daire 2001/5299 E. 2003/490 K. 06.02.2003 T.

10. Daire         2001/5299 E.  ,  2003/490 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2001/5299
Karar No : 2003/490

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : İçişleri Bakanlığı – ANKARA
İstemin Özeti : Polis memuru olan davacının görevde iken yaralandığından bahisle 2330 sayılı Yasa uyarınca nakdi tazminat ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; … İdare Mahkemesince … tarihinde Ankara Valiliği makamının onayı ile deprem nedeniyle Düzce ilinde görev yapmak üzere diğer personelle birlikte … Büyükşehir Belediyesine ait otobüslerle gitmek üzere görevlendirildiği aynı gün görev yerine giderken saat 12.30 sıralarında geçirdiği trafik kazası sonucu yaralandığı, yapılan tedavi sonucunda 5 gün iş kaybı olduğunun Adli Tıp Raporunda belirtildiği, yaralanma olayının 2330 sayılı Yasanın öngördüğü şekilde görevin sebep ve tesiri ile meydana gelmediği dolayısıyla tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 1.maddesinde; “Bu Kanunun amacı,barışta güven ve asayişi korumak,kaçakçılığı men,takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesidir” kuralına yer verilmiş,2.maddesinin (a) fıkrasının 1.bendinde iç güvenlik ve asayişin korunması veya kaçakçılığın men,takip ve tahkiki konularında görevlendirilen Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin bu kanun kapsamında olduğu, aynı Yasanın 3.maddesinin (b) bendinde ise yaralananlara yaralanma derecesine göre nakdi tazminat ödeneceği belirtilmiştir.

Görüldüğü üzere Kanun hükmünde iç güvenlik ve asayişin korunması veya kaçakçılığın men,takip ve tahkiki konularında görevlendirilen Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin nakdi tazminattan yararlandırılması için,olaya fiili müdahale anında yaralanması,sakatlanması ya da ölümü gibi koşullar aranmamış,yaralanma,sakatlanma veya ölüm olayının görevlerinden dolayı olması yeterli sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının Ankara Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmakta iken, … tarihinde Ankara Valiliğinin onayı ile deprem nedeniyle Düzce İlinde görev yapmak üzere diğer personelle birlikte … Büyükşehir Belediyesine ait otobüslerle gitmek üzere görevlendirildiği, aynı gün görevlendirildiği bölgeye giderken saat 12.30 sularında arkadaki otobüsün, içinde bulunduğu otobüse çarpması suretiyle meydana gelen kazada yaralandığı, yapılan tedavi sonunda Adli Tıp Kurumu tarafından 5 (Beş) gün iş kaybı olduğuna dair rapor verildiği, 2330 sayılı Kanuna göre yapılan inceleme sonunda İçişleri Bakanlığı Nakdi Tazminat Komisyonu’nun 27.7.2000 tarih ve … sayılı kararı ile nakdi tazminat talebinin reddine karar verildiği, sözü edilen işlemin iptali ve idarece hesaplanacak nakdi tazminatın kaza tarihinden itibaren ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasının istendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, görevlendirildiği olay mahalline gitmekte iken meydana gelen trafik kazasında yaralandığı açık olan davacıya 2330 sayılı Kanun Hükümleri uyarınca nakdi tazminat ödenmesi gerektiğinden, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı açıktır.
Nitekim, Danıştay 10.Dairesinin 21.2.2001 günlü ve E:1998/6173, K:2001/688 sayılı kararı da bu yöndedir.
Öte yandan, hukuka aykırılığı saptanan bu işlem nedeniyle davacının uğradığı zararın karşılanması, Anayasanın 125. ve 2577 sayılı Yasanın 28.maddesinden kaynaklanan bir zorunluluktur.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline ve idarece hesaplanacak nakdi tazminatın davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına 6.2.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.